hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    HSYK'ya: "Yargının katline katılmayın"

    HSYKya: Yargının katline katılmayın
    expand

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında "Yargıcın güvenliği olur, fişlemesi değil" dedi. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin "ileri demokrasi" söylemini eleştirdi, "10 yıl tutuklu kalmak mı ileri demokrasi?" diye sordu. CHP lideri, HSYK'ya da seslendi; "Yasalara uymazsanız yargının katlinde sizin de payınız var demektir" dedi.

    Kılıçdaroğlu, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), yargıda adaleti, sağduyuyu, güveni sağlamak zorunda olduğunu belirterek, "Yargının kokması, tuzun kokması demektir. Tuzu kokutan siz olursanız, altında kalırsınız" dedi.

    "Yargıçlar niye fişlenir?" diye soran Kılıçdaroğlu, fişlemenin 12 Eylül ile başladığını, hiç bitmediğini, AK Parti iktidarıyla sürdüğünü savundu.

    İktidarın "12 Eylül'ü değiştireceğiz, demokrasiyi getireceğiz" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin, ne söylüyorsa aksini yapacağını, "demokrasi" diyorsa demokrasiyi rafa kaldıracağını öne sürdü.

    Bir milletvekilinin, "Onlar bizi fişliyorlar şimdi biz onları fişliyoruz" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bunların demokrasi anlayışı bu. Bunlar toplumu bölen bir anlayışa sahip, toplumu kaynaştıran bir anlayış yok bunlarda. Bu anlayışı ters yüz etmek bizim görevimizdir" dedi.

    "Yargının katli..."

    Kılıçdaroğlu, yargıdan, sözlü sınavlarda kamera konulması kararı çıktığına işaret ederek, şimdi, "Bir yasayla kamerayı kaldıracağız", "Yargıyı ikinci sınıf yapacağız, parlamento nasıl karar verirse yargı da ona uyar, Anayasa mı, hiç önemli değil, nasıl olsa parlamentoda bizim gücümüz var" denildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, buna da "ileri demokrasi" denildiğini kaydetti.

    10 yıl tutukluluktan sonra serbest kalınacağını, yargılanılmayacağını, hapishane köşelerinde unutulunacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, buna da ileri demokrasi denileceğini söyledi.

    Kılıçdaroğlu, "İleri demokrasiden bir başka örnek: Bir tutuklu, 'ben bu yargıçlara güvenmiyorum' diyerek itiraz edip, mahkemeye başvuruyor. Mahkeme, 'Bunların verdiği karar doğru değil' diyor. Ama aynı yargıçlar, o tutukluyu yargılamaya devam ediyor. Hangi etik, hangi ahlaki kuralla? HSYK'ya sesleniyorum; siz yargıda adaleti, sağduyuyu, güveni sağlamak zorundasınız, yargı kararlarını uygulamak zorundasınız. Eğer bir yargı, bir yargıcın tarafsız olmadığına karar vermişse, o yargıç o davaya bakamaz, bakmamalıdır. Bunu görmezlikten gelirseniz, yargının katlinde sizin payınız var demektir. Sorumluluğunuzu, görevinizi bilin ve gereğini yapın. Çünkü yargının kokması, tuzun kokması demektir. Tuzu kokutan siz olursanız, bunun altında kalırsınız, bunun vebali büyüktür. Toplumun güveni sarsılır, toplum kendi içinde sağlıklı iç dinamiklerini kaybetmiş olur" dedi.

    Zonguldak'taki maden kazası

    Başbakan Erdoğan'ın Zonguldak'taki kazanın ardından "Bakan arkadaşlarımız bu iş bitene kadar buradan ayrılmayacak" dediğini ifade eden CHP lideri, ancak aradan geçen süreye rağmen iki işçiye hala ulaşılamamasının üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti.

    Kılıçdaroğlu, "Türkiye o övündüğümüz, öve öve bir yerlere sığdıramadığımız, 'kalkınmış' dediğimiz, 'En büyük 10 ekonomiden biri olacak' diye beklenti içine girdiğimiz Türkiye, göçük altındaki iki yurttaşımızı hala çıkaramadı. Bugün tam 232'nci gün. Şili'yi düşünün. Orada işçilerin nasıl çıkarıldığını düşünün, bir de Türkiye'yi düşünün. Bugün tam 232'nci gün ve iki aile, babalarının göçük altından çıkarılmalarını bekliyorlar. Onlar taşeron işçisiydi yer altında çalışmak için iyi eğitim almamışlardı. Asgari ücretliydiler, doğru dürüst güvenceleri yoktu. Yaşamlarını yitirdiler, şimdi sahipsizler. Ama o ailelere sesleniyorum; onlar sahipsiz değiller. Onların sahibi Halk Partisi'dir, halkın partisidir, onların sahibi biz olacağız" dedi.

    "Biz gidiyoruz, onlar ayaklarına çağırmış..."

    Hafta sonu Kuşadası'na gideceğini ve Roman vatandaşlarla bir araya geleceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Onlar da hemen apar topar gruba Roman vatandaşları çağırmışlar ama aramızda bir fark var. Biz onların ayağına gidiyoruz, onlar kendi ayaklarına çağırıyorlar. AKP ile aramızdaki temel fark bu. Biz yurttaşımıza önem veririz, güven veririz, onun sorunlarını dinlemek için onun ayağına gideriz, bundan yüksünmeyiz. Bunu politikanın da insan olmanın da gereği olarak sayarız. Ama onlar ayaklarına çağırırlar, yüzleri asık, firavunlaşmış, baskı şiddet, itiraz edene karşı çıkan bir anlayışla karşısına çıkarlar" diye konuştu.

    "Ciddi bir sosyal travmadan geçiyoruz"

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, 2011 yılının sorunlu bir olacağını belirterek, iktidarın sürekli olarak tablonun iyi taraflarını gösterdiğini, tablodaki iyi tarafların ise gittikçe azaldığını söyledi.

    Ekonomide ciddi sorunların olduğunu, işsizliğin başını alıp gittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye ciddi bir sosyal travmadan geçiyor. Cinayet haberleri gazetelerde artık günlük olaylar haline geldi. Pek çok onaylamadığımız olaylar, gazetelerin üçüncü sayfa haberleri olarak gözümüzün önünden geçiyor. İşsizlik gibi bir kabusa AKP hükümeti çözüm bulmadı, çözmek gibi bir niyeti de yok. 2011 yılını umuda dönüştürmek elimizde, topluma güven vermek elimizde; bunun için çalışmak, çalışmak ve çalışmak zorundayız. Ülkemizi çağdaş uygarlığa çıkarmak zorundayız, bunun mücadelesini vermek zorundayız. 'Yasaklarla mücadele edeceğiz' dediler, Türkiye'yi bir yasaklar ülkesi haline getirdiler. Onun için her zamankinden fazla çalışmak ve üretmek zorundayız. İşçilere, emeklilere, köylülere, fabrikalara gideceğiz. Hep beraber ülkemizi yeniden inşa edeceğiz" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow