hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Türkiye Libya operasyonuna katılmıyor

    Türkiye Libya operasyonuna katılmıyor
    expand

    Başbakan Erdoğan, uluslararası koalisyon güçlerinin Libya'ya yönelik hava saldırısının bir an önce sonuçlandırılmasını istedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu da bu süreçte hükümetin aldığı kararı desteklediklerini belirtti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Türkiye'nin operasyonlara katılma durumunun olmadığının altını çizdi.

    Denizli'de bulunan Arınç, gazetecilerin Libya'ya yönelik uluslararası operasyona ilişkin sorularını yanıtladı.

    Türkiye'nin bu operasyonlara katılıp katılmayacağı yönündeki soruya Arınç, "Türkiye'nin operasyonlara katılma durumu yok. Bu konudaki görüşümüzü daha önce hem Başbakanımız hem Dışişleri Bakanımız ifade ettiler. Operasyonlar an be an takip ediliyor. Dışişleri Bakanlığımız bu konuda kriz masası oluşturdu. Hadiseleri takip ediyoruz" dedi.

    Libya'da masum halkın kanı dökülmeden, muhalefete karşı ve halka karşı yürütülen sindirme hareketlerine son vermek konusunda Birleşmiş Milletler'in aldığı kararın takip edildiğini belirten Arınç, "Türkiye bu konuda geçmişten bu yana taşıdığı misyonu devam ettiriyor. Umarız kısa sürede Libya'da normalleşme olur ve halkın can güvenliği kısa sürede sağlanır" diye konuştu.

    Birleşmiş Milletler kararının hemen ardından hava saldırısına başlanıldığı ancak geçmişte Filistin ve Bosna Hersek'te benzer müdahalenin yapılmadığı ve bunun bir çifte standart olup olmadığına yönelik bir soru üzerine ise Arınç, "Çifte standart sadece bu konuda değil, hemen hemen her konuda dünyada yaşanıyor. En şikayetçi olduğumuz konulardan birisi. Ama burada bir oydaşma içerisinde Birleşmiş Milletler'in aldığı bir karar var. Bu kararın uygulanmasında bazı ülkeler ön plana çıkmak istiyorlar. Belki onların davranışları eleştirilebilir. Ama Türkiye bu konuda üzerine düşeni, büyük bir devlet olarak yapıyor. Gazze'de, Filistin'de ve başka bölgelerde yaşanan olaylara karşı gönül isterdi ki aynı şekilde Birleşmiş Milletler veya başka anlaşmalarla insanlar, ülkeler harekete geçebilsin" dedi.

    Erdoğan: "Operasyon hemen sonuçlanmalı"

    Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bulunan Başbakan Erdoğan da, "Libya kan ağlarken, Libya gözyaşı dökerken, biz elimiz kolumuz bağlı oturup seyredemeyiz " dedi.

    Erdoğan, "Kaddafi gitmeli mi?" sorusuna "O safhayı geçti bile. Şimdi burada Kaddafi, kendi kendiyle çelişki içinde. Resmi bir görevle Libya'nın başında olmayana düşen, resmi bir görevle Libya'nın başında olana Libya'yı teslim etmekti" yanıtını verdi.

    Başbakan, "Gerek kendilerine, gerekse oğluna ben telefonla bunları ifade ettim, 'bunun yapılması gerekir' dedim. 'Artık halkın iradesine saygı duymalısın ve biran önce de bu bitmelidir' dedik. Ne yazık ki işi, bu noktaya getirdi. Benim bu görüşmem, 1 Mart tarihindedir. Ne yazık ki bunda başarılı olamadık. Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya'da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem süratle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya'ya hakim olsun" dedi.

    Koalisyon güçlerinin saldırısıyla ilgili olarak da Erdoğan, "Askeri müdahalenin, bu operasyonun bir an önce sonuçlandırılmasını, Libya'nın bir an önce istikrara kavuşmasını arzuluyoruz" dedi.

    Erdoğan, "Şunu artık çok net olarak görüyoruz; değişim, kaçınılmazdır. Değişim, ihmal edilemeyecek, ıskalanamayacak, ertelenemeyecek bir süreçtir. Değişim kadar önemli olan mesele, değişime liderlik etmek, halkın önünden giderek değişime olumlu yönde istikamet çizebilmektir" dedi.

    Kılıçdaroğlu: "Türkiye'nin tavrı yerinde"

    Zonguldak Ereğli'de bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, operasyonla ilgili olarak, "Bizim arzumuz kan dökülmeden Libya'ya demokrasi ve özgürlüğün gelmesi" dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bu konudaki tavrının da yanlış olmadığını bildirdi.

    "Hiçbir yönetim, kendi halkına baskı kurmamalı, kendi halkını kurşunlamamalı" diyen CHP lideri, "Eğer Birleşmiş Milletler böyle bir karar almışsa 'bu olay uluslararası meşruiyet kazanmış' demektir. Biz, yapılan operasyonunun, kan dökülmeden gerçekleştirilmesini istiyoruz. Özellikle Kaddafi'ye çağrımız var; Libya süratle demokrasiye geçmeli, bu konuda açıklamalar yapılmalı. Bu konuda Türkiye'nin tavrı da yanlış değil. Uluslararası meşruiyet kazandığına göre yapılan çağrıları da olumlu buluyorum. Bu tür bir operasyonun daha farklı yapılmasını arzu ederdik, kan dökülmemesi için ama koşulların uygun olmadığı yönünde bazı bilgiler geliyor, Kaddafi'nin direndiği yönünde bazı bilgiler geliyor. Bizim arzumuz, kan dökülmeden Libya'ya demokrasi ve özgürlüğün gelmesi" dedi.

    Bahçeli: "Bu duruma gelinmemeliydi"

    Burasa'da bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli de, Libya'ya yapılan müdahaleye ilişkin, "Bazı gelişmeleri gerekçe göstererek, bir ülkeye işgal gücü gönderebilecek bir konuma gelinmemelidir" dedi.

    Bir gazetecinin "Dün bir uyarıda bulunmuştunuz 'Libya'ya müdahale olursa yarın, Türkiye'nin bölünmesi tehlikesi de var. Türkiye'de de ilerde böyle bir tehlike oluşabilir' demiştiniz. Libya'ya müdahale oldu. Neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, Libya yönetiminin halkın üzerine elindeki devlet güçlerini acımasızca kullanarak saldırıya geçtiğini anlattı.

    Bahçeli, "Birleşmiş Milletler'in 1970 sayılı karar çerçevesinde, bütün ülkelerin askeri müdahale veya işgal gücü anlamını taşıyabilecek bir müdahale öncesinde önermiş olduğu tedbirler kapsamında, 'Libya yönetiminin değişimini ve ülkede hayatın normalleşmesini, yeni yönetimin oluşması anlamında demokrasi kültürünün geliştirilmesini sağlayabilecek bir faaliyet daha doğru olurdu' diye düşünüyoruz" dedi.

    Ankara devreye girme hazırlığında

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, gün içinde ABD ve İngiliz dışişleri bakanlarıyla konuştu. Davutoğlu, "BM kararının uygulanmasını önemsiyoruz, ama temel amaç sivillere yönelik şiddetin durdurulması" dedi.

    Ankara devreye girmek için hazırlıklarını yaptı. NATO kararı çıkması halinde aktif olarak da devrede olmak istiyor, ama muharip güç olarak değil.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow