hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Ermeniler bile şaşırır..."

    Ermeniler bile şaşırır...
    expand

    Türk Tarih Kurumu (TTK) Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerle, 1915 olaylarına ilişkin Ortak Tarih Komisyonu'nun (OTK) kurulmasının Türkiye açısından fırsat olduğunu belirterek, "Ermeniler ne kendi arşivlerini ne de bizim arşivlerimizi doğru dürüst ne biliyorlar ne de kullanmış değiller. Dolayısıyla kendilerini şaşırtacak son derece önemli belgelerle karşı karşıya kalacaklarına eminim" dedi.

    Çiçek, "(Dünyada propagandalarla) aleyhimize gelişen ortama karşı bizim kendimizi savunabileceğimiz yegane yer 'Tarih Komisyonu' olur" dedi ve Komisyon'un protokolle hükme bağlandığını, sınırların açılmasından 1 ay sonra da oluşturulacağı söyledi.

    "Ermenilerin karşı çıktığı OTK'nın kurulması değil, komisyonun kurulduktan sonra neleri tartışacağıyla ilgili belki" diyen Çiçek, TTK olarak konuyla ilgili bir çekincelerinin bulunmadığını bildirdi.

    Prof. Dr. Çiçek, "Ermeniler kendi görüşlerini doğrulayabilecekleri veya savunabileceklerini düşündükleri her görüşü masaya getirebilirler. 1915 olayları öncesi, sonrası, terk edilmiş Ermeni malları da dahil olmak üzere tartışmaya hazırız. Bizim bu konuda herhangi bir çekincemiz yok" diye konuştu.

    Protokolün, komisyonda Türk ve Ermeni tarihçilerin yanında "İsviçreli ve diğer" tarihçilerin de bulunmasını öngördüğünü anımsatan Çiçek, "Aslında ben şahsen komisyonun Türk ve Ermeni tarihçilerden oluşmasını tercih ederdim. Çünkü bu Türklerle Ermenilerin ortak yaşadığı bir tarih ve bu iki milletin bu tarihi tartışması gerekir. Yoksa, diğer bağımsız tarihçiler kendi ülkelerinde benzer sorunları hiç kimseyle ortak tartışmadılar. Neden Türklerle Ermeniler böyle bir meseleye başka milletleri olaya davet ederek tartışsınlar ki. Bu, bizim ortak yaşadığımız bir acı" dedi.

    çiçek, "Bu ancak ortak değerlendirilebilir. Birden fazla tarafın değerlendirmesi yanlış olur. Üstelik de Avrupalılar kendi içlerindeki azınlıkları tehcirden daha şiddetli yöntemlerle bertaraf etmişlerdir. Onlardan alınacak fazla ders de yoktur" diye konuştu.

    "Komisyonun kararı tavsiye niteliğinde..."


    TTK Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof. Dr. Çiçek, Komisyonda 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının görüşülmesiyle ilgili olarak da, "O açık bir şekilde protokolde belirtilmiş durumda. Komisyonun aldığı karar sadece tarihçilerin, ortaya çıkacak ortak metinlere göre vardığı bir görüş şeklinde olacak ve bu bir tavsiye niteliği taşıyacak. Zaten tarihçilerin 'soykırım' gibi hukuki özellik taşıyan bir konuda karar vermesi düşünülemez. Onun için biz orada sadece, tarihçiler olarak, 1948 Soykırım Sözleşmesi'nde belirtilen hususlara dair verileri, doneleri ortaya koyarız. Sözleşmenin hükümlerine göre bir 'soykırım' olup olmadığına karar vermek bu sözleşmenin şartlarına göre zaten mahkemelerin verebileceği bir karardır" dedi.

    Kemal Çiçek, "Zaten Türkiye'nin en önemli argümanlarından bir tanesi henüz böyle bir mahkeme kararı olmadığı halde Ermenilerin 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendirmesi. Yoksa, tarih komisyonunun araştırması sonucunda elde edilen tüm veriler Ermeniler'in tezlerini destekler ve herhangi bir uluslararası mahkeme buna karar verirse, zaten Türkiye'nin buna itiraz etmeyeceğini 2005 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Koçaryan'a gönderdiği mektupta ifade etti" diye konuştu.

    "Hiçbir şeyden korkmuyoruz"


    Prof. Dr. Çiçek, "Komisyon kurulmasının protokolde yer almasının Türkiye için avantaj olup olmadığının" sorulması üzerine, "Kesinlikle avantaj" yanıtı verdi.

    Dünya kamuoyunun 1915 yılından bu yana tek taraflı propagandayla karşı karşıya olduğunu belirten Çiçek, "Gerçekler karartılmış durumda. Çünkü propagandalarla sadece bir tarafın doğruları anlatılır, diğer tarafların itirazları hiçbir şekilde gündeme gelmez. Dünya kamuoyunu yanlış yönlendirmelerin, son yıllarda Ermenilerin yapmış olduğu faaliyetler sonucunda parlamentolara indirgendiğini ve parlamentoların da yetkilerinde olmadığı halde bu konuda bir kanaat, hatta hukuk hükmü ortaya koyduklarını görüyoruz. Dolayısıyla tüm bu aleyhimize gelişen ortama karşı bizim kendimizi savunabileceğimiz yegane yer 'Tarih Komisyonu olur" dedi.

    "Kanıtlarımıza güveniyoruz"

    "(Soykırım) Bizim açımızdan 1915 olayları için yaşanmamıştır. Biz OTK'yı bir fırsat olarak görüyoruz ve biz hiçbir şeyden korkmuyoruz" ifadesini de kullanan Çiçek, Türkiye'nin elindeki kanıtlara güvendiğini ifade etti.

    Prof. Dr. Çiçek, "Bu zamana kadar tasnif edilen belgelere göre, arşivlerimizin 1915 olayları öncesi ve sonrasında yapılan tehcir uygulamalarının 1948 Soykırım Sözleşmesi'ne uymadığını ortaya koyduğunu düşünüyoruz" dedi.

    Bu konuyu aslında Ermenilerin bile tam olarak bilmediğine işaret eden Çiçek, "Çünkü Ermeniler bu konuda tek taraflı hikayeler oluşturmuşlar ve kesinlikle tek yanlı diplomat ve misyoner raporlarına göre bir fikir oluşturmuşlar. Ne kendi arşivlerini ne de bizim arşivlerimizi doğru dürüst ne biliyorlar ne de kullanmış değiller. Dolayısıyla kendilerini şaşırtacak son derece önemli belgelerle karşı karşıya kalacaklarına eminim" diye konuştu.

    TTK Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, konunun Türk kamuoyunda da yeteri kadar bilinmediğine dikkat çekerek, "Bu konudaki en önemli şikayetlerimden birisi, bizim kamuoyumuzda da yine Ermeni propagandasının etkisinde kalmış ve devletin tezlerinin zaten kötü olduğunu peşinen kabul etmiş ama asla bunları okumamış bir kitle var. Hatta bunlardan bazıları, soykırımla ilgili kanaatlerini Zoryan Enstitüsü'ndeki bir seminerden aldıklarını söylüyorlar. Bu tek taraflı beslendiklerini, bilgilendirildiklerini gösteriyor. Ben de hep şunu diyorum: Zoryan Enstitüsü'nde 3 ay kurs alanlar bizde 1 ay alsalar tam tersini düşünürler" şeklinde konuştu.

    Türkiye'nin tezlerini, arşivleri hızla tasnif edip, internet ortamında açarak, ulusal ve uluslararası konferanslar düzenleyerek son yıllarda artan bir şekilde anlattıklarını belirten Çiçek, "Ayrıca üçüncü olarak, bunu pek başarabilmiş değiliz. Çünkü Ermeniler üzerinde yine Ermeniler tarafından çok büyük bir baskı var ama bazı kısmi başarılar elde ettik. Ermenilerin de katıldığı ortak toplantılar yapmaya çalışıyoruz" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow