"Başkanın danışmanının eşiyim" tehdidi iddiası

İstanbul'da maddi hasarlı kazaya karışan Avukat Nurcan Yanardağ'ın muayene ve trafik sigortası olmadığı gerekçesiyle ceza kesen trafik polislerine, "Ben Kadir Topbaş'ın basın danışmanının eşiyim. Bana ceza kesemezsiniz. Aksi taktirde konu başka yerlere intikal eder" diyerek memurları tehdit ettiği öne sürüldü.

İddiaya göre Fatih Vatan caddesinde kaza raporu tutan polis memuru, araca trafik muayene tarihinin geçtiği gerekçesiyle Yanardağ'a ceza yazdı.

Kendisine ceza yazılmasına sinirlenen Yanardağ ile polis memuru arasında başlayan tatışma kısa sürede büyüdü.

Polis memurlarının iddiasına göre, kendilerini tehdit eden Yanardağ, "Sicil numaranızı verin. Ben yapacağımı biliyorum" dedi.

Daha sonra memurlardan birinin üzerine yürüyen Yanardağ, polisin düğmesini koparıp, kolunu tırnağıyla yaraladı.

Yanardağ ise olay yerine çağrılan asayiş ekiplerine, iki polisin de kendisine hakaret ettiğini, birinin ise üzerine yürüdüğünü iddia etti.

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi´nde darp raporu alan iki taraf da Şehit Tevfik Fikret Erciyes Polis Merkezi'ne giderek birbirlerinden şikayetçi oldu.

Bir süre sonra polis merkezine gelen Yanardağ'ın eşi Ahmet Yanardağ, "Ufak bir kavga olmuş. Her iki tarafta şikayetçi. Tam olarak ne olduğunu eşimle konuştuktan sonra öğreneceğim" diye konuştu.

Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın polis merkezini arayarak bilgi istediği ileri sürüldü.

Ahmet Faruk Yanardağ: "Eşim böyle bir şey söylemez"

Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanì Kadir Topbaş'ın basın danışmanì Ahmet Faruk Yanardağ, Fatih'te, maddi hasarlı kaza yapan avukat eşi Nurcan Yanardağ'ın ceza kesen trafik polislerine, "Bana ceza kesemezsiniz" şeklinde konuşmadığını söyledi.

Ahmet Faruk Yanardağ, "Eşim böyle bir şey söylemez. Orada değildim. Eşime sordum. Ağzından kaçmış olabilir mi? diye. Yok. Avukat olduğumu bile en son söyledim dedi. Eşim böyle biri değil" diye konuştu.

Yanardağ, "Üç aracìn karıştığı bir kaza. İki araç eşimin aracına çarpmış. Çarpanlar hatalı olduklarını kabul etti. Ben kazadan sonra olay yerine gittim. Tutanak tutulmasını istediler. Üç araç karıştığı için biz tutanağı yazamadık. Polis çağırdık. Polis, aracın trafik sigorta poliçesi bulunmadığı için bağlayacağını söylemiş. Ben bu sırada yetiştim. Var dedim. Yanımızda değildi. Getirebilirim dedim. İş yerinden aldım, geldim. Ben yokken bağlama cezasìndan tartışma çıkmış. Eşim tutanak için, 'Ben de avukatım yardımcı olayım' demiş. Üzerine yürüyorlar. 13 yaşındaki oğlum Asil korkup annesine sarılıyor. Eşimin kız kardeşi de karışıyor. Oğlu 19 yaşındaki Sinan Uygun da araya giriyor. Polisler Sinan'ın üzerine yürümüş. İki polis, aracın etrafìndan koşturup Sinan'a vurmuşlar. Bizimkiler de şikayetçi oldu" dedi.