hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ergenekon'da yeni dalga

    Ergenekonda yeni dalga
    expand

    Ergenekon soruşturması kapsamında gazeteci ve yazarlara şafak baskını... Prof. Dr. Yalçın Küçük, gazeteci Nedim Şener, Ahmet Şık, Eren Sait Çakır İstanbul'da, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, Coşkun Musluk, Müyesser Yıldız, Adnan Bıyıklı ve İklim Bayraktar ise Ankara'da gözaltına alındı. Yurtdışında bulunan eski MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun evinde de arama yapıldı.

    11 şüpheli hakkındaki arama kararı Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün talebi üzerine İstanbul nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildi.

    Haklarında gözaltı kararı verilen 11 kişi "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak"la suçlanıyor.

    İSTANBUL:


    Ergenekon soruşturması kapsamından sabahın ilk saatlerinde İkinci "Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün Balat Kireçhane Sokak'taki evinde ve otomobilinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından arama yapıldı. Aramanın ardından Küçük gözaltına alındı. Yalçın Küçük'ün Ankara'daki evinde de arama yapıldı.


    Yalçın Küçük aramalar sırasında evinde böyle görüntülendi...


    Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır gözaltında

    Aynı soruştuma kapsamda gazeteci yazar Nedim Şener'in Bakırköy'deki evinde ve otomobilinde arama yapan polis Şener'i gözaltına aldı.

    Polisler aracın bagajından bir torba içinde bulunan CD'ler ile bazı belgeler aldı.

    Şener, polis aracına bindirilirken bir gazetecinin "Gözaltına mı alındınız?" diye sorması üzerine, "Evet, Hrant için, adalet için" diye konuştu.

    Bazı komşuları, polis aracına bindirilirken Nedim Şener'i alkışladı.

    Şener'in dairesinin bulunduğu binada komşularının pencere ve balkonlarına Atatürk posterleri ile Türk bayrakları astığı görüldü.

    Ahmet Şık: "Dokunan yanar"

    Evinde arama yapılan gazeteci Ahmet Şık da gözaltına alındı.

    Ahmet Şık, polis nezaretinde evinden çıkarıldığı sırada, "Dokunan yanar" diye bağırdı. Şık, evinin dışında bekleyen yakınları ve arkadaşları tarafından alkışlarla uğurlandı.

    Şık'ın avukatı Bülent Utku, "Müvekkilim, son zamanlarda hazırladığı (İmamın Ordusu) ismini vermeyi düşündüğü Fethullah Gülen'in cemaatteki örgütlenmesini anlatan kitap nedeniyle gözaltına alındığı düşüncesini bize iletti" dedi.

    Bülent Utku, Ahmet Şık'ın evinden sim kartı ve dijital malzemelerin alındığını belirterek, "CD'lerle ilgili itirazımız oldu, ama hazırlık soruşturması gizli olduğu için daha fazla bilgi vermek sakıncalı" diye konuştu.

    Soner Yalçın soruşturmasında adı geçen Ahmet Şık'ın Bilgi Üniversitesi'ndeki odasında da arama yapıldı.

    Odatv yazarı Sait Çakır'ın Üsküdar'daki evinde de arama yapıldı. Gözaltına alınan Çakır, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yerleşkesine götürüldü.



    ANKARA:

    Ankara'da ise Odatv yazarı İklim Bayraktar, Müesser Yıldız, Aydın Bıyıklı, Yalçın Küçük ve eski MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'na ait ev ve işyerlerinde arama yapıldı.

    Yalçın Küçük'ün Ankara'da Yüzüncü Yıl Öncü Sitesi'ndeKİ evİnde ve ofiste aramalar sabahın erken saatlerinde başlatıldı.

    Yalçın Küçük'ün ofisine alarm sistemi nedeniyle giremeyen güvenlik güçlerinin çilingir yardımıyla alarm sistemini etkisiz hale getirdiği ve kapıyı açtığı, aramalara bu şekilde başlayabildiği öğrenildi.

    28 polisin görev aldığı aramalarda, Küçük'ün okuduğu kitaplar, kütüphanesinde bulunan dergiler, belgeler incelendi. Küçük'ün kütüphanesinde çok farklı dillerde yayınlanmış ve bazı bölümleri çizilmiş dergi ve kitapların incelenmesinin zaman aldığı öğrenildi.

    Yaklaşık 16 saat süren arama sonunda bazı belgelerin fotokopileri çekildi, bazı belgelere el koyuldu. Küçük'ün evinden ve ofisinden 12 çuval dolusu belge, belgelerin fotokopisi ve CD çıkartıldı. Çuvallar minibüsle emniyete götürüldü.

    Bu arada Yalçın Küçük'ün eski eşi Temren Küçük'ün evinde de arama yapıldı.

    Temren Küçük'ün evinde incelenen belgelerin kopyaları da siyah bir poşet içerisinde emniyete götürüldü.

    Polis ekipleri ayrıca gazeteci Müyesser Yıldız'ın Oran Devlet Lojmanları A Blok'taki evindeki arama yaptı.

    Yaklaşık 12 saat süren aramanın ardından Yıldız, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

    Yıldız evden çıkarılışı sırasında gazetecilere, "Ülkemi ve Türk milletini çok seviyorum. Sevmeye de devam edeceğim" dedi.

    Yurdakul, İdil ve Musluk da gözaltında

    Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, Odatv internet sitesi Ankara temsilcisi Mümtaz İdil ve Coşkun Musluk'un evlerindeki aramalar ise sona erdi ve 3 gazeteci gözaltına alındı.

    Ekipler, İdil'in evinde bulunan bilgisayardaki bilgileri kopyaladı. Zanlılar, sağlık kontrolünün ardından Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

    Soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan zanlıların, emniyetteki işlemlerinin ardından karayoluyla İstanbul'a götürülecekleri bildirildi.

    Bu arada, öğle saatlerinde gözaltına alınan Odatv internet sitesi Ankara temsilcisi Mümtaz İdil'in avukatının, müvekkilinin sağlık koşullarının yolculuk yapmaya elverişli olmadığı yönünde dilekçe verdiği, bunun üzerine İdil'in sağlık raporu için hastaneye sevkedildiği belirtildi.

    İdil'in İstanbul'a götürülüp götürülmeyeceğine bu rapora göre karar verileceği kaydedildi.

    İçişleri Bakanı Atalay: "Yargının kararıdır"

    Aramalarla ilgili görüşü sorulan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, önce soru almak istemediğini söyledi, ardından da basın mensuplarının ısrarı üzerine "Size kıyamıyorum" dedi ve aramaları değerlendirdi.

    Atalay, "Böyle bir olay olduğunda bizim İçişleri Bakanı olarak verdiğimiz cevap, her olayda aynıdır. Yargının bir kararıdır. Yargı emniyetten bu işlemleri yapmasını ister. Bu gibi durumlarda polis adli kolluk görevi görür. Tamamen İstanbul'da yargının, mahkemenin talepleri karşılanmaktadır. Yargının yürüttüğü bir süreçtir. Bizim burada bir fazla cümle söylememiz yanlış olur. Çünkü şuna inanıyoruz, Türkiye'de bir yargı var, bunu onlar yürütüyorlar. Bunların açıklaması da oradadır. Bu olayda ve bu tür olaylarla ilgili bizim çok açıklamamız olmaz. Basın mensupları olarak bunu sizler de biliyorsunuz" dedi.

    TEPKİLER

    Gazeteciler tepki için yürüyüş planlıyor

    Nedim Şener'e destek vermek amacıyla evine gelen meslektaşlarından program yapımcısı Ayşenur Arslan, Türk basınının bu duruma sessiz kalmayacağını umduğunu belirterek, yarın Taksim'de gazetecilere destek vermek için bir yürüyüş yapılmasının planlandığını kaydetti.

    Uluslararası basının da harekete geçtiğini belirten Arslan, "Nedim bu ülkeye emanet. Ben Nedim'i çocuğum gibi görüyorum. En kısa zamanda umarım meslektaşlarım mesleklerini rahatça yapabilirler" dedi.

    Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş da, arkadaşına destek vermek amacıyla geldiğini ifade ederek, Şener'in bir süre önce "sıranın kendisine geldiğine" ilişkin bir yazı kaleme aldığını kaydetti.

    Şener'in gözaltına alınabileceği konusunda aralarında zaman zaman espriler yapıldığını belirten Aydıntaşbaş, ancak böyle bir şeyin gerçekleşebileceğine inanmadığını dile getirdi.

    Aramaları CNN Türk'te Haber Toplantısı'na değerlendiren Avukat Celal Ülgen
    , düşünce suçunun hortladığını belirterek "Yarın başka sektörlere de, hukukçulara da sıra gelecek. Hani ileri demokrasiye geçiyorduk?" dedi.

    Ülgen şöyle konuştu:

    Türkiye'deki hukuksuzluğun ilk başladığı nokta aramalar noktasıdır. Aramalarda usule uygun karar çıkartılmadığı gibi, arama sırasında da dijital verilere hoyratça el konuluyor, titizlik gösterilmiyor. Sabah kapıyı çalan sütçü değil hep polis oluyor diye şikayet ediliyor. Gerçekten bu, olmaması gereken bir durum. 

    Avukat Ülgen: Hani ileri demokrasiye geçiyorduk?... (Video)

    Radikal Haber Koordinatörü Ertuğrul Mavioğlu da Ahmet Şık'ın evinin önünden canlı yayında Medya Mahallesi'ne bağlandı ve "Eğer bu Ergenekon sürecini başlatan Özden Örnek'in günlükleriyse, bu günlükleri Nokta dergisinde ortaya çıkartan gazeteci Ahmet Şık'tır. Şık demek ki ortaya çıkardığı örgütün üyesi olmakla suçlanıyor. Şaka gibi" dedi. 

    Süreci Amerika'da "Cadı Avı" olarak bilinen McCarthy'ci döneme benzeten Mavioğlu, "insanlar tam da karşı oldukları şeyden ötürü, derin devletten, kontrgerilladan ötürü sorgulanıyorlarsa hakikaten buna 'sözün bittiği yer' dşında başka bir şey söyleyemiyorum" diye konuştu.

    Ertuğrul Mavioğlu: Ergenekon; gerçek bir şaka!..  (Video)

    Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, "Artık yeter. Bize bu toplumun hukuk devleti olduğuna dair bir işaret verin"  dedi. Feyzioğlu, "Arama kararı hukuka aykırı. Kimin ne ile suçlandığı arama kararında yazmıyor" ifadelerini kullandı.

    Feyzioğlu: "Karar hukuka aykırı" (Video)

    CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de, "Ergenekon" soruşturması kapsamında bazı gazetecilerin gözaltına alınmasının tek amacının "Hükümeti eleştiren sesleri susturmak" olduğunu belirterek, "Şimdi Türkiye'de bir Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor" dedi.

    Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Ergenekon soruşturması kapsamında vatandaşların yıllardır sayısız gözaltı ve tutuklama izlediğini, her seferinde yargıya güvenerek arkasından ne çıkacağını beklediğini belirterek, "Demokrasi, şeffaflık ve adaletin yerine gelmesi için daha ne kadar bekleyeceğiz? 'Bakalım arkasından ne çıkacak' sorusunun son kullanma tarihi nedir?" dedi.

    Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye'de özgür basının sindirilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

    TGC'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de demokrasinin birinci şartı olan basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alındığı iddia edildi. TGC, "Türkiye'de özgür basın sindirilmeye çalışılıyor" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow