hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kral mührü ve 4 bin yıllık beyin bulundu!

    Kral mührü ve 4 bin yıllık beyin bulundu
    expand

    Hatay ve Kütahya'da yapılan kazılarda önemli tarihi bulgulara rastlandı. Hatay'da firavuna ait kral mührü bulundu. Kütahya'da ise 4 bin yıllık insan beyni kalıntılarına rastlandı.

    Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcı Doçent Doktor Hatice Pamir, Samandağ İlçesi'ne bağlı Sutaşı Beldesi'ndeki Sabuniye Höyüğü'nde yapılan kazılarda Mısır firavunu Tutmosis'e ait kral mührü bulduklarını söyledi.

    Kazılarda ticaret malları da bulundu.

    Pamir, bulguların, Sabuniye'nin Yunanistan'dan Mısır'a kadar uzanan kıyı şeridinin en büyük liman şehirlerinden biri olduğunu gösterdiğini belirtti.

    Kütahya'daki Seyitömer Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmalarında da 6 insan iskeleti bulundu. İskeletler içincelendiğinde kafataslarının içinde yanmış ancak şekli bozulmamış beyin kalıntılarına ulaşıldı.

    İşte her iki kazının detayları...

    Kral Mührü

    Hatay Mustafa Kemal (MKÜ) Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hatice Pamir, Sabuniye Höyüğü'nde Firavun'a ait kral mührü bulunduğunu söyledi.

    Hatay'ın Samandağ İlçesi'ne bağlı Sutaşı Beldesi'ndeki Sabuniye Höyüğü'nde Yrd. Doç. Dr. Hatice Pamir başkanlığındaki 17 kişilik heyet kazı çalışmasına başladı. Japonya'nın Cyber Üniversitesi'nden Doç. Dr. Shin Nishiyama'nın da yer aldığı ekip çalışmasını 6 Eylül'e kadar sürdürecek.

    Sabuniye Höyüğü'nün 1937'de bulunduğunu belirten Hatice Pamir, "Bu höyükte ilk kez 2002'de yüzey araştırmalar yapıldı. Geçen yıl yaptığımız kazı çalışmalarında Mezopotamya uygarlığına ait çok güzel parçalar bulduk. Mısır Firavun'u Tutmosis'e ait kral mührü bulduk. Bu bizim için çok önemli bir gelişme. Ayrıca ticaret malları bulundu. Bu bilgiler Sabuniye'nin Yunanistan'dan Mısır'a kadar uzanan kıyı şeridinin en büyük liman şehirlerinden biri olduğunu gösteriyor. O dönemi gösteren birçok mallara ait parçalar ve bulgular ele geçti" dedi. Pamir, sadece höyüğün tarihsel bir dizilişini yerleşim dizisini ortaya çıkarmanın yanı sıra yapısal bir takım bulgulara ulaşmayı arzu ettiklerini de kaydetti.

    Cyber Üniversitesi'nden Doç. Dr. Shin Nishiyama ise 10 yıldır Hatay'da yapılan kazı çalışmalarına katıldığını, bölgeden tarih fışkırdığını söyledi,

    4 bin yıllık beyin

    Kütahya'daki Seyitömer Linyit Kömür işletmeleri arazisi üzerinde bulunan Seyitömer Höyüğü'nde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan 4 bin yıllık insan iskeletlerinde beyin kalıntıları bulunduğu belirtildi.

    Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü ve kazı başkanı Prof.Dr. Nejat Bilgen, 2 gün önce Seyitömer Höyüğü'nde yürüttükleri kazı çalışmaları sırasında 6 insan iskeletinin kafa taslarının içinde şekli bozulmamış beyin kalıntıları bulduklarını açıkladı. Höyükteki Orta Tunç Çağı'na ait tabaka kazıları sırasında insan iskeletlerine rastladıklarını belirten Prof.Dr. Nejat Bilgen şu bilgileri verdi:

    "Höyükteki kazı çalışmalarında daha önce bir yangın tabakasıyla karşılaşmıştık. Geçen yıl da höyükteki bir yapının içerisinde dışarıya çıkamadan yanmış iskelet bulmuştuk. Bu yılki kazılarda ise seramik eşyalar ve dokuma ağırlıkları bulduk. Bu eserlerin yanında 2 gün önceki kazı çalışmamız sırasında ise 6 insan iskeletiyle karşılaştık. İskeletleri laboratuvara götürmek amacıyla paketleyeceğimiz sırada kafataslarının içinde kavrulmuş ve yanmış ancak şekli bozulmamış beyin kalıntılarını gördük. İnsan beyni, arkeolojide çok bilinen yaygın buluntular arasında olmadığı için bu bizi heyecanlandırdı."

    DPÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Nejat Bilgen, Seyitömer Linyitleri İşletmesi arazisindeki kazılarda M.Ö. 3000'li yıların bulgularına ve bu dönemde daha önce bilinen seramiğin en yoğun olarak üretildiği kente rastladıkları, bunun da günümüzde olduğu gibi eski çağlarda da Kütahya'nın 'seramik başkenti' olarak karşılarına çıktığını söyledi. Seyitömer Höyüğü'ndeki kazı çalışmalarına 2006'da başladıklarını anlatan Prof.Dr. Bilgen, şöyle konuştu:

    "Höyük birinci derece arkeolojik Sit alanı olduğundan, Seyitömer Linyitleri'nin buranın altındaki yaklaşık 12 milyon tonluk kömür rezervini değerlendirmek için kazıların tamamlanmasını bekliyor. 26 metre yüksekliğe sahip höyüğü 24'üncü metresinden itibaren kaldırmaya başladık. Kazılarda ortaya çıkardığımız eserleri muhafaza altına alıyoruz. Katmanları yukarıdan alarak bu höyüğü sıfırlamaya çalışıyoruz. Bir katta Roma Dönemi, Akademik Orta Tunç ve Erken Tunç katmanına kadar indik. Bu dönemde bulgulara göre daha önce de bilinen seramiğin en yoğun, bol miktarda kalıpla üretildiği bir sanayi kentinden söz etmek mümkün. Bol miktarda seramik üretildiği, çini işleme sanatının çok eski meslek olduğunu gösteren bulgulara sahibiz. Burada bulunan bulguların fazla oluşu sebebiyle, arkeoloji müzesinin desteği ile DPÜ'de bir müze kurma çalışmaları sürdürmekteyiz."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow