hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Suçluluk duygusu cinsel sorunlara yol açıyor!

    Suçluluk duygusu cinsel sorunlara yol açıyor
    expand

    CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, "Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın önündeki en büyük engellerden biri suçluluk duygusudur..." dedi.

    Suçluluk duygusu, kişilerin ailesel ve toplumsal değer yargıları ya da dinsel kuralları çiğnediklerini düşünmeleri sonucu, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kapıldıkları ve kendileriyle ilgili değer yargılarını çok olumsuz yönde sarsan derin bir duygudur ve cinsel sorunların nedenleri arasında da en üst sıralarda yer alır.

    Peki, suçluluk duygularının ardında ne yatıyor? Suçluluk duygusu ne gibi cinsel sorunlara yol açıyor? Suçluluk duygusuyla nasıl başa çıkılabilir? Tüm bu soruların yanıtı Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerinden geldi.

    "Sağlıklı ve mutlu, başarılı ve doyurucu bir cinsel yaşamın önüne dikilen en büyük engellerden biri suçluluk duygusu ve aşırı bir utangaçlıktır" diyen terapistler; cinsel konularda rahat olamayan aşırı sıkılgan kişilerin heyecanlarını kontrol altında tuttukları için gerçek cinsel doyuma ulaşamadıklarını ifade ettiler. Eşlerden her ikisinin de büyük bir sıkıntıyla sabahı bekledikleri başarısız gerdek gecelerinin, cinselliğin baskı altında tutulduğu toplumlarda sık rastlanan bir durum olduğunu söyleyen terapistler, suçluluk duygusu yüzünden cinsel sorun yaşayan kişilere ve çiftlere çok çarpıcı tavsiyelerde bulundular.

    Ayıp, yasak ve günah kavramları cinselliğin düşmanıdır


    CİSED Onursal Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe'ye göre, çoğu zaman cinsel işlevsizliğin kökeninde suçluluk duygusu yatıyor.

    Kadın ya da erkeğin gerek hayali gerekse gerçek bütün cinsel eylemlerinde derin bir suçluluk duygusunun etkisi altında olduklarını ve bu yüzden, boşalma veya orgazma ulaşsalar bile gerçek bir ruhsal ve bedensel bir doyumdan uzak kaldıklarını ifade eden Dr. Keçe, "Suçluluk duygusu yanlış bir şeyler yaptığını düşünen kişinin kendini affedememesinden kaynaklanır. Burada önemli olan, kişinin yanlış yaptığına dair inancı ve bu inanca eşlik eden olumsuz duygularıdır. Yanlışın kişiye veya yakınlarına olumsuz etkisinin olmuş veya olmamış oluşu hiç önemli değildir. Yani geçmişin gerçekleri değil, bunların bizim için ne ifade ettiği, hayatımızı şekillendirmektedir" dedi.

    Keçe şöyle konuştu:

    "Kişi yanlış bir şeyler yaptığını düşündüğü için kendini suçlar, kendini affedemez, bu tecrübeyi geçmişte bırakıp hayatına devam edemez, bilinçdışı olarak sağlıklı ve mutlu bir cinselliği hak etmediğini düşünür ve kendi kendini cezalandırmak ister. İşte kişinin kendisini cezalandırmasının en kolay yollarından biri cinsel bir sorun yaşamaktır. Çünkü hep geçmişi yaşayan kişi, yavaş yavaş çöker. Kendini sık sık suçlu hisseden kişilerde, kendine güvensizlik, mükemmeliyetçilik, kızgınlık duygularını atamama, affedememe, depresif ruh hali, endişe, korku ve kaygı halleri, daima kontrollü olma ihtiyacı gibi özellikler görülür.

    Eşcinsel deneyimler suçluluk duygusuna yol açabiliyor


    Suçluluk duygusunun bilinçli veya bilinçsiz bir duygu olabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Doç. Dr. Cebrail Kısa, " İnsanın her türlü cinsel yaşantısına duygular eşlik eder. Bu duygular da hiçbir zaman tekil bir duygu olmayıp, birçok duygudan oluşan bir duygu demetidir ama bazen bu duygu demeti üzüntü, pişmanlık ve suçluluk duygularıyla doludur. Bu durumda kişi kendisini sorumlu hisseder. Hatta kişi yaşadıklarında hiçbir sorumluluğu olmasa bile kendini suçlayabilir. Suçluluk duygusu, kişinin kendisini kınayan, suçlayan, eleştiren bir iç ses olarak hissedilir ve zamanla kişi kendisini değersizleştirir.

    Cinsel sorunların birçok ruhsal, bünyesel, çevresel, ilişkisel ve toplumsal nedenleri vardır. Cinsellikle ilgili bilinçdışı korkular, cinsel eylemin kişi için kaygı verici olması, cinsellikle ilgili yanlış inançlar ve dolayısıyla suçluluk duyguları yaratması, cinsel sorunlara neden olabilir.

    Evlilikteki sorunlar, cinsel arzuların korku, öfke veya içsel ahlaki yasaklar nedeniyle rahatça ortaya konamaması ve kişinin kendini olduğu gibi kabullenememesi de cinsel sorunlara neden olabilir.

    İnsanların önemli bir bölümünde bilinçli olarak ayıp, yasak ve günah düşüncesi değilse bile, bulanık ve kişinin, kendisinin farkında olmadığı bir utanç duygusu cinsel yaşamı etkisi altında tutar. Günümüzde çocuklara cinsel organ ve duygularının birer suç unsuru olduğu düşüncesi yerleştirilmektedir. Bu bilinçli olarak öğretilmese bile, aileler ve yakın çevre günlük davranışlarıyla bu duyguyu çocuğa aşılamaktadır.

    Cinsel bölgeler örtülmekte, cinsel konular suskunlukla geçiştirilmektedir. Nitekim cinsel soğukluk ve iktidarsızlık gibi sorunların, cinsel konularda rahat, bol cinsel çağrışımlı konuşmalardan çekinmeyen ve yemek yeme, oturma ve yatma eylemlerini utanmadan yürüten toplumlardan çok, cinsel bakımdan kapalı ve cinsel eylemin herkesin gözünden uzak ayrı yatak odalarında sürdürüldüğü topluluklarında daha sık görüldüğü bilinmektedir.

    Suçluluk duygusu nasıl aşılır?

    CİSED Genel Sekreteri Psikoterapist Psk. Serap Güngör, kimi zaman suçluluk ve kirlilik düşüncelerinin arasından geçerek cinsel hazza ulaşmayı başarabilmiş kişilerde biraz farklı bir saplantının belirebileceğinin altını çiziyor ve "Yaşamlarında cinsellikle kötülüğün özdeşleştirilmesini yaşamış böyle kişiler, sadecegünahkâr bir atmosferde seks yapmaktan hoşlanır olurlar. Ancak ağrılı, sancılı veya yasak bir ilişki kendilerine zevk verebilir" diyor.

    Keçe suçluluk duygusunu yenebilmek için bazı önerilerde bulunuyor:

    -Güvendiğiniz bir yakınız ve dostunuzla veya bir cinsel terapistle, yaptığınıza inandığınız hatayı paylaşın. Hatanızı paylaştığınızda yaptığınızın o kadar da korkunç bir şey olmadığını fark edebilirsiniz.

    -Geçmişi geçmişte bırakın, kabullenin ve anın tadını çıkarmaya bakın. Geçmişe her ne yaşadıysanız yaşadınız, geçmişi geri getiremezsiniz ama kendinizi affedebilirsiniz. Çünkü geçmiş ya da gelecek yoktur, sonsuz bir şimdi vardır.

    -Başlamak için en uygun zamanı beklerseniz hiç başlamayabilirsiniz, şimdi başlayın, şu anda bulunduğunuz yerden, elinizdekilerle başlayın.

    -Depresyonunuz varsa bu sorunu çözmek için bir uzmana başvurun.

    -Mükemmeliyetçilik ve daima kontrollü olma ihtiyacı, suçluluk duygusunu yenebilmenizin önünde duran en önemli engellerden biridir, rahat olun ve elinizden geleni yaptıktan sonra her şeyi oluruna bırakın.

    -Çocukluk ve gençlik anılarınızı yazın, böylece neden kendinizi suçlu hissettiğinizi keşfedebilirsiniz. Geçmişe, geleceğe ışık tutsun diye bakın. Sebebi bulduğunuzda; "Kendimi neden affedemiyorum?", "Kendimi affedebilmek için ne yapmalıyım?", "Kendimi suçlu hissetmek benim için ne gibi bir amaca hizmet ediyor?" veya "Suçluluk bana ne kazandırıyor?" gibi soruları kendinize sorun ve kendi kendinize bir analiz yapın, işe yarayacaktır. Çünkü geleceğinizi yaşayabilmek için, öncellikle geçmişinizi bırakıp gitmesine izin vermelisiniz.

    -İnsanlar hata yaparak öğrenirler, suçluluk duygunuzun sebebi her ne olursa olsun, o tecrübenin size ne öğrettiğini çıkartmaya çalışın.

    -Suçluluk duygusundan kurtulmak bir anda mümkün değildir, bir süreç meselesidir, acele etmeyin. En iyi şeyler, arkanızda değil, her zaman önünüzdedir.

    -Suçluluk duygusundan kurtulduğunuzda nasıl bir cinsel yaşamınızın olacağını, neler hissedeceğinizi hayal etmeye çalışın.

    -Hayatı seviyorsanız, zamanı boşa harcamayın, çünkü zaman hayatın kendisidir.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow