hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Arınç: "Terör pek çok olayın sonucudur"

    Arınç: Terör pek çok olayın sonucudur
    expand

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Terör sadece bir olayın sebebi değildir. Terör pek çok olayın sonucudur. Bu teröre yol açan sebepleri bulabilirseniz, o sebeplerle mücadele etmeniz ve onları yok etmeniz gerekir" dedi.

    Bülent Arınç, Eskişehir'de konuştu; son 1 haftada Marmara'yı vuran sel nedeniyle ara verilen Kürt açılımı gündemine geri döndü.

    Sorunu sadece terör olarak nitelendirip, silahla önleneceğini düşünenlerle "konuşacak birşey kalmadığını" ifade eden Arınç, teröre neden olan sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi; topyekün çalışma ve çözüm önerdi.

    Bunun özgürlüklerin genişlemesi, demokratikleşmenin daha da gündeme gelmesi olduğunu anlatan Arınç, "Bölgemizin büyük bir kısmında yatırım yapılamıyor. Yatırım yapmak isteyene mani olunuyor. Tehdit, korku ve baskılar var. Bir işadamı gittiği yerde güven ister. Güven olmayan bir yerde kim yatırım yapar? Yarın orası yıkılacaksa, yarın oraya bir suikast yapılacaksa, yarın orası çalışmaz hale getirilecekse bir insan ne kadar vatansever olursa olsun o bölgede yatırım yapamaz. Ekonomik gerikalmışlık terörün gıdası haline geldi" dedi.

    Arınç, "Türkiye en az 25 yıldır, ama aslında 30 yıldır bir bölücü terörle mücadele ediyor. Apocular hareketi denen hareket 1979 yılında başladı. 1984'te Eruh'da yaptığı baskınla fiilen Türkiye'de terör olayları başlatmış oldular. 1984'ü kabul ederseniz 25 yıl geçti. 25 yılda en az 300 milyar dolar zararımız var. 30-40 bin civarında şehidimiz, ölümüz, yaralımız var. Böyle bir ülkede kalkınmayı topyekün hale getirebilmek, oranın Türkiye ile bütünleşmesini ve kucaklaşmasını sağlamak ne kadar önemli bir proje" diye konuştu.

    "Mesele sadece terör sorunu değil"

    Arınç, konunun yalnızca terör sorunu olmadığını, birtakım siyasilerin bunu kolay yoldan çözmek için "Bu bir terör sorunudur" dediklerini dile getirerek, "(Onun elinde tüfek varsa senin elinde top olur, sen bunun hakkından gelirsin) diyorlar. Hastalığın neden meydana geldiğini teşhis etmek tedavisi için o kadar elzemdir. Teşhis çok önemlidir" dedi.

    Arınç, "Terör de bir hastalık ve bir sonuçtur. Terör sadece bir olayın sebebi değildir. Terör pek çok olayın sonucudur. Bu teröre yol açan sebepleri bulabilirseniz o sebeplerle mücadele etmeniz ve onları yok etmeniz gerekir. Sivrisinekler sizi rahatsız ediyorsa elinize küçük peçete alıp da pat küt birkaçını öldürmek çare değildir. Çünkü sizin birkaç tane öldürdüğünüz yerin yakınında eğer bir bataklık varsa, her saat birkaç yüz tane ürüyor demektir. En akıllıca yapılacak iş oradaki bataklığı kurutabilmektir" dedi.

    Bakan Arınç, "Hele hele 'kahrolsun sinekler' demekle sivrisineklerle mücadele hiç mümkün değil. Eskiden Zeki Müren için derlermiş. 'Kahrol düşmanım' dermiş. 'Kahrol düşmanım' demekle terörle mücadele mümkün değil. Bataklığı kurutmanız lazım. Bataklığı kurutmak için de tedbirler alacaksınız" ifadesini kullandı.

    Teröre yol açan belki 10 nedenin bulunduğunu, bunlar Türkiye'de demokrasi içinde çözümlenmezse terörün yaşamayı sürdüreceğini ifade eden Arınç, "Çünkü dünyanın her yerinde böyledir bu iş. İrlanda, İspanya, İngiltere bununla karşılaştı. Sadece (terörist var, dağa çıkmış elinde silah mücadele ediyor) der arkasını aramazsanız sebepler noktasında bir çalışma yapmazsanız, o zaman o dağa çıkmalar devam edecektir. Eline silah alan gözü dönmüş insanlar da hem ülkesinde ne var ne yok yıkacak hem de önüne gelenin hayatına son verecektir. O sebepler, ekonomik gerikalmışlık, eğitimsizlik, kendilerini başka kimlikle tanımlamak isteyenlere bu fırsatın verilmemesi, kültürel hakların verilmemesi, kabul edilmemek, oradaki feodal düzen veya haksızlık, zulümler, devlet görevlilerinin çok aşırı sert davranmaları olabilir" dedi.

    "Gözü yaşlı anneler..."

    Arınç, ulusun gözü yaşlı annelerinin "Akan kanı durdurun, gözyaşlarını durdurun, artık üzülmeyelim, artık her eve ateş düşmesin" dediğini ifade ederek, "Bize yakışan da budur. Türk milletinin aziz anneleri ve babaları kendisinin çektiği sıkıntıyı başkalarının çekmesini istemiyor" dedi.

    Bülent Arınç, "Siyasetçisi, yargıcı, mühendisi, işadamı, ekonomisti, aşçısı, garsonuyla Türkiye barış ve huzur istiyor. Bunu yapacak olan biz oluruz, bizden sonrakiler olur bilemem, ama bu bir cesaret işidir. Bütün riskleri göze alarak bu iktidar (ben bu işi çözmeye varım, neye mal olursa olsun halkımın bu isteğini yerine getiriyorum) diyorsa buna saygı duymak ve buna yardımcı olmak lazım. Benim sizden ricam ve istirhamım doğru, sahici kaynaklardan bu işi takip etmeniz ve destek vermenizdir. Çünkü Türkiye'de öyle gazeteler çıkıyor ki ateşe benzinle gidiyor, negatif yayın yapıyor. Türkiye'de öyle de bir basın var ki olayları bütün çıplaklığıyla ama pozitif olarak anlatıyor. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu öğrenmek için kalbinize, vicdanınıza ve seçici olmaya dikkat edin. Türkiye'de bizim yanan ateşi daha da büyütmeye değil, ateşi söndürmeye ihtiyacımız var. Bunu da başaracağımıza eminim" dedi.

    Ekonomideki gelişmeler

    Arınç konuşmasında ekonomik değerlendirmelerde de bulundu; "Hükümet böyle bir kriz döneminde Türkiye'de IMF ile sosyal dengeleri bozacak bir anlaşmaya (evet) demeyeceğini ifade etmiştir" dedi.

    "Türkiye, finans sektörüyle ayaktadır. Bu krizlerde yapılacak en önemli iş reel sektörü ayakta tutabilmektir" diyen Arınç, "Türkiye, reel sektörüyle ayakta kalma mücadelesini başarıyla verebiliyor. Hükümetimiz pek çok konuda tedbir aldı. Bu süreç içinde IMF ile anlaşma yapıp yapmamak da gündeme gelmişti. Biz bu dönemde IMF ile anlaşma yapmak konusunda çok istekli olmadık. Halen bu görüşmeler sürüyor, ancak IMF'nin Türkiye'den bu ekonomik kriz döneminde, özellikle küçülme konusunda bazı talepleri oldu. Hükümet bunu kabul etmedi. Küçülme ve bazı vergiler konusunda IMF ile müzakereleri sürdürerek makul bir noktaya gelmeyi arzu etti. IMF ile kapılar kapanmış değil. Önemli olan ne kadar bir kredilendirme olacağı ve hangi şartlarda IMF ile yeniden stand-by anlaşmasının imzalanacağıdır" dedi.

    Arınç, "Hükümet, böyle bir kriz döneminde IMF ile Türkiye'de sosyal dengeleri bozacak bir anlaşmaya (evet) demeyeceğini ifade etmiştir. IMF'siz 1.5 yıldan beri devam ediyoruz. Olumsuz anlamda da bir etkisini görmedik. Bu, IMF'yi kategorik olarak reddettiğimiz anlamına gelmez. IMF bir kredi müessesesi. IMF ile anlaşma yapmış bir ülkeye daha kolay, daha ucuz kredi ve kredi notunun yüksekliği gibi imkanlar sağlanabilir. Türkiye, şu veya bu düşünceyle IMF ile anlaşma imzalamaya karşı değil" diye konuştu.

    "Davos'taki olay itibar kazandırdı"


    Türkiye'nin dünyada bir marka ülke durumuna geldiğini vurgulayan Arınç, "(Türkiye) denildiği zaman, birbirlerine düşman ülkeler bile (Türkiye dediyse doğru demiştir, Türkiye'nin sözü dinlenir, Türkiye'ye güvenilir) demiştir" diye konuştu.

    Davos'da yaşananların, yalnızca İslam ülkelerinde ve Arap ülkelerinde değil dünyanın dört bir yanında Türkiye'ye itibar kazandırdığını ifade eden Arınç, "Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz gün gittiğimiz Libya'da gördük. Hepsinin söylediği şu, (Arapların yapamadığını siz yaptınız. Bütün dünyaya mazlum milletlerin koruyucusu bir Türkiye olduğunu hatırlattınız). Dünyada (Türkiye) denildiği zaman bu olay hatırlanırken, (doğru sözü zor bir yerde de olsa Türkiye söyleyebiliyor, bunlara güvenilir, bunların ağzından çıkan söz ona, buna göre değil, doğruya, güzele ve iyiye göredir) diye konuşuluyor. Suriye'ye gittiğinizde, Türkiye'den geldiğinizi söyleyince sizi oturtacak yer bulamıyorlar. Nereye giderseniz gidin. Suudi Arabistan'da, Halep'te, orada burada, işadamları gitmişler veya Umre'ye gidenler olmuş, bir yerde yemişler içmişler para ödenecek, (nereden geliyorsunuz) demişler, (Türkiye'den geliyoruz) cevabını alınca (Sizden para almıyoruz) demişler. Bizimkiler de sormuş (neden) diye. (Çünkü sizin paranız Davos'da ödendi) demişler. Çok şükür Türkiye kendini kurtardığı ve yücelttiği gibi bölgesinde de barış adası olarak dikkatle ve itibarla dinleniyor" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow