hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çağlayan eski bir ülkücü olarak konuştu

    Çağlayan eski bir ülkücü olarak konuştu
    expand

    Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, demokratik açılımla ilgili, "Pandora'nın kutusunu açtık, halının altındaki pislikleri ortaya çıkardık. Ne kadar daha saklayacağız? Türkiye'ye ciddi yararları olacağı kanaatindeyim. Eski bir ülkücü olarak bunları söylüyorum" dedi.

    Bakan Çağlayan, AA muhabirlerinin "Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı", erken seçim ve demokratik açılıma ilişkin sorularını yanıtladı.

    Çağlayan, "Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı"nın ABD Dış İlişkiler Komitesi'nden çıkması ve İsveç Parlamentosu tarafından kabul edilmesiyle ilgili soru üzerine, bu ay içinde ABD'ye gerçekleştirecekleri ziyareti ertelediklerini anımsattı ve "Gezi çerçevesinde model ortaklığını yeniden dizayn edip, sistemi nasıl kuracağımızı, ne yapacağımızı, alım grupları ile görüşüp ticaretimizi artırma noktasına gelecektik. Ama maalesef bir tiyatro, bir komedi olarak sergilenen Dış İlişkiler Komitesi'nin almış olduğu bu karar, ister istemez bizi bir yerde frene bastırdı. Gelişmeleri göreceğiz, 24 Nisan'dan sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz" dedi.

    Ticari ilişkinin, siyasi ilişkilerin anahtarı olduğunu vurgulayan Çağlayan, Türkiye'nin ABD'nin 1,6 trilyon dolarlık ithalatı içinde 3,2 milyar dolarlık bir ihracata sahip olduğunu söyledi.

    Çağlayan, "Yani okyanusun içinde bir damla. Ama ABD'nin 2009'da 140 milyar dolar olan ithalatımızdaki payı 10 milyar dolar" diye konuştu.

    Son derece yakışıksız olan bu durumun ticari bazda kime zarar verdiğinin iyi görülmesi gerektiğine işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda sadece enerji alanında 120 milyar dolar yatırım yapacak ülke olduğuna ve ABD'deki bir çok enerji firmasının Türkiye'deki yatırımlarla ilgilendiğine dikkati çekti.

    Çağlayan, "Türkiye savunma sanayi başta olmak üzere hem alıcı, hem satıcı konumunda. Bunun için bu kararı, tutumu alacak olan ülkelerin hesaplarını çok iyi yapmaları lazım" dedi.

    Çağlayan, ABD yönetiminin buna taraf olmadığını bildiklerini de söyledi.

    "Umarım hatadan dönerler"


    İsveç gezisinin de iptal edildiğini belirten Çağlayan, İsveç'in AB konusunda Türkiye'ye en fazla destek veren ülkelerden olduğunu söyledi.

    İsveç'in detaylarını bilmediği bir konuda böyle yanlış bir karara gittiği ve ahkam kestiğini ifade eden Çağlayan, "Umarım hatadan dönerler" dedi.

    Türkiye'nin onuru, hakları ve menfaatlerinin hiç bir şekilde bedeli olmadığını belirten Çağlayan, bu meselenin iki ülke arasındaki ticarete yansımaması dileğinde bulundu.

    Çağlayan, "Türkiye'nin olmayan bir şeyle suçlanmasının parasal değeri olmaz. Zaten böyle bir şeye kimsenin gücü yetmez" diye konuştu.

    "Türkiye'nin gündeminde erken seçim yok"


    Çağlayan, erken seçimin söz konusu olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine de, Meclis'te çoğunluğun kendilerinde olduğunu belirterek, hiç kimsenin "erken seçim" diye bir rüya içine girmemesi gerektiğini söyledi.

    "Şu anda erken seçimi gerektirecek ne var" diye soran Çağlayan, seçim takvimini 5 yıldan 4 yıla indirdiklerini anımsattı ve "Türkiye artık bunlara alışacak. 'Erken seçim' diye bir şey Türkiye'nin gündeminde yok, herkes bunu unutsun. Bunu söyleyenler de Türkiye'ye yapılacak yatırımların önünü kesmek için yapıyorlar" diye konuştu.

    Demokratik açılım


    Bakan Çağlayan, demokratik açılım sürecine ilişkin bir soru üzerine, "İhtilal sonrası 1982'de yapılan bir Anayasa'ya sahibiz. Sağından, solundan yama yapılmış durumda. Türkiye'nin o zamanki ekonomik şartlarına, demokratik standartlarına, gelişmişlik endeksine, kişi başı milli gelirine bakın, bir de bugüne gelin. O gün Türkiye 46 bedendi, bugün 54 beden, 56 beden. Bizim insani, sosyal, siyasi, ekonomi standartlarımızın da bu beden ve yarın hedefimiz olan bedene uygun olması lazım" dedi.

    Bu sürecin Türkiye'ye "herkesin bildiği ama konuşmaya korktuğu, halının altına süpürdüğü" şeyleri yeniden konuşma imkanı getirdiğini savunan Çağlayan, kendisinin de "Kürt orijinli" olduğunu söyledi.

    Çağlayan, "Biz diyoruz ki önce bir üst kimlik var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. Tek vatan, tek devlet olmalıyız ve bunda hiçbir taviz yok. Anayasa'nın değişmez ilk 3 maddesi kimsenin bunu tartışmaya dahi gücü yetmez, zaten kimse de tartışmaz. Türkiye demokratik açılımı yapmak ve başarmak zorunda ve başaracak. Şu anda bakmayın siz siyaseten insanların karşı çıktığına, bunlar kendileri 5 sene, 6 sene, 10 sene evvel bununla ilgili çalışmalar yapmış, Türkiye'nin gündemine getiriyorlardı" dedi.

    Muhalefetin bu konudaki tutumunu son derece yanlış bulduğunu da dile getiren Çağlayan, demokratik açılımın AK Parti'nin değil, Türkiye'nin projesi olduğunu hatırlattı.

    Çağlayan, "Biz konuşulmaya, söylenmeye cesaret edilmeyen konuları gündeme getirdik, pandoranın kutusunu açtık, halının altındaki pislikleri ortaya çıkardık. Ne kadar daha saklayacağız? Bundan 30 sene önce olan eski bir devlet başkanının, 'Efendim Kürt yoktur, kışın karda yürürken kart kurt sesi...' demesi. Buna inanmak mümkün mü, böyle bir şekilde meseleyi ortadan kaldırmayı düşünmek mümkün mü?" diye konuştu.

    Demokratik açılımın Türkiye'ye ciddi yararları olacağı kanaati bulunduğunu belirten Çağlayan, "Eski bir ülkücü olarak bunları söylüyorum" dedi.

    Çağlayan, Kuzey Irak konusuna da değinerek, "İstediğin kadar reddet orada bir olgu var. Ticaret münasebetlerimiz var, yaklaşık 8 milyar dolarlık mal satıyoruz. Bu çerçevede değerlendirmek lazım" şeklinde konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow