hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Yandaş medya değil, besleme basın"

    Yandaş medya değil, besleme basın
    expand

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, medyanın özgürce eleştirme hakkının olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini belirterek, "AKP, kendi medyasını oluşturuyor. Kimileri 'yandaş medya' diyor, bana göre 'besleme basın' desek daha doğru olur" dedi. Kılıçdaroğlu halka, "Anket palavralarına da inanmayın" çağrısı yaptı.

    Kılıçdaroğlu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun (TGF) Sheraton Otel'de "Anadolu Medyası Liderlerle Buluşuyor" konulu toplantısındaki konuşmasında, yerel basının önemine değindi.

    Habercilikte sınırların aşıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bazı Arap ülkelerinde yaşanan olayların nedeninin, orada yaşayanların dünyada olup bitenleri yakından takip etmesinden ve baskıcı rejimlere direnmelerinden kaynaklandığını söyledi.

    Medya üzerinde baskı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Eğer yaygın basında bu kadar baskı varsa, herhalde yereldeki baskının çok daha fazla olduğunu sizler benden daha iyi biliyorsunuz" dedi.

    Kılıçdaroğlu, Elazığ'da belgeleriyle yolsuzlukların üzerine giden "Kalem Gazetesi"nin, darp, baskı ve şiddet sonrası kapatıldığını ileri sürerek, "Eğer tek tek sıramızı beklersek bu olmaz... Medyada kendisine çeki düzen vermek zorunda" ifadelerini kullandı.

    Kendisinden önceki bir konuşmacının "12 Haziran'dan sonra baskıların kalkacağı sözünü vermesini" istediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede özgürlük yoksa, medyanın özgürce eleştirme hakkı yoksa o ülkede demokrasiden söz edemeyiz, birbirimizi kandırmayalım" dedi.

    Başbakan'ın "8 yıl boyunca manşetine karıştığımız bir gazete var mı?" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bırak manşeti gazeteye doğrudan müdahale ediyorsun sen... Şimdi kalkmış milletin gözünün içine baka baka ve bütün bu olayları bile bile 'Biz manşetlere mi müdahale ediyoruz' deme cüretini gösteriyor. Bari söylüyorsun adam gibi söyle, 'Bu gazetenin manşetlerine dokundum, gücüm var, Başbakanım' de. Ben de sana saygı duyarım. Milletin gözünün içine baka baka 'biz manşetleri mi değiştirdik?' dersin, ama kapalı kapılar ardında manşetleri değiştirirsin. Hangi çağda yaşıyoruz" dedi.

    Anayasanın 28. maddesinde "Basın hürdür, sansür edilemez" denildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bence buraya parantez içinde bir şey yazmak lazım. 'Recep Tayyip Erdoğan istisna' diye" şeklinde konuştu.

    "Anket palavralarına inanmayın"


    Kılıçdaroğlu, anketlere inanılmamasını isteyerek, "Anket palavralarına kesinlikle inanmayın. Yok efendim yüzde 50'ymiş, yok yüzde 58'i hedefliyorlarmış. İsterseniz yüzde 100'ü hedefleyin, ben sizi o koltuktan indirmeye kararlıyım" dedi.

    CHP lideri, "Medya konusunda, AKP medyasından bahsediyorum ben, AKP medyası ne yazarsa yazsın. Buradan bütün halkıma çağrıda buluyorum: Ben size yalan söylememe sözü verdim, benim ağzımdan çıkan her sözün doğru olduğuna inanın. AKP medyasına o medyayı yönlendirenlere, haberleri yapanlara kesinlikle inanmayın. Onların tek hedefi CHP'yi iktidar yapmamak. Ama bizim de hedefimiz var. Bütün bu yalana dolana karşı iktidar olma kararlılığımız var. Bunu yapacağız" dedi.

    İktidarın, kendisinin gezmesinden ve konuşmasından rahatsız olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Ben halka söz verdim. Bunların inanç maskelerini de ahlak maskelerini de aşağıya indirmek benim boynumun borcu. Ben bunu yapacağım. Neyin arkasına saklanırlarsa saklansınlar. Ne yaparlarsa yapsınlar" dedi.

    Her gazetenin eleştiri yapabileceğini, sağlıklı eleştirilerin başlarının üzerinde yeri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ben hiçbir eleştiriye dava açmadım. Hakarete varan boyutlar oldu, açmadım. 'Medyanın özgürlüğü var, saygı gösterelim. Biz de göstermezsek kim gösterecek' dedim. Ama yalan haber yok. Şimdi hukukçulardan bir ekip oluşturduk, bütün yalan haberlere dava açacağız. Burayı dikensiz alan sanmasınlar, efendiliğimizi kendileri için bir baskı aracı olarak kullanmasınlar. Bizim efendiliğimiz medyaya duyduğumuz saygıdan kaynaklanıyor. Ama medya AKP medyası ise kusura bakmasın" ifadelerini kullandı.

    "AP artık uyandı"

    Gazetecilerde her türlü belgenin bulunabileceğini savunan Kılıçdaroğlu, "gizli belge" kavramını da bir türlü anlayamadığını belirterek, birinin çıkıp kendisine bunu anlatmasını istedi.

    Artık Avrupa Parlamentosunun uyandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Biraz geç uyandılar ama uyandılar. Onlara her türlü sitemimizi yapacağız. Sayın Fühle'ye şunu söylemiştim: 'Anayasa değişikliğinden ne bekliyorsunuz?' Size dedim ben söz veriyorum, herhangi bir AB ülkesi bizim yargıyla ilgili yaptığımız değişiklikleri kendi ülkelerinde parlamentolarına kanun teklifi olarak getirsin, ben Türkiye'de meydanlara çıkıp bu anayasa değişikliğine 'evet' diyeceğim. Kendi parlamentonuza getiremediğiniz şeyi niye bize dayatıyorsunuz? Şimdi diyorlar ki Türkiye demokrasiden, özgürlüklerden uzaklaşıyor. Günaydın, biz size söyledik bunu" ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu, kendilerinin üzerinde duracağı konuların her zaman özgürlüklerden ve demokrasiden yana olacağını da bildirdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow