hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hükümet sonuna kadar uzlaşma arayacak

    Hükümet sonuna kadar uzlaşma arayacak
    expand

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil çiçek, "Herkesle uzlaşma ve katkı arıyoruz. Sonuna kadar uzlaşma çabamızı sürdüreceğiz" dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla uzlaşma arayışlarını hafta sonuna kadar tamamlayacaklarını ve teklifi pazartesi günü Meclis'te görüşmeye başlayacaklarını söyledi.

    Çiçek Rixos Otel'de, siyasi partilere sunulan Anayasa değişikliği paketine ilişkin basın yayın kuruluş temsilcilerine yönelik bilgilendirme toplantısında konuştu.

    Toplantıya, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Hüseyin Çelik ve Haluk İpek, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve öteki yetkililer katıldı.

    Cemil Çiçek, 1982 Anayasası'nın hem yürürlükte olduğunu, hem de en çok tartışılan Anayasa olduğunu söyledi.

    Herkesin "değişsin" isteğini karşılık bir türlü Anayasa'nın değiştirilemediğini ifade eden Çiçek, "Türkiye'nin önceliklerine artık uymuyor. 'Bu Anayasa ile Türkiye artık yoluna devam edemez' diyoruz. Tepki Anayasasıdır. Aradan geçen süre içinde bu sıkıntıları gördük. Herkesle uzlaşma ve katkı arıyoruz. Sonuna kadar uzlaşma çabamızı sürdüreceğiz. Biz, bu işin tam sırası olduğunu Meclis'in hem yetki hem yetkinliğe sahip olduğu kanaatini taşıyoruz. Ne kadar erken yaparsak bizim açımızdan en önemli meseledir" diye konuştu.

    Konuşmasında 1982 Anayasasının güvenlik öncelikli bir anayasa olduğunu ancak hem güvenliği hem de özgürlüğü içeren bir anayasa olması gerektiğini belirten Çiçek, "Sadece güvenliği içermesi nedeniyle 1982 Anayasasının günün koşullarına uyum sağlayamadığını" ifade etti.

    Çiçek, "Dengeleri günümüz şartlarına uymuyor. Olması gereken hem özgürlük, hem güvenliktir. Türkiye 1963'ten bu yana Avrupa Birliği'ne tam üye olmak istiyor. Biz bunu devlet politikası olmaktan çıkarmadık. Bu anayasa ile ne köklü kamu reformu ne personel reformu yapmamız mümkün değildir. Bu düzenlemeleri erken yapmayı önemsiyoruz. Türkiye'nin bir açmazı haline gelmiş, sanki bu açmaz AK Parti'nin açmazı. Bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışacağız. Bir anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu herkes söylüyor ama bir türlü değiştirilemiyor. Her zaman 'şurası böyle, burası böyle' deniliyor. Her dönem bu değişikliğe mazeret bulmak mümkün olacak. Biz 2007 yılında seçimlere giderken 'yeni anayasayı ülkemize kazandırmak istiyoruz' dedik. Biz şimdi de herkesin görüşünü alarak anayasayı hazırlıyoruz" ifadelerini kullandı.

    Çiçek, konuşmasını Bakan sıfatıyla değil, kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan milletvekili sıfatıyla yaptığını ifade ederek, gerçekleştirdiği ziyaretlere ilişkin de bir uzlaşma sağlanmasını istediğini dile getirdi.

    "Taslak metin"

    Anayasa değişikliğine ilişkin yetkinin ve yetkinliğinin eksik olmadığına dikkat çeken Çiçek, "Şimdi sırası, hem de bu değişikliğin tam sırasıdır. Dağıtılan metin, taslak metindir. Herkesle uzlaşma ve katkı arıyoruz. Hepinizden katkı bekliyoruz. 23 maddelik metin demokratik açılımla ilgilidir. Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesinde, ferdi başvuru hakkı ve ombudsmanlık gibi maddeler yer alıyor. Anayasa değişikliği paketi ile de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden davalarda azalma olacaktır. Beraberinde demokratik standardımız da yükselmiş olacaktır" diye konuştu.

    Çiçek, yapılan bilgilendirmenin ardından soruları yanıtladı.

    Bir temsilcinin, "YÖK konusu görüşüldü mü? YÖK'ü değiştirme konusu gündeme geldi mi?" şeklindeki soruya karşılık Çiçek, "YÖK de tartışılır. Başka konular da tartışılır. Bu anayasada değişecek çok şey var. Onun için dikkat ederseniz biz bu anayasada 5 madde dışında yepyeni bir anayasa düzenliyoruz. Üzüldüğüm bir nokta da bir hukuki metnin bir polemik içinde tartışılmasını ben doğru bulmuyorum. Hukuk çerçevesinde tartışılması gerekir. Bunu yapmadığımız takdirde hiç bir sorunu çözemeyiz, hiçbir sorunun çözümünde mesafe kaydedemeyiz" diye konuştu.

    Anayasaya ilişkin referanduma gidilmesi konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Çiçek, "İyi niyetle hareket ediyoruz. Uzlaşabilirsek uzlaşırız ama uzlaşmadığımız takdirde vatandaşa götürürüz, vatandaş ne derse. Hukuk açısından bakarsak tartışacağız. Medenice tartışmalıyız" dedi.

    Anayasa değişikliği paketinin 'Bir hukuki metnin oylanmasından çıkıp, hükümetin oylanmasına dönüşür mü" sorusuna Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Bu bizim karar vereceğimiz bir konu değil. Ama kimsenin neyi nasıl takdir edeceğini bence tayin etmek de demokrasiye aykırı olur. Bunu ben tayin edemem. Biz hukuki çerçevede sunmaya devam ediyoruz. Sizler vesilesiyle, artık sizlerin çabasıyla. Bu tartışmaları vatandaş dikkatle takip ediyor. Milletin kafası arıdır, nettir, durudur. Siyasetçilerin çözemediği konuyu bile o kendi maharetiyle o sağduyusuyla bir neticeye vardırır. Biz vatandaşımıza güveniyoruz. 'Evet'te de 'hayır'da da ne derse Türkiye için hayır vardır" karşılığını verdi.

    Cemil Çiçek, bir başka soru üzerine de "Yaptığımız görüşmelerde, ziyaretlerde bir pazarlık yapmadık. Bizim çalışmalarla ilgili bilgi verdik. 'Destek verin, şunu yapın bunu yapın' tarzında bir pazarlık söz konusu olmadı. Şu ana kadar olan durumu değerlendirdik. 'Siz şunu yapın biz de size şunu yapalım' konusu olmadı" şeklinde konuştu.

    Ergin: "Kurul'un bağımsızlığını zayıflatmaz"

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin de toplantıda temsilcilere dağıtılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yeniden yapılandırılmasını içeren bir kitapçığa ilişkin bilgi verdi.

    Ergin, HSYK'nın yapısı ve bu yapıya yönelik eleştiriler, konuya ilişkin uluslararası belgelerdeki düzenlemelerin, Avrupa ülkelerinde benzer kurulların yapıları ve yargı reformu stratejisinin HSYK'nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin ilkeleri ve önerdiği kurul modelini anlattı.

    Ergin, ayrıca söz konusu model içinde yer alan objektiflik, tarafsızlık, şeffaflık, geniş tabanlı temsil, kararlarına karşı etkili bir itiraz sistemi getirilmesi ve yargı yolu açılması, Adalet Bakanı ve müsteşarının konumu, cumhurbaşkanının HSYK'ya üye seçmesi, yargı teşkilatında seçim atmosferi oluşup olmayacağı, 1961 anayasasına göre Kurul'un yapısına ilişkin genel değerlendirmede bulundu.

    Adalet Bakanı Ergin, Danıştay ve Yargıtay'ın Anayasa değişikliği teklif taslağına ilişkin itirazlarını uygun bulmadığını söyledi.

    Alanında yetkin, meslektaşları tarafından demokratik bir usulle seçilen birinci sınıf hakim ve savcıların da HSYK'ya seçilebileceğini hatırlatan Ergin, "Yargıtay ve Danıştay üyeleri, buraların yetkisinin azaltıldığını iddia ediyorlar. Danıştay'da ve Yargıtay'da birinci sınıf hakim ve savcılar görev yapmaktadır, geriye 4 bin birinci sınıf hakim ve savcı kalmaktadır. Bu hakim ve savcılarımız da en az şu anki Danıştay ve Yargıtay'da görev yapan meslektaşları kadar bizim için değerlidir" görüşünü bildirdi.

    Bakan Ergin, Parlamento tarafından HSYK ve Anaya Mahkemesi'ne üye seçimine yönelik eleştirilere de "Bizim tercih ettiğimiz sistem, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya'da uygulanmaktadır" cevabını verdi.

    HSYK'da, adalet bakanı ve müsteşarının bulunmasına yönelik eleştirilere ilişkin de Ergin, "Yeni yapıda üç daire şeklinde oluşturulan ve bu dairelerin üzerinde teşkil edilen Genel Kurul'a sadece bakanın ve müsteşarının katılacağını" hatırlattı.

    Bunun demokratik parlamenter rejim açısından gerekli olduğunu ve Parlamentonun muhatabı açısından vazgeçilmezliğini vurgulayan Ergin, bu konunun Venedik Komisyonu kararlarında da bulunduğunu ifade etti.

    Bakan Ergin, Venedik Komisyonu'nun 2007 tarihli Adli Atamalar Raporu'na atıfta bulunarak, "Türkiye'de Adalet Bakanı ve Müsteşarı, HSYK üyesidir. Bu durum tek başına Venedik Komisyonu'na göre 'Kurul'un bağımsızlığını zayıflatmaz' ifadelerine yer verilmiştir. Avrupa Birliği müktesebatına göre bizim yaptığımız doğrudur" dedi.

    Pazartesi gnü Meclis'te

    Anayasa Mahkemesi üye yapılanmasında getirilen değişikliklere de değinen Bakan Ergin, Parlamentonun üye göndermediği tek ülkenin Rusya olduğunu söyledi.

    Anayasa değişikliği teklifinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı verildiğine işaret eden Bakan Ergin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde en çok ihtar alan tek ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı ve bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan başvuru hakkının değişikliğe konulduğunu ifade etti.

    Ergin, Avrupa Birliği müzakerelerinde, düzenleme yapılmamış bazı yargısal konular nedeniyle başlıklarda ilerleme yaşanamadığını söyledi.

    Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını cevaplandırırken de muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarıyla uzlaşma arayışlarını hafta sonuna kadar tamamlayacaklarını ve teklifin pazartesi günü Meclis'te görüşülmeye başlanacağını belirtti.

    Uzlaşma arayışında taslağın değişme ihtimalinin sorulması üzerine de Ergin, uluslararası camianın, çağdaş demokrasilerin ve Avrupa müktesebatının çerçevesini zorlamayacak değişiklikleri yapabileceklerini söyledi.

    Tasarı teklifine HSYK ve Yargıtay'dan gelen eleştirilere ilişkin olarak da Adalet Bakanı Ergin, "Bireysel değerlendirmelere cevap vermek istemiyorum. Biz Avrupa'nın çağdaş ve demokrasi değerlerini kıstas alarak değişikliğe gittik. Dolayısıyla kişisel değerlendirmelere girmek istemiyorum" şeklinde konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow