hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cem Garipoğlu'na 24 yıl!

    Cem Garipoğluna 24 yıl
    expand

    Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin, sanık Cem Garipoğlu'nu, 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Baba Nida Garipoğlu'nun beraat ettiği davada anne Garipoğlu ise 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin olarak, sanık Cem Garipoğlu, "çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek" suçundan, 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, son sözü sorulan Cem Garipoğlu, "Çok üzgünüm, çok pişmanım, cezam neyse çekmeye razıyım" dedi.

    Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Garipoğlu'nu, "çocuğa karşı, tasarlayarak canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek" suçundan 24 yıl hapis cezasına mahkum etti.

    Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin davada, Cem Garipoğlu'nu 24 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, baba Nida Garipoğlu'nun beraatına hükmederken, diğer 5 sanığın da 3'er yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

    Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun, "nitelikli adam öldürmek suçuna iştirak etmek"ten beraatına hükmetti.

    Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ile Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Habib Kurt'u, "suçluyu kayırmak", anne Tülay Makbule Garipoğlu'nu da "suç delillerini gizlemek ve yok etmek" suçlarından 3'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

    Hayyam Garipoğlu'nun savunması

    Sanık Hayyam Garipoğlu esas hakkındaki savunmasında, Cem Garipoğlu'nun yaptıklarından ötürü, rüyalarında bile göremeyecekleri bir olayın içine düştüklerini belirterek, karşı tarafın acılarını paylaştıklarını söyledi.

    Bu olayla alakası olmadığını, Cem Garipoğlu'nun saklanmasına yardım etmekle suçlandığını, ancak tam tersine, Cem'in bulunup yakalanması için yardımcı olduğunu kaydeden Hayyam Garipoğlu, kardeşiyle görüştüğünü ve bunun üzerine Cem Garipoğlu'nun teslim edildiğini anlattı.

    Sanık Habib Kurt da Garipoğlu şirketlerinden birinde yönetici olarak çalışırken birden kendisini cezaevinde bulduğunu, 8 ay cezaevinde yattığını, çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Suçluyu kayırma ve saklama olayıyla ilgim yoktur" dedi.

    Sanık Mehmet Karakayalı ise bu konudan dolayı mahkemenin huzurunda olmaktan dolayı utandığını ifade ederek, gerçekten suçsuz olduğunu savundu.

    Tülay Makbule Garipoğlu'nun savunması

    Sanık Tülay Makbule Garipoğlu da esas hakkındaki savunmasında, evi temizlemek ve delilleri yok etmekle suçlandığını dile getirerek, şunları söyledi: "Ben akşam eve iki kızımla birlikte girdim. O şekilde bir manzara görseydim, iki kızımla o eve girer miydim? Anneme göndermek isterdim. Ben o gün eşimi hiç aramadım. Oğlum, benim gurur duyduğum bir evlattı. Cem teslim olup, 'ben yaptım' diyene kadar içimde çok büyük bir umut vardı. Oğlum, 17 yaşında bir çocuk, böyle bir şeyi nasıl yapar?"

    Bu sırada ağlamaya başlayan Tülay Makbule Garipoğlu'na sözlü müdahalede bulunan Süreyya Karabulut, "Allah belanızı versin. Hala konuşup ağlıyorsunuz" dedi.

    Mahkeme heyeti başkanı Yıldırım, Karabulut'a, konuşmaya devam etmesi halinde salondan çıkartacağı uyarısında bulundu. Süreyya Karabulut da "Katiller karşımda dururken nasıl susarım?" diye cevap verdi.

    Süreyya Karabulut, başkan Yıldırım'ın kararıyla salondan çıkartıldı.

    Cem Garipoğlu: "Çok üzgün ve pişmanım"

    Sanık Cem Garipoğlu da esas hakkındaki savunmasında, çok üzgün ve pişman olduğunu dile getirerek, "Hem Münevver'den, hem onun ailesinden hem de kendi ailemden özür dilemek istiyorum. Bunun dışında cezam neyse çekmeye razıyım. Savunmamı da avukatım yapacaktır" dedi.

    Son sözleri sorulan sanıklar, beraatlarını talep etti.

    Karar için verilen arada salonun boşaltılması sırasında anne Nagihan Karabulut, Cem Garipoğlu'na su şişesi fırlattı.

    Aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, Cem Garipoğlu'nun, "tasarlayarak canavarca hisle, çocuğa karşı nitelikli kasten öldürme" suçunu işlediğinin sabit görüldüğünü belirterek, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

    Cezalar

    Cem Garipoğlu'nun 18 yaşını doldurmadığının anlaşıldığını kaydeden mahkeme heyeti, sanığın suç işleme kastının yoğunluğu, suçun işleniş şekli, birden fazla öldürme halinin varlığı nedeniyle Garipoğlu'nun 24 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

    Mahkeme heyeti, Cem Garipoğlu'nun uzun süre kaçmasını, fiilden sonraki davranışlarını ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkilerini göz önüne alarak, hakkında "cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin" uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.

    Koşulları oluşmadığından, Cem Garipoğlu hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığını kararlaştıran mahkeme heyeti, Garipoğlu'nun gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği günlerin cezasından indirilmesine de karar verdi.

    Sanık Mehmet Nida Garipoğlu hakkında "nitelikli öldürme suçuna iştirak" iddiasıyla kamu davası açıldığını belirten mahkeme heyeti, Mehmet Nida Garipoğlu'nun, Cem Garipoğlu'nun öldürme suçuna faillik boyutunda katıldığına dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil ile emare elde edilemediğinden, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince beraatına karar verdi.

    Mahkeme heyeti, Tülay Makbule Garipoğlu'nun, Cem Garipoğlu'nun eyleminden sonra eve geldiği, evdeki kan lekelerini sildiğini ve bu şekilde suç delillerini yok ederek gizlemeye çalıştığı gerekçesiyle 3 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

    Sanıklar Mehmet Karakayalı, Habib Kurt, Hayyam Garipoğlu ve Ahmet Batur'un "suçluyu kayırma" suçunu işlediklerinin sabit görüldüğünü kaydeden mahkeme heyeti, suç işleme kastının yoğunluğu, Cem Garipoğlu'nun uzun süre saklanması, "nitelikli adam öldürme suçunu işleyen kişinin saklanması" nedeniyle bu sanıkları 3'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

    Kararın açıklanmasının ardından Süreyya Karabulut ile Nagihan Karabulut gözyaşlarını tutamadı. Salon dışında bekleyen kişilerin kararı alkışlamaları dikkati çekti.

    Duruşma sonrası

    Duruşma sonrasında gazetecilere açıklama yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, hukuki mücadeleyi yürütürken 1 davanın 12 dava olduğunu, Türkiye'de bütün kurumların iflas ettiğini, bütün baskı ve tehditlere rağmen yılmadıklarını söyledi.

    Epözdemir, şöyle devam etti: "Verilen karar, müvekkillerimin acısını bir nebze olsun hafifletmiştir. Hukuk sistemimizde verilecek en ağır ceza verildi. Diğer sanıklara 3 sene ceza verildi. Erteleme yok, indirim yok. Mehmet Nida Garipoğlu haricinde verilen cezalar acımızı hafifletti. Cem 24 yıl ceza aldı. 2 yıl 3 aydır tutuklu. Normal koşullarda 21 yıl 9 ay daha ceza infaz süresi var. Ancak Şartlı Salıverme Kanunumuz var. Eğer bu tarihten 13 yıl 9 ay sonra iyi halli olduğuna dair bir rapor verilirse, şartlı salıverme müessesesinden faydalanır. 8 yıl için serbest kalır. Teknik anlamda 21 yıl 9 ay, şartlı salıvermeden faydalanırsa 13 yıl 9 ay sonra tahliye olabilecek."

    Nagihan Karabulut da "Dava sonuçlandı, ama benim kızım geri gelmeyecek" dedi.

    Süreyya Karabulut ise aslında konuşacak çok şey olduğunu, ama söyleyecek bir şey kalmadığını, Türk halkına teşekkür ettiğini belirterek, "Bu süreci takip edip, bu seviyeye getirdiniz. Yüreğimiz kan ağlıyor. Kızımız geri gelmeyecek. Gelmeyeceği için de bu cezalar çok hafif" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow