hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kusturica'ya nefretin ardından bakın ne çıktı!

    Kusturicaya nefretin ardından bakın ne çıktı
    expand

    Milliyet'ten Mehveş Ekin, gazetenin Cadde ekindeki yazısında belediyesi CHP'de olan Antalya'da düzenlenen Altın Portakal'a katılacağı için protesto edilen yönetmen Emir Kusturica'nın dört ay önce belediyesi AKP'de olan Bursa'daki festivalde krallar gibi karşılandığını hatırlattı ve şu soruyu sordu: "O zaman neredeydiniz, yoksa sorun Kusturica değil de CHP mi?".

    Çifte standart

    Zaman gazetesi Kusturica Haziran ayında Bursa'da konser verdiğinde haberi "Bursa'dan Kusturica ve Çingeneler Zamanı" geçti başlığıyla veriyordu. Gazete haberde Filistin'le ilgili iki film hazırlığında olan Kusturica'nın İsrail'i eleştirisini ballandıra ballandıra anlatıyordu.

    Aradan yaklaşık dört ay geçti. Aynı Zaman gazetesi bu kez CHP'li Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Altın Portakal için gelen Emil Kusturica hakkındaki "Kusturica'nın Gölgesinde Altın Portakal" başlığını attı. Haberde ise "47. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Emir Kusturica tartışmalarının gölgesinde başlıyor. Uluslararası uzun metraj film yarışmasının jüri başkanı Kusturica'ya Bosna-Hersek'ten başlayan tepkiler, Semih Kaplanoğlu'nun, Bal filmini festivalden çekmesiyle Antalya'ya da ulaştı" deniliyordu.

    BAKAN GÜNAY DA DOLDURUŞA GELDİ... TIKLAYIN

    Tarafsızız diye övünen bir gazete nasıl oluyordu da daha önce övdüğü bir adamı 4 ay içinde "ona rağmen" diye yerin dibine sokuyordu.

    Bitmedi... Gelelim devletin resmi haber ajansına. Tamamen tarafsız olması gereken Anadolu Ajansı'na...

    ANADOLU AJANSI 4 AY ÖNCE ÖVDÜĞÜ KUSTURİCA'YI ŞİMDİ BAKIN NASIL YERİN DİBİNE SOKTU?

    Anadolu Ajansı'nın 4 ay önceki ve şimdiki haberlerinde aradaki fark açıkça görülüyor. Anadolu Ajansı neden fikir değiştirdi ve Kusturica'ya karşı kamuoyu oluşturdu?

    4 AY ÖNCE BURSA'YA GELİŞİNDE KUSTURİCA İÇİN AA'NIN GEÇTİĞİ HABER:


    ..."Çingeneler Zamanı" adlı filmin Boşnak yönetmeni Emir Kusturica, Türkiye'de üretilen sanat eserlerinin, özellikle son yıllarda dünyada ses getirmeye başladığını söyledi... diye başlayan haberde Kusturica'nın Sırplarla ilgili ettiği sözlerden hiç bahsedilmiyordu.

    AA'NIN ALTIN PORTAKAL İÇİN GELECEK KUSTURİCA İLE İLGİLİ GEÇTİĞİ HABERLER...

    Zaman geçti ve Anadolu Ajansı birden değişti. CHP'li Antalya Belediyesi'nin düzenlediği festival için gelen Kusturica birdenbire "tu kaka" ilan edildi.

    ... Yönetmen Özlem Akovalıgil, Yönetmen Emir Kusturica'nın, 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivaline davet edilmesine ilişkin, "Kendisine 'Hoş gelmiş' diyebiliriz elbette, ancak gönülden demeyiz" dedi...

    ...Yönetmen Emir (Nemenja) Kusturica'nın, Antalya Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Antalya Kültür Sanat Vakfınca 9-14 Ekimde organize edilecek 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivaline davet edilmesine, Bosna-Hersek'te soykırımın yapıldığı Srebrenitsa'daki kadın dernekleri ile ülkedeki sinemacı ve yönetmenler tepki gösterdi...

    ... Kocaeli'de Karamürsel Bosna Hersek Türkleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivaline davet edilen yönetmen Emir Kusturica'yı protesto etmek amacıyla Antalya'ya gidecek...

    ...Altın Portakal Film Festivali'ne katılmaktan Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica'nın jüri üyesi olarak görev yapacak olması nedeniyle vazgeçilen "Bal" filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, "Sayıları yüz binlerle ifade edilen Bosnalı sivilleri sadece inançları ve Boşnak oldukları için katledenleri, on binlerce kadına çoluk çocuk tecavüz edenleri savunan bir 'sanatçının' AKSAV yönetimi tarafından himaye edilmesi bizim vicdanımızı acıtmaktadır" dedi...

    Olayın perde arkasını ise Milliyet gazetesinden Mehveş Ekin yazdı.

    Mehveş Ekin'in yazısı

    Dört ay önce Bursa Film Festivali’nde ballı börekli ağırlanan Emir Kusturica, şimdi tu kaka edildi! Yönetmenin Sırp kimliği, Antalya’nın misafiri olunca mı akla geldi?

    Emir Kusturica, Altın Portakal’a jüri üyesi olarak davet edildi diye ortalık birbirine girdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin meclis toplantısı, Kusturica yüzünden karıştı. Türkiye’deki Boşnaklar tepkilerini gösterirken Srebrenitsa'daki kadın dernekleri, ''Kusturica iyi bir yönetmen olabilir ama kötü bir insan” açıklaması yaptı.

    Kötü insan olmak, bir film festivali jüriliğine engel teşkil etseydi, herhalde pek çok festival jürisiz kalırdı!

    Ancak buradaki mesele 'kötü insan' olmak değil, yarası çok taze Yugoslavya Savaşı’nın ardından müslümanlıktan hıristiyanlığa geçmiş bir Sırp. Bir zamanlar Türk entelektüellerin filmleri ve müziğiyle baş tacı ettiği, hâlâ da hayranlık duyduğu Kusturica, neden şimdi tu kaka ediliyor?

    Bursa’da protesto edilmedi

    Müslüman laik bir ailenin -ve ateist bir babanın- çocuğu olarak Saraybosna’da doğan Kusturica, savaşta Sırp zulmüne karşı net bir tavır almamakla, hatta destek çıkmakla eleştiriliyor. Oysa 1993’te Sırbistan’ın aşırı milliyetçi lideri Seselj’i düelloya davet etmişti. İki yıl sonra, Belgrad Film Festivali’nde bir başka milliyetçi Sırp lideri yumrukladı.

    Ancak 1995’ten itibaren bu tip çıkışların yerini sessizlik aldı. Büyük başarı kazanan filmi ‘Underground’ı Miloseviç’in finanse ettiği söylendi. Derken müslüman kadınlara yapılan toplu tecavüzler için “Abartmayın” dedi. 2005’te 'asıl dini' olduğunu söylediği hıristiyan ortodoks mezhebine döndü, bir güzel de ismini değiştirdi. Yetmezmiş gibi Sırbistan’a yerleşti. Bu nedenlerle Boşnakların Kusturica’dan nefret etmesi ve Türkiye’ye davet edilmesini kınaması gayet anlaşılır. Peki ya bizimkilere ne oluyor?

    Çok değil, bundan dört ay önce aynı Kusturica Bursa Film Festivali’ne konuk olmuştu. En müslüman geçinenlerin bile aklına protesto etmek gelmedi! Aksine, Mavi Marmara’yla ilgili görüş beyan etti epey yuvarlak bir cevaptı- “Türkiye’nin çayını, ayranını içmeye geldim” dediği için pek sempatik bulundu.

    Aynı Kusturica, 2008’te Mavi Jeans’in reklam filmini çektiğinde de kimsenin aklına “İyi de bu adam Müslümanlar’ın kıtır kıtır doğranmasına ses çıkarmadıydı” demek gelmedi!

    Sorun kıyılarda mı?

    ‘Bal'ın yönetmeni Semih Kaplanoğlu mesela, şimdi yaptığı gibi Kusturica’yı protesto etmeye kalkmadı. İktidar yanlısı medya grubu, Kusturica her Türkiye’ye geldiğinde onu, 'Çingeneler Zamanı'nın harika yönetmenini alkışladı. Ne iş?

    Yoksa tepkinin asıl nedeni, AKP’nin son yerel seçimlerde CHP’ye kaptırdığı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Altın Portakal’ı organize etmesi mi?

    Hatırlarsanız Antalya   Belediyesi, eylülde Bira Festivali düzenlediği için bilumum STK (Anadolu Gençlik Derneği Antalya Şubesi, Antalya İmam Hatip Mezunları Derneği, Antalya Üniversiteliler Platformu, Akdeniz Kültür Eğitim Vakfı, Diyanet-Sen) tarafından protesto edilmişti. Hatta festival sonrası aşırı alkol alan gencin ölümü nedeniyle Belediye’ye suç duyurusunda bulunuldu. Sanki festivalde bira sebilmiş, gençlere zorla bira içiliyormuş ve aynı üzücü olay başka bir yerde olamayacakmış gibi. Kusturica hadisesi, Antalya’nın 'ikinci skandalı' sayılıyor şimdi. Hani şimdiye kadar Türkiye’de Kusturica’ya bir Allah’ın kulu sesini çıkarmış olsaydı, anlayacaktık. Hatta biz bile “Vay adi Emir” korosuna katılabilirdik.

    Ama ikiyüzlülüğün bu kadarı da komik oluyor...

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow