İçine tükürülen sanat

Türkiye'de heykel sanatı en çok bir siyasetçi sayesinde konuşuldu, tartışıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek müstehcen bulduğu bir heykel için "Tükürürüm böyle sanatın içine" demişti. O heykel Mehmet Aksoy'a aitti. Yani heykeli, Başbakan tarafından "Ucube" diye nitelendirilen ve Belediye tarafından bir çırpıda ihale ettirilip yıktırılan Mehmet Aksoy'a...

Melih Gökçek beğenmediği o heykeli önce kaldırtmayı başarmıştı ama heykeltraş Aksoy hakkını aramış ve mahkeme heykelin eski yerine konulması kararını da vermişti.

İstanbul Esenyurt'taki Nazım Hikmet Parkı'nda da bir zamanlar bir Nazım Hikmet Heykeli vardı. Ancak heykel bir gece ansızın ortadan kayboldu. Bulunamayınca yerine yenisin dikildi.

Kars'ın sembolü olan kaz heykeli, AK Partili Belediye Başkanı tarafından trafiğe engel olduğu gerekçesiyle meçhul bir yere götürüldü. Aynı başkanın kaldırdığı kadın heykelleri de dillere destan olmuştu.

Yine Kars'ta aşkı sembolize eden heykel MHP'li Belediye Başkanı'nca müstehcen bulunup kapanmıştı.

İzmir'de ise daha çok seri heykel katilleri var. Tükürmekle kalmayan bu kişiler heykelleri kırıyor, parçalıyor, boyuyor, yerinden söküyor.

Yine ülkenin birçok yerinde Atatürk heykellerine yapılan saldırılar da hafızalarımızda çok taze...