hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ahtisaari: "Turistler demokratik bir ülke görüyor"

    Ahtisaari: Turistler demokratik bir ülke görüyor
    expand

    Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı, Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Eşbaşkanı ve Türkiye-AB Bağımsız Araştırma KomisyonuBaşkanı Martti Ahtisaari, Türkiye'nin çok büyük bir mesafe kaydettiğini belirterek, "Buraya gelen turistler demokratik bir ülkede yaşamak nasıl olur onu görüyorlar" dedi.

    Ahtisaari, "Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansları" kapsamında Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde, gazeteci Mehmet Barlas'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Martti Ahtisaari ile Medeniyet ve Uluslararası Politika Üzerine Söyleşi"de görüşlerini dile getirdi ve soruları yanıtladı.

    Martti Ahtisaari, Ortadoğu'da yaşanan olaylara çözüm bulmak için dahil olacak kişinin, o bölgenin liderlerini iyi tanıması ve ikna etmesi gerektiğini belirterek, "Ben Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm bulmasını isterdim" dedi.

    Ahtisaari, AB'nin Hristiyan kulübü gibi görüldüğünün hatırlatılması üzerine, AB Hristiyan kulübü olsa, kendisinin de bir Hristiyan olmasına rağmen bu kulübe üye olmayı istemeyeceğini kaydetti.

    Gezip gördüğü birçok AB ülkesinde konuştuğu kişilerin entegrasyon sürecinin iyileşmesi konusunda hem fikir olduğunu dile getiren Ahtisaari, AB'de genişleme sürecinin hızlı geliştiğine ve entegre sürecinin iyi yönetilmediğine dikkat çekti.

    Ahtisaari, AB'ye katılan bazı ülkelerin, sadece üyelik sürecinde iyi davranmaları gerektiğini sandığını, esas büyük işin üye olduktan sonra başladığını kaydetti.

    Türkiye'ye müzakere sürecinde bloke konulmasının yerinde olmadığını vurgulayan Ahtisaari, doğru bakış açısına sahip herkesin Türkiye'nin ekonomik anlamda birçok AB ülkesinden daha iyi durumda olduğunu görebileceğini kaydetti.

    Ahtisaari, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda sağduyunun yeterli olmasını umduğunu belirterek, 27 üye devletin, Türkiye'ye verdikleri sözü tutmamaları halinde, dünyanın diğer yerlerinde kendilerine nasıl bakılacağını düşünmeleri gerektiğini söyledi.

    Devrimlerin teşkilat ya da organizasyon kurularak gerçekleşmediğini dile getiren Ahtisaari, "Örneğin Mısır'da Hüsnü Mübarek'ten başka fonksiyonel bir parti yok. Yeni çerçeveler dahilinde değişimler olabilir. Mesela bir yıl içerisinde seçimler olur, biz de bu süre zarfında yardımcı oluruz" diye konuştu.

    Ahtisaari, artık herkesin demokratik değerler için çalışacağını, buna da herkesin saygı duyması gerektiğini kaydetti.

    Türklerin, gerçekleştirilen reformların Avrupa için değil kendileri için yapıldığını düşünmelerini umduğunu ifade eden Ahtisaari, "Türkiye çok büyük bir mesafe kaydetti. Buraya gelen turistler demokratik bir ülkede yaşamak nasıl olur, onu görüyorlar. Türkiye iç ve dış politikasını dinamik hale getirdi. Komşularıyla iyi geçinmek istiyor. Ben olumlu gelişmeler görüyorum" diye konuştu.

    Ahtisaari, uluslararası topluluklara bakıldığında zor günler geçiren ülkelerden ders alınması gerektiğini, kendisinin olaylardan bir şeyler öğrenildiğini umduğunu, gelecek 1-2 yılın zor geçeceğini fakat geleceğin iyi olacağını düşündüğünü söyledi.

    Özgür yaşama olan istek

    Söyleşinin sonunda konukların sorularını da yanıtlayan Ahtisaari, batıda gelişen İslamafobia ile ilgili bir soruya karşılık, bu fikirdeki insanların karşısına geçip, onlarla aynı fikirde olunmadığını söylemek gerektiğini kaydetti.

    Ahtisaari, Mısır, Tunus ve Libya gibi ülkelerdeki olayların insanların özgür yaşama olan isteklerini gösterdiğini, herkesin onlara yardımcı olması gerektiğini dile getirdi.

    Kendi düşüncesine göre Türkiye'nin her zaman Avrupa ülkesi olduğunu belirterek, Türkiye'nin aday ülke statüsünü Finlandiya'nın dönem başkanlığında kazanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu söyledi.

    Yabancı düşmanlığını hiçbir zaman anlamadığını anlatan Ahtisaari, ülkesinden 23 yaşında ayrılıp Pakistan'a gittiğini, ardından birçok ülkede farklı kültür ve dinden insanlarla tanışıp iletişim kurmak konusunda hiçbir zorluk çekmediğini ifade etti.

    Ahtisaari, "Bu tür deneyim ve düşünceleri medeni bireylerin yayabileceğini düşünüyorum. Bizler bazen etrafımızdaki olaylara karşı sessiz olmamalıyız" diye konuştu.

    Ahtisaari, herkesin kendi değerleri olduğunu, ekonomik konuların taşıdığı öneme rağmen insanların sadece kendi çıkarlarını düşünmemesi gerektiğini aktararak, aksi takdirde çıkar ya da değerler arasında çatışma olacağını dile getirdi.

    "Sürekli demokrasiyi savunan Batılılar, Ortadoğu'daki insanların demokratik seçimlerine neden saygı duymuyor" şeklindeki soru üzerine de Ahtisaari, kendisinin her zaman Hamas ile konuşulması gerektiğini söylediğini kaydetti.

    Ahtisaari, yapılan seçimlerin sonucuna saygı duyulması gerektiğini, yanlış bir partinin iktidara gelmesi halinde bile bir sonraki seçimlerde bu sonucun değişebileceğini bildirdi.

    İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya çok üzüldüğünü söyleyen Ahtisaari, bunun tüm bölgeyi etkileyen en önemli çatışmalardan biri olduğunu ve bölgede demokrasiyi inşa etme sürecinde bu çatışmanın yine arka planda olacağını kaydetti.

    Ahtisaari, bir başka soru üzerine de Türkiye'deki reform programlarının devamını umduğunu söyledi.

    Türkiye'de gelişen olayları takip ettiğini anlatan Ahtisaari, bu ülke ne kadar demokratikleşirse o kadar iyi olacağını kaydetti.

    Kürt sorunuyla ilgili bir soru üzerine, herkesin farklı siyasi görüşlere sahip olabileceğini ifade eden Ahtisaari, fakat bu görüşlerin şiddet içermemesinin önemli olduğunu belirtti.

    Ahtisaari, Türkiye'den yoksun AB'nin nelerden mahrum kalacağının sorulması üzerine de "Türkiye AB üyesi olmazsa AB Medeniyetler İttifakında başarılı olamaz. Zaten buna ittifak demenin de bir anlamı kalmaz" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow