Ali Taran'ın ofisini bastı!..

Ayşe Özyılmazel, eski eşinin ofisini basıp camlarına taş attı.

Ayşe Özyılmazel ayrılığın ardından çok mutlu olduğunu söylüyordu. Hafta sonu gittiği Çeşme'de pek keyifliydi. Ancak dün 16.00'da her şey bir anda kabusa döndü.

Posta gazetesinin haberine göre Ayşe Özyılmazel, İstanbul'a gelir gelmez reklamcı Ali Taran'ın Levent'teki ofisini bastı. Ali Taran'ın üzerine yürüdü ve "Hayatımı mahvettin" diye bağırıp, küfür etti. İddiaya göre, ofisin camlarına dışarıdan taş bile attı. Ali Taran geçen hafta gazetecilere "Mutsuzdum, boşandım ve rahatladım. Ayrılmış olmayı o kadar da dert etmiyorum. Keyfim yerinde" demişti.

Ayşe Özyılmazel yaşadıklarının ardından Twitter sayfasından şu mesajı yazdı; "Küfür etmek bazen bünyeye çok iyi geliyor net! Ama siz etmeyin canlar!"

Sabrımın taşması...

Ayşe Özyılmazel, bu olayın sosyal medyada büyük yankı bulması üzerine bir basın açıklaması yaptı:

Değerli arkadaşlar,

Sanırım bir açıklama yapmam lazım. Hayatımda hiç bu tür bir açıklama yapmadığım için için lafa girmek zor. Bir halkla ilişkilerin ustalığıyla itina ile seçilmiş, yerinde cümleler kuramayabilirim, ancak samimiyetimden kuşkunuz olmasın.

Özetle; artık huzur arıyorum. Huzur aranınca bulunan birşey midir bilemiyorum. Ama hepimiz gibi arıyorum. Turp gibiyim desem abartıya girer. Elimden gelini yapıyorum., Duygusal olarak yorgunum, çok yorgunum.

Birilerinin davranışlarına kafa yormak yerine, enerjimi üzüntüye harcamak yerine çalışmak, üretmek istiyorum. Yazılacak şarkılarım, yazılarım, kitabım, yapılacak programlarım, konserlerim var.

Gözümün içine bakan şahane bir ekibim, inşallah önümde umutla beklediğim günlerim var.

Ancak, bazen huzurumu bozacak hareketlerle karşılaşıyorum. Bu hareketlere anlam veremediğim için de sabrım taşabiliyor. Fazla zorlanırsa sabrın sonu gelebilir değil mi?

Eğer sabrımın taşması çevreye rahatsızlık verdiyse, çevredeki insanlardan özür dilerim. Huzuru ararken, huzur kaçırmak olmaz.

Tek bir ricam var, beni rahat bıraksınlar. İsim vermeye gerek yok. Onlar kendilerini ve ettiklerini gayet iyi biliyorlar.

Ben de bildiğim şeyi yapayım, huzur içinde çalışayım, hayatımı yaşamaya devam edeyim. Beni anlayacağınıza o kadar eminim ki...