hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Öykücü, şair ve ressam Hulki Aktunç yaşamını yitirdi

    Öykücü, şair ve ressam Hulki Aktunç yaşamını yitirdi
    expand

    Öykülerinde geleneksel anlatı ögelerini modernitenin olanaklarıyla ustaca harmanlayan öykücü, şair ve ressam Hulki Aktunç hayatını kaybetti.

    62 yaşında aramızdan ayrılan öykücü, şair ve ressam Aktunç’un cenazesi 1 Temmuz 2011 Cuma günü Erenköy Galip Paşa Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’nda babasının yanına defnedilecek.

    Hulki Aktunç, 1949 yılında İstanbul’da doğdu. Selimiye Askeri Ortaokulu, Erzincan Askeri Lisesi (1963- 66) ve Haydarpaşa Lisesi’ni (1967) bitirdi. İÜ Hukuk Fakültesi ’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak bir reklam ajansında metin yazarı ve yönetici olarak görev yaptı. Manajans’ta metin yazarı olarak çalıştı, ortağı olduğu Yaratım Ajans’ın yönetimini üstlendi. Reklamcılar Derneği’nin başkanlığını yaptı. Edebiyata öyküyle giren (1969) Aktunç şiir, eleştiri, inceleme, roman da yayımlamıştır. Öykü, eleştiri ve incelemeleri Soyut, Yeni Edebiyat, Yeni Dergi, Papirüs ve yönetimine de katıldığı Türkiye Defteri (1973- 75) dergilerinde çıktı. Yapıtlarında tekniğe ve yapıya özel bir önem veren Aktunç kendi kuşağını çevreleyen toplumsal sorunları konu edinirken simgelerle yüklü anlatımı, ayrıntıları ustaca kullanması ve biçim özellikleriyle farklılığını belirginleştirerek özgün bir üslup oluşturdu. Duygusallığın ağır bastığı şiirlerinde özellikle sözcük seçimiyle dikkati çeken Aktunç öykü ve romanlarında kişilerin farklı zaman kesitlerindeki yaşamlarını işlemiş, olayları atlamalı kesitlerle, konuyu gizleyerek dolaylı biçimde veren bir üslubu yeğlemiştir. İlk öykü kitabı olan Gidenler Dönmeyenler’de Sabahattin Ali ’nin gerçekçiliği ile Sait Faik’in avangardizminin bir bireşimini oluşturmaya çalışmıştır.

    "Kendi kalbimin argosu..."

    İlk romanı Bir Çağ Yangını, Füsun Akatlı ’nın ifadesiyle “bir özgürlük manifestosu” olarak karşılanmıştır. Güz Her Şeyi Bilir adlı öykü kitabında ise alışılmış anlamda öyküden bir kopuşu gerçekleştiren Aktunç, öykünün yapısına ilişkin saptamalarda bulunmuş ve bir anlamda öykü üzerine öykü yazmayı denemiştir. Öykülerin hemen hemen hepsinin bir “iç monolog” öyküsü olduğu Güz Her Şeyi Bilir ile Aktunç, Güven Turan ’ın sözleriyle, “öyküyü meddah- halk hikâyesi- öykü çizgisinde kesiştirmiş” ve “girişi, gelişmesi olan, bir kişinin üzerine kurulmuş olan bir yapıdan, çok kişili ama kişiler arasında ayrımın olmadığı bir yapıya” ulaşmıştır. Bu özellikleri nedeniyle Aktunç Güz Her Şeyi Bilir’i “kendi yazdığı hikâyeyle bir hesaplaşma kitabı” olarak değerlendirmiştir. Güven Turan, Sait Faik etkisinin Gidenler Dönmeyenler ’den itibaren sürdüğünün bir göstergesinin de Aktunç’un bütün kitaplarında rastlanan, ama en son Güz Her Şeyi Bilir’de yoğun olarak hissedilen “yiten bir İstanbul ’un yeniden yakalanması çabası” olduğunu belirtir.

    “Yirmi dilin konuşulduğu bir yerde (Kadıköy ’de) büyüdüm ve dilin kendisi bana yazma isteği verdi” diyen ve yapıtlarında argoyu otantik bir şekilde kullanan Aktunç ’un dil üzerine çalışmalarının bir ürünü de Büyük Argo Sözlüğü olmuştur. Bu çalışmanın kendi edebiyat yaşamı içindeki yerini şöyle değerlendirir Aktunç: “Ben edebiyatta kendi kalbimin argosunu ortaya koymak istedim. O yüzden de hikâye yazdım, şiir yazdım, roman yazdım, sözlük yazdım, denemeler yazdım. Benim gördüğüm budur, çünkü edebiyat aslında kendisine yönelik bir argo.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    YAPITLARI

    Şiir: Sır Kâtibi (1989), Islıkla Tarihçe (1989), Adresim Aynalar (1991), Şarkılar (1992), İnsan Aşklarının Külüdür (1993), Istıraplar Ansiklopedisi (1994, Oğlak Yayınları), Bir Şeyin Varoluşu (1999, Varlık Yayınları), Firak (Toplu Şiirler, YKY, 2001), Sönmemiş Dizeler (2009, YKY). Şiirlerinden bir seçme, İngilizce’ye çevrildi: Twelfth Song (çev. Theo Dorgan, Tony Curtis, Orhan Koçak; 1998).

    Öykü: Gidenler Dönmeyenler (1976), Kurtarılmış Haziran (1977), Ten ve Gölge (1985), Bir Yer Göstericinin Hayatı (1989), Güz Her Şeyi Bilir (1998). Toplu Öyküler I, Toplu Öyküler II (YKY, 2003) ilk 5 öykü kitabını içerir.

    Roman: Bir Çağ Yangını (1981; YKY, 2001), Son İki Eylül (1987; YKY, 2001).

    Deneme: Erotologya? (2000; YKY, 2002), Aforistika (2001, Sel Yayıncılık), Bir Kadıköy Oğlu (2009, Heyamola Yayıncılık).

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sözlük: Büyük Argo Sözlüğü (1990; YKY 1998).

    Söyleşi: Yoldaşım 40 Yıl (Rıza Kıraç), (2008, Say Yayınları)

    Sergiler: “Lacivert ile Bordo” (1965), “Şair Ressamlar” (Nâzım Hikmet, Oktay Rifat, Cemal Süreya, Metin Eloğlu, Afşar Timuçin – karma, 1991), “Ayvalık Yollarında, Sürücü Aynalarında” (2005), “Meşk” (2007), “Yoldaşım 40 Yıl” (2008).

    Ödülleri: Gidenler Dönmeyenler ile 1977 TDK Öykü Ödülü; Bir Çağ Yangını ile 1980 Abdi İpekçi Roman Ödülü; Bir Yer Göstericinin Hayatı ile 1990 Yunus Nadi Ödülü; Istıraplar Ansiklopedisi ile 1995 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü aldı. 

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow