hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bakan Çelik'ten Kur'an kursu açıklaması

    Bakan Çelikten Kuran kursu açıklaması
    expand

    Devlet Bakanı Faruk Çelik, yaz dönemi Kur'an kurslarında yaş sınırının kaldırılması çalışmalarıyla ilgili olarak, "Sosyal açıdan baktığımız zaman, vatandaşların bu konuyla ilgili yoğun talepleri var. O talepleri biz dillendiriyoruz, ifade ediyoruz" dedi.

    Bursa'da, bir mühendislik firmasının yeni hizmet binasının açılış törenine katılan Faruk Çelik, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Çelik, bir gazetecinin "Yaz dönemi Kur'an kurslarında yaş sınırının kaldırılmasına yönelik tasarıyla ilgili yeni bir çalışma var mı?" yönündeki sorusu üzerine, din eğitimi ve öğretiminin nasıl olacağının Anayasa'nın 24'üncü maddesinde belirtildiğini vurguladı.

    Din eğitiminin bireylerin kendi tercihleri ve reşit olmayan kişilerin de kanuni temsilcilerinin kararıyla verilebileceğini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

    "Bu çerçevede, Türkiye'de Diyanet Teşkilat Yasası'na ilave edilen bir maddede, ilköğretim 5'inci sınıfı bitirmeden yaz Kur'an kurslarına gidemeyecekleri şeklinde bir madde şu anda yürürlükte. Bunun Anayasa ile uyumu çerçevesinde tartışma ve değerlendirmeler yapılıyor. Anayasa Mahkemesinin de Danıştay tarafından götürülen bu konuyla ilgili bir kararı var.

    Anayasa mahkemesi bu kararı açıkladı ama henüz gerekçesi henüz ortaya çıkmış değil. O gerekçe çerçevesinde, konu hükümetimiz tarafından ele alınacak. Ona göre, olması gereken çözüm neyse, çözüm getirilecek. Ama sosyal açıdan baktığımız zaman vatandaşların bu konuyla ilgili yoğun talepleri var. O talepleri biz dillendiriyoruz, ifade ediyoruz. Bizden bu konunun, kısıtlayıcı anlayışın Anayasa'da olmadığı, dolayısıyla yasalarda olmaması gerektiği şeklindeki talepleri biz de kamu oyuyla paylaştık. Ama Anayasa Mahkemesinin kararı mutlaka dikkate alınarak, bu konuda bir düzenleme yapılacağını ifade edebilirim."

    Bakan Çelik, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" olduğu belirtilen belgeyle ilgili soru üzerine de, Türkiye'nin demokratik ve şeffaf bir ülke olduğunu hatırlattı.

    Türkiye'de artık olan biten ne varsa bunu saklamak ve gizlemenin mümkün olmadığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:

    "Bir şekilde bu süreçte tüm ayrıntılarıyla bu konuların ortaya çıktığını hep birlikte görüyoruz. Bahse konu belge, yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bu belge asıl belge midir, değil midir? Yargı sürecinde mutlaka bir netlik kazanacaktır. Netliği kazanınca herkes tabii ki hukuka saygılı olmak durumundadır. Hukukun kararı tecelli edecek, ortaya çıkacaktır. Ama şu safhada, bu konuyla ilgili çok daha fazla birşey söylemeyi ben doğru bulmuyorum. Yargıya intikal etmiş bir konu, ifadeler alınacak, belge üzerinde incelemeler yapılacak.

    Neticesinde bir karar aşamasına gelinecek. Eğer gerçekse bu belge, demokrasi açısından hiç kimsenin olumlu bakması, 'Demokratik bir düzende, sistemde böyle şeyler olabilir' diyemeyeceği bir tabloyla karşı karşıyayız demektir. O zaman gereğinin yapılması gerekiyor. 'Belge asıl bir belge değildir' diyorsa da bu belgeyi bu hale getirenler, toplumda bu haberlerin sansasyonel haber şeklinde yayılmasına vesile olanlar, hesap verecektir. İki tarafı da hukuk ve yargı çözecektir."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow