hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "5'te Haftayım, 10'da Biter"

    5te Haftayım, 10da Biter
    expand

    Futbolla adeta özdeşleşmiş olan Trabzon'da, bir zamanlar sokak aralarında yapılan ve birçok efsane futbolcunun doğmasına neden olan mahalle maçlarının anlatıldıı, "5'te Haftayım, 10'da Biter" adlı belgesel çekildi.

    Trabzonspor'un üst üste şampiyonluklar kazandığı ve 4'üncü büyük unvanını
    kazandığı yıllarda, takımda yer alan futbolcuların büyük bir bölümü mahalle aralarında futbol oynayarak yetişti ve bordo-mavili takımın başarılarında büyük rol oynadı.

    Yönetmen Varol Uzlu, Trabzon'da futbolun büyük bir tutku haline gelmesinde etkili olan ve efsane futbolcuların doğmasına neden olan mahalle maçlarını, bir zamanlar sokak aralarında top koşturan bordo-mavili futbolcuların o döneme ilişkin hattıralarını ele alan, "5'te Haftayım, 10'da Biter" adlı bir belgesel hazırladı.

    Yaklaşık bir yıl süren bir çalışma sonucu belgeseli hazırlayan Uzlu, Trabzon ile futbolun iç içe olduğunu ifade ederek, "Geçmişte mahalle maçı kültürü, televizyon ve internet olmadığı için adeta bir yaşam şekli haline gelmişti. Ben de o döneme, efsanelerin yetiştiği o sokak arlarındaki maçları, yaşananları hatırlatmak istedim" diye konuştu.

    Belgeselin adını, mahalle maçlarında oyuncuların, oyuna başlamadan önce maçın ne zaman biteceğini belirlemek için kullandıkları ve yöreye özgü olan, "5'te Haftayım, 10'da Biter" sözünden aldığını belirten Uzlu, "'Haftayım' sözcüğü devre anlamında kullanılıyordu. Aslında İngilizce olan "halftime" sözcüğünün yanlış kullanımı sonucu bu şekilde söyleniyor" dedi.

    Uzlu, belgeselde Trabzonspor'un efsane futbolcularına da yer verdiğini belirterek, 38 dakika olan belgeselin nisan ayında gösterime gireceğini söyledi.

    Efsaneler mahalle maçında

    Belgeselde, bir dönem Trabzonspor'da forma giyen efsane futbolcuların, mahalle maçlarına ilişkin hatırlarına yer veriliyor.

    Bayındırlık ve İskan Bakanı, Trabzonspor Kulübü'nün eski başkanı ve futbolcusu Faruk Özak, belgeselde mahalle maçlarına ilişkin şunları anlatıyor:

    "Annem ve babam okumamı istiyordu. Annem top oynamamı istemezdi. Top oynamak için evin ikinci katındaki pencereden, elektrik direğinden inerek kaçardım. Bizim futbol oynadığımız zamanlar çim saha yoktu.
     
    İki tane toprak saha vardı. Bugünkü yerleşim alanları olmadığı için mahalle aralarında daha fazla top oynanacak yerler vardı. Taşlarla kale yapardık. Kaleye kimse geçmek istemezdi. Herkes Brezilya'daki gibi ileride oynamak isterdi. Ayaklarımız, dizlerimiz, kanardı.
     
    Lastik ayakkabılarla oynardık. Hem de sabahtan akşama kadar. Bir maçı bitirir diğer maçı oynardık. Trabzon'da mahalle aralarından çok futbolcu yetişti
    "

    "Kağıtlardan ve kumaşlardan top yapardık"

    Hami Mandıralı'lı Trabzonspor
    Trabzonspor'da en fazla şampiyonluk yaşayan teknik direktörlerden Ahmet Suat Özyazıcı da, çocukken en büyük tutkularının futbol oynamak olduğunu, vakitlerini mahalle aralarında futbol oynayarak geçirdiklerini belirterek, "Tek eğlencemiz top oynamaktı.
     
    Eski kumaşlardan ve kağıtlardan top yapardık. Yalın ayak top oynardık. Ayaklarımız kanardı ama yine oynardık
    " dedi.

    Trabzonsporlu futbolculardan Serdar Bali'de mahalle futbolunun Trabzon'da futbolun gelişmesinde çok önemli olduğunu vurgulayarak, "O kadar küçük alanlarda top oynardık ki mecburduk kabiliyetli olmaya. Mahalle maçlarının seyircileri neredeyse bugünkü maçlar kadar olurdu.

    Trabzon futbolu mahalle arasında yetişen futbolcularla buraya geldi. O mahalleler kalmadı artık
    " diye kaydetti.

    Bordo-mavili forma altında en fazla gol atan oyuncu olan Hami Mandıralı da, mahalle maçlarında sevgi ve saygı olduğundan söz ediyor.

    Maç sonunda kaybedenin kazananı tebrik ettiğini belirten Mandıralı, "O zamanki sevinçler de çok güzeldi. Kazandığımız ya da şampiyon olduğumuz turnuvaların sonucunda bir simit ya da sakız alsak bile bu bizi çok mutlu ederdi" dedi.

    Belgeselde ayrıca, Özkan Sümer, Ali Kemal Denizci, Volkan Canalioğlu, Osman Türk, Adnan Demir, Köksal Mesci ve Orhan Çavuşoğlu'nun anıları ve anlatımları yer alıyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow