Canlı Yayın
2016 yılı itibarıyla uzun süredir konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz "Sanal Gerçeklik" (VR) teknolojisi yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladı. Oculus'ın başarısıyla bir anda piyasayı sarsan Sanal Gerçeklik sektöründe rekabet çok hızlıca kızıştı, Facebook'la beraber, Google, HTC, Samsung sektörün güçlü oyuncuları olarak ardı ardına piyasaya ürünlerini sürdü. Sony ise Playstation VR'ı bu yılın üçüncü çeyreğinde lanse edecek. Apple gizlice çalışmalar yürütse de hala sessizliğini koruyor.
Belki gündelik yaşamımızda şu anda çok fazla yer kaplamıyor ama her bütçeye uygun VR gözlükleri satın alıp deneyimlemek, sanal gerçekliğe adım atmak artık çok kolay.
Sanal Gerçeklik teknolojisi pek çok kişi için gençlere yönelik, oyun dünyasının yeni bir eğlencesi olarak gözükebilir ama aslında VR eğlence sektöründen sağlığa, eğitimden turizme, otomotivden uzay sektörüne pek çok alanda geniş bir kullanım potansiyeli taşıyor.
Hollywood sanal gerçeklikle yaratılmış filmler tasarlıyor, Sundance Film Festivali sadece VR filmlere yönelik programlar hazırlıyor. Marriot oteller zinciri ziyaretçilerini sanal gezilere çıkarıyor, Ford, Audi, Toyota gibi pek çok otomobil üreticisi müşterilerinin taleplerini sanal gerçeklikle üretimden önce gerçeğe dönüştürüyor. Psikiyatrlar klostrofobisi olan hastalarını sanal gerçeklik gözlükleriyle tedavi ediyor. Mimarlar hayallerindeki tasarımları VR gözlüklerle paylaşıyor.
Hatta dijital sanat da artık Sanal Gerçeklikle hayat buluyor. Google'un yeni tanıttığı aplikasyonu Tilt Brush'la hayalinizdeki resimleri, tasarımları üç boyutlu olarak yaratabilirsiniz. Gözünüzde bir HTC Vive gözlük ve elinizde bir dijital fırçayla ateşle, ışıkla, karla, kısacası imkansız görünen materyallerle eserler yaratmak mümkün.
Ayrıca Google Tilt Brush, moda endüstrisi için de devrimsel bir ürün haline gelebilir. Stilistler ipekle, pamukla, deriyle ürünlerini tasarlayabilir, üç boyutlu olarak müşterileriyle paylaşabilirler.
Aşağıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Anlattığımdan çok daha etkileyici olduğunu göreceksiniz.
Sadece oyun meraklılarının 2016'da dünya çapında "Sanal Gerçeklik" ürünleri ve oyunlar için 5.1 milyar dolarlık harcama yapması bekleniyor. 2018 itibarıyla bu rakamın 12.3 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ancak tüm bunlarla beraber Sanal Gerçeklik endüstrisinin büyük oyuncularını endişelendiren bazı durumlar var;
* Öncelikle uzun süreli gözlük kullanımının ve kullanıcının fiziksel dünyadan uzaklaşmasın yaratabileceği baş dönmesi, baş ağrısı, sersemleme ihtimalleri bence sektörün önündeki risklerden biri. Neyse ki bu konuda da ciddi çalışmalar yapılıyor. Önemli adımlar atıldı.
* Bir başka sıkıntı Oculus Rift ve HTC Vive gibi ürünlerin yüksek maliyetleri ve VR'a en çok ilgi gösteren kitlenin alım gücü kısmen daha düşük olan gençlerin olması.
* Bir anda nicelik olarak yüksek ama nitelik olarak düşük kalitede içeriğin piyasaya sürülmesi de sektörü endişelendiriyor. İlk defa Sanal Gerçekliğe adım atacak kitleler, tatsız bir deneyimden sonra bir daha geri dönmemek üzere bu dünyadan uzaklaşabilir.
Suıperdata Research'in 2016 başında yayınladığı ve Amerika'da gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre Amerikalıların %52'si "Sanal Gerçeklik" teknolojisini ya hiç duymamış, ya da konuya ilgisi yok. %49'u ise piyasaya sürülen ürünlerin adını hiç duymamış. Bizde bu rakamların çok daha yüksek olacağını tahmin edebiliriz. Ve sadece %16'sı önümüzdeki dönemde mutlaka bir VR başlık satın alacağını söylüyor.
Kısacası daha pek çok insan sanal gerçekliğin ne olduğunu bilmiyor. Adını duysa bile deneyimlemeden hayal edemiyor. Dolayısıyla potansiyeli çok yüksek olan sektörü uzun ve zorlu bir yolculuk bekliyor. Bu rekabet nasıl ilerleyecek, kazanan kim olacak göreceğiz.
Aslında benim şu günlerde daha fazla ilgimi çeken ve bence günlük yaşamda çok daha fazla kullanım alanı bulabilecek teknolojiyse "Sanal Gerçeklik"in (VR) bir adım ilerisi diye tabir edebileceğimiz "Arttırılmış Gerçeklik" (AR). Hatta beraberinde konuşulmaya başlanan (Mixed Reality) MR. Ama bu konuya bir sonraki yazımda gireceğim.
2016 yılı itibarıyla uzun süredir konuştuğumuz, yazıp çizdiğimiz "Sanal Gerçeklik" (VR) teknolojisi yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladı. Oculus'ın başarısıyla bir anda piyasayı sarsan Sanal Gerçeklik sektöründe rekabet çok hızlıca kızıştı, Facebook'la beraber, Google, HTC, Samsung sektörün güçlü oyuncuları olarak ardı ardına piyasaya ürünlerini sürdü. Sony ise Playstation VR'ı bu yılın üçüncü çeyreğinde lanse edecek. Apple gizlice çalışmalar yürütse de hala sessizliğini koruyor.
Belki gündelik yaşamımızda şu anda çok fazla yer kaplamıyor ama her bütçeye uygun VR gözlükleri satın alıp deneyimlemek, sanal gerçekliğe adım atmak artık çok kolay.
Sanal Gerçeklik teknolojisi pek çok kişi için gençlere yönelik, oyun dünyasının yeni bir eğlencesi olarak gözükebilir ama aslında VR eğlence sektöründen sağlığa, eğitimden turizme, otomotivden uzay sektörüne pek çok alanda geniş bir kullanım potansiyeli taşıyor.
Hollywood sanal gerçeklikle yaratılmış filmler tasarlıyor, Sundance Film Festivali sadece VR filmlere yönelik programlar hazırlıyor. Marriot oteller zinciri ziyaretçilerini sanal gezilere çıkarıyor, Ford, Audi, Toyota gibi pek çok otomobil üreticisi müşterilerinin taleplerini sanal gerçeklikle üretimden önce gerçeğe dönüştürüyor. Psikiyatrlar klostrofobisi olan hastalarını sanal gerçeklik gözlükleriyle tedavi ediyor. Mimarlar hayallerindeki tasarımları VR gözlüklerle paylaşıyor.
Hatta dijital sanat da artık Sanal Gerçeklikle hayat buluyor. Google'un yeni tanıttığı aplikasyonu Tilt Brush'la hayalinizdeki resimleri, tasarımları üç boyutlu olarak yaratabilirsiniz. Gözünüzde bir HTC Vive gözlük ve elinizde bir dijital fırçayla ateşle, ışıkla, karla, kısacası imkansız görünen materyallerle eserler yaratmak mümkün.
Ayrıca Google Tilt Brush, moda endüstrisi için de devrimsel bir ürün haline gelebilir. Stilistler ipekle, pamukla, deriyle ürünlerini tasarlayabilir, üç boyutlu olarak müşterileriyle paylaşabilirler.
Aşağıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Anlattığımdan çok daha etkileyici olduğunu göreceksiniz.
Sadece oyun meraklılarının 2016'da dünya çapında "Sanal Gerçeklik" ürünleri ve oyunlar için 5.1 milyar dolarlık harcama yapması bekleniyor. 2018 itibarıyla bu rakamın 12.3 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ancak tüm bunlarla beraber Sanal Gerçeklik endüstrisinin büyük oyuncularını endişelendiren bazı durumlar var;
* Öncelikle uzun süreli gözlük kullanımının ve kullanıcının fiziksel dünyadan uzaklaşmasın yaratabileceği baş dönmesi, baş ağrısı, sersemleme ihtimalleri bence sektörün önündeki risklerden biri. Neyse ki bu konuda da ciddi çalışmalar yapılıyor. Önemli adımlar atıldı.
* Bir başka sıkıntı Oculus Rift ve HTC Vive gibi ürünlerin yüksek maliyetleri ve VR'a en çok ilgi gösteren kitlenin alım gücü kısmen daha düşük olan gençlerin olması.
* Bir anda nicelik olarak yüksek ama nitelik olarak düşük kalitede içeriğin piyasaya sürülmesi de sektörü endişelendiriyor. İlk defa Sanal Gerçekliğe adım atacak kitleler, tatsız bir deneyimden sonra bir daha geri dönmemek üzere bu dünyadan uzaklaşabilir.
Suıperdata Research'in 2016 başında yayınladığı ve Amerika'da gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre Amerikalıların %52'si "Sanal Gerçeklik" teknolojisini ya hiç duymamış, ya da konuya ilgisi yok. %49'u ise piyasaya sürülen ürünlerin adını hiç duymamış. Bizde bu rakamların çok daha yüksek olacağını tahmin edebiliriz. Ve sadece %16'sı önümüzdeki dönemde mutlaka bir VR başlık satın alacağını söylüyor.
Kısacası daha pek çok insan sanal gerçekliğin ne olduğunu bilmiyor. Adını duysa bile deneyimlemeden hayal edemiyor. Dolayısıyla potansiyeli çok yüksek olan sektörü uzun ve zorlu bir yolculuk bekliyor. Bu rekabet nasıl ilerleyecek, kazanan kim olacak göreceğiz.
Aslında benim şu günlerde daha fazla ilgimi çeken ve bence günlük yaşamda çok daha fazla kullanım alanı bulabilecek teknolojiyse "Sanal Gerçeklik"in (VR) bir adım ilerisi diye tabir edebileceğimiz "Arttırılmış Gerçeklik" (AR). Hatta beraberinde konuşulmaya başlanan (Mixed Reality) MR. Ama bu konuya bir sonraki yazımda gireceğim.
SON DAKİKA
