hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sait Faik’in Kalpazankaya’sı da yok oluyor

    Sait Faik’in Kalpazankaya’sı da yok oluyor
    expand

    Dünyaca ünlü yazarımız Sait Faik Abasıyanık’ın hikâyelerine konu olmuş, İstanbullular ve adalıların çok sevdiği Burgazada’daki Kalpazankaya tahribata uğruyor.

    Dünyaca ünlü öykücümüz Sait Faik Abasıyanık’ın izlerini Burgazada’nın her köşesinde bulabilirsiniz; tepelerinde, sokaklarında, kiliselerinde…   Öykücümüzün adından sıkça söz ettiği, öykülerinde yaşattığı yerlerden biri Kalpazankaya’dır.  Hemen yanı başındaki kır gazinosu, çamları, berrak deniziyle bugün Kalpazankaya, kentin hengâmesinden kaçıp huzuru doğada arayan İstanbulluların gözde mekânlarından.  Ne var ki, ada sakinleri ve İstanbullular sahip çıkmazsa bu güzellik yitip gidecek.

    Bugünlerde Burgazada’nın simgelerinden Kalpazankaya’ya sessiz sedasız bir iskele yapılıyor. İskele tamamlandığında adanın tarihi dokusu önemli ölçüde zarar görecek. Kalpazankaya’daki kır gazinosunun işletmecileri tarafından yapılan iskele nedeniyle yanaşacak tekneler hem kirlenme riski doğuracak, hem de beton yapı bölgenin doğal yapısını bozacak.

    Yapılmakta olan iskeleye Adalar Belediyesi tarafından izin verilip verilmediğine ilişkin bir bilgiye ulaşamadık. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’na yönelttiğimiz sorular yanıtsız kaldı.

    Konuyu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Profesörü Fatih Selami Mahmutoğlu ile görüştük.

    Prof. Dr. Mahmutoğlu,  kültür varlıklarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile detaylı olarak düzenlendiğini, ilgili yasaya bakıldığında kültür ve tabiat varlıkları ile bu varlıkların bulunduğu sit alanları, ören yerleri ve bağlantı noktalarının madde 3 ile tanımlarının da verilmek suretiyle koruma altına alındığını söyledi.



    Yasanın temel amacının; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmek olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmutoğlu şöyle konuştu:

    “Yasanın 3. maddesine göre, Sit; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. Sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulması, bunların yeniden kullanıma açılması veya kullanımları değiştirilmesi bu kanun uyarınca ‘müdahale’ olarak sayılmaktadır.”

    Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu sözlerini şöyle bitirdi:

     “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Burgazada’sındaki bu yer sit alanı ise, kuşkusuz yapılan fiziki müdahale yapanlar bakımından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında suç oluşturacaktır. Hatta söz konusu müdahaleyi engellemeyen kamu görevlileri bakımından da hem cezai hem idari açıdan sorumluluk mevcuttur. Eğer anılan yer sit alanı değilse bu değerlendirmelerin de hukuken bir önemi yoktur.”

    Adalar Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ada Gazetesi Haber Koordinatörü Talin Etyemez, “Orası sit alanı. Sit alanı olan bir yere iskele yapımı kanunsuzdur. Maalesef adalarda bu tür tahribatların önüne geçemiyoruz. Kalpazankaya’ya yapılan bu tahribat izin alınarak dahi olsa biz – ada sakinlerini- rahatsız etmektedir.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow