hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Resim ve Heykel Müzesi soyuldu mu?

    Resim ve Heykel Müzesi soyuldu mu
    expand

    Ankara'daki Resim ve Heykel Müzesi soyuldu mu? 2009'da tarihi bir çizimin yerine fotokopisinin konulmasıyla başlayan soruşturma, müzeden 248 tablonun kaybolduğunu ortaya çıkardı. 5000 eseri inceleyen uzmanların raporu ise Ocak 2011'den beri açıklanmıyor.

    Türk resim ve heykel sanatının dünyaca ünlü sanatçılarına ait 5 bine yakın paha biçilmez eserine ev sahipliği yapan ve geçtiğimiz yıllarda birbiri ardına yaşanan hırsızlık olaylarıyla sarsılan Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde skandallar bitmek bilmiyor.

    Bünyesinde barındırdığı eserler nedeniyle "resim ve heykelin milli hafızası" olarak nitelendirilen müzede 2009'da Hoca Ali Rıza'ya ait 13 adet karakalem eskizinin sahteleriyle değiştirildiğinin belirlenmesinin ardından sayım komisyonunun başlattığı çalışma tamamlandı.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, olası tepkiler nedeniyle kamuoyuyla paylaşmadığı rapora göre, müzede bulunan Fikret Mualla, İbrahim Çallı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, Hüseyin Avni Lifij, Halil Paşa, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Refik Epikman, Mehmet Ali Laga, Fethi Arda, Sami Yetik, Mustafa Ayaz, Zühtü Müridoğlu'nun da aralarında bulunduğu sanatçıların yüzlerce eserinin "kayıp", "sahte" ya da "ağır kuşkulu" olduğu ortaya çıktı.

    Kayıtları var, kendileri yok

    Raporda müze envanterine kayıtlı olmasına karşın 202 eserin kayıp olduğu, 46 eserin sahteleriyle değiştirildiği, 27 eserin orijinalliğinin ağır kuşkulu olduğu belirtildi. Böylece kayıp ve sahte olmak üzere toplam 248 eserin müzeden çalındığı anlaşılırken, ağır kuşkulu olan 27 eserin orjinal olup olmadığı ise yapılacak incelemenin ardından netlik kazanacak.

    Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde 2009'da Hoca Ali Rıza'ya ait 13 adet karakalem eskizinin sahteleriyle değiştirilerek çalındığı, o dönem teşhirde bulunan Şevket Dağ'a ait bir tablonun da sahte olduğu belirlenmişti. Hırsızlık olaylarının ardından, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın talimatıyla müzedeki diğer eserlerin incelenmesi için sayım komisyonu oluşturulmuştu.

    Sanatçı, akademisyen, uzman ve müfettişlerden oluşan sayım komisyonu çalışmalarına 22 Ocak 2010'da başladı. Komisyon, 4 bin 108'i müze envanterine kayıtlı yaklaşık 5 bin eseri titizlikle inceleyerek çalışmalarını 18 ocak 2011'de tamamladı.

    Komisyonun raporu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderdi. Raporda müze envanterine kayıtlı olmasına karşın 202 eserin kayıp, 46 eserin sahteleriyle değiştirildiği, 27 eserin orjinalliğinin ağır kuşkulu olduğu belirlendi.

    Müzedeki kayıp ve sahte eserlerin çokluğu nedeniyle bakanlık yetkilileri büyük bir şok yaşadı. Müzede 2009'da Hoca Ali Rıza'ya ait 13 eserin çalınması nedeniyle oluşan tepkiyi gözününde bulunduran bakanlık, daha yoğun tepki geleceği endişesiyle, raporu kamuoyuna yansıtmadığı ve sızdırılmaması için yoğun çaba sarf etti.

    46 eser sahte çıktı

    Raporda müze envanterine kayıtlı 46 adet eserin sahte olduğu tespit edildi. Bu  eserler arasında daha önce sahte olduğu anlaşılan Hoca Ali Rıza'nın 13 ve Şevket Dağ'ın bir çalışmasının yanı sıra, aynı sanatçılara ait başka eserler ve birçok önemli sanatçının tabloları bulunuyor. Orijinalleri çalınarak yerlerine sahtelerinin konulan eserlerden bazıları şöyle:

    "Fethi Arda/Kara Giysiler, Fethi Arda/Kompozisyon, Hüseyin Yüce/Karda Ağaçlar, Şevket Dağ/Kuyu, Şevket Dağ/Manzara, Refik Epikman/Peyzaj, Refik Epikman/Peyzaj, İbrahim Çallı/Manolyalar, İbrahim Çallı/Moda Deniz Hamamı, İbrahim Çallı/Kayıklar, İvan Konstantinoviç Aivazovsky/Peyzaj, Malik Aksel/Gölge Oyunu, Arif Kaptan/Çoban, Saip Tuna/portre, Saip Tuna/Gelincikler, Hikmet Onat/Manzara, Hikmet Onat/Sandalda Kadınlar, Pertev Boyar/Peyzaj, Fikret Mualla/Kumarhane, Hoca Ali Rıza/Mezarlık Yolu, Hoca Ali Rıza/Çamlıca Kız Lisesi, Hoca Ali Rıza/İshak Paşa Çeşmesi, Hoca Ali Rıza/Natürmort, Hoca Ali Rıza/Çamlıca, Hoca Ali Rıza/Çamlıca, Hoca Ali Rıza/Sokak Çengelköy Kuleli Yolu, Hoca Ali Rıza/Kayalık, Hoca Ali Rıza/Sultan Çayırından, Nazmi Ziya Güran/Manzara, Sabri Berkel/Natürmort, Sami Yetik/Peyzaj, Mehmet Ali Laga/Mesudiye, Mehmet Ali Laga/Sarıca İli, Bedri Rahmi Eyüboğlu/Manzara ve Bahçe."       

    Ağır kuşkulu eserler

    Raporda ayrıca, müze envanterine kayıtlı olan 27 adet eserin de orijinalliğinin kuşkulu ya da ağır kuşkulu olduğu belirlendi. Eser sahibi sanatçıların tarz ve üsluplarıyla farklılık gösteren 27 eserin, gerçek olup olmadığı ise Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda (TAEK) yapılacak kimyasal boya analizlerinin (spectum) ardından netlik kazanacak. Gerçek olup olmadığı ağır kuşkulu olan eserlerden bazıları ise şöyle:

    "Fikret Mualla/Dedikodu, Fikret Mualla/Balo, Fikret Mualla/Pazar Yeri, Fikret Mualla/Garson, Fikret Mualla/Köpekle Gezinti, Fikret Mualla/Barda Sohbet, Fikret Mualla/Balon Satan Kadın, Fikret Mualla Balıkçılar, Şevket Dağ/Han İçi, Halil Paşa/Develi, Halil Paşa/Boğaz, Halil Paşa/Boğaz, Agah Efendi/Suya İnen İnekler, Saip Tuna/Kayıklı Manzara, Münif Fehim/Portre, Mehmet Ali Laga/Çardak'tan Gelibolu'ya, Hoca Ali Rıza/Tabiattan, Hoca Ali Rıza/Natürmort, Üsküdarlı Cevat/Büyükada, Refik Epikman/Erzincan'dan manzara."

    Sertaç Koç / Milliyet



    BAKAN GÜNAY'DAN AÇIKLAMA

    Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,  "Devlet Resim Heykel'de büyük soygun" haberine ilişkin açıklama yaptı.

    Günay, yaptığı yazılı açıklamada, haberin bazı yanlış anlamalara yol açabilecek nitelikte olması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyduğunu belirtti.

    1980 yılının Nisan ayında resmi olarak açılışı yapılan Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi'nin hemen ardından gelen 12 Eylül darbe dönemi ve sonrasında önemli ölçüde sahipsiz kaldığını ve kötü yönetilegeldiğini ifade eden Günay, o dönemde birçok eserin "gerçek olmadığı halde müzeye alındığının, müzedeki gerçek eserlerin darbe dönemi ve sonrası yöneticilere armağan edilerek yerlerine taklitlerinin konduğunun" kamuoyunda yaygın olarak bilinen bir söylenti olduğunu vurguladı.

    Müzenin bu dönem içinde kayıtlarının tutulmadığını, sağlıklı bir envanter çalışması yapılmadığını ve gerekli asgari koruma önlemlerin dahi alınmadığını kaydeden Günay, 2000'li yıllarda müzenin, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Altındağ Belediyesi arasında yapılan bir sözleşmeyle restore edilmek amacıyla uzun yıllar kapalı tutulduğunu hatırlattı.
     
    Yeni bir restorasyon çalışması başlatıldığını belirten Günay, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    "İlk incelemelerimiz sonucunda müzede eksik ya da taklit eser olduğu bilgilerine ulaşılınca kapsamlı bir soruşturma başlatılmış, bu soruşturma sürecinde bakanlığımız müfettişleri ile birlikte konu ile ilgili uzmanlar da görev almışlardır. Bugün yeni bir habermiş gibi kamuoyuyla paylaşılan bilgiler tamamen bizim talimatlarımızla yapılan soruşturma kapsamında elde edilmiştir. Yine bu çalışmalar sonucunda müze depoları tümüyle elden geçirilmiş daha önce 350 kadar resim ve heykel teşhir edilirken bu sayı bugün 800'e ulaşmıştır. Ayrıca, 2008'den bu yana yaptığımız çalışmalar ve bu konudaki duyarlılığımızın kamuoyuyla paylaşılması sonucunda çeşitli kurumlardan 100'den fazla önemli yeni eser müze koleksiyonuna kazandırılmıştır.

    Bilimsel kurulun ve müfettişlerin vermiş oldukları raporlar doğrultusunda bütün gerekler yerine getirilmektedir. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi şu anda gerek yeni teşhir ve tanzimiyle ve gerekse içerden dışarıya bütün çevre düzeniyle Ankara'nın bütün insanlarımıza övünçle sunacağı bir sanat mekanı haline dönüşmüştür."

    Günay, "202 değil, 300'e yakın eserde sıkıntı var. Bir kısmı kayıp, bir kısmı taklit, bir kısmı fotokopi, bir kısmı müzeye girmemesi gerekirken girmiş eserlerde sorunlar var. Ancak 5 bine yakın eserimiz var. Bir kısmı da dönüyor bize. 100'den fazla eseri bu çalışmalar sonucunda çeşitli kurumlardan teslim aldık. Geçmiş dönemdeki sorumluluklarla ilgili de soruşturmamız sürüyor. Soruşturma sonuçlarını daha bütün neticeleri almadan kamuoyuyla paylaşmamız doğru değil."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow