hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bülent Arınç'ı TOKİ korkusu sardı

    Bülent Arınçı TOKİ korkusu sardı
    expand

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "TOKİ'nin alanını biraz daraltmamız lazım, çok açıldı, Türkiye'nin her yerinde çok şey yapmaya başladı. Sıkıntılar oluşabilir diye düşünüyorum" dedi.

    Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Hafsa Sultan Hastanesi Dahili Bilimler Ünitesi'nin açılış törenine katılan Arınç, çok güzel bir eserin önünde olduklarını, Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'nin üniversiteye çok şey kazandırdığını belirtti.

    Uzun zamandır yapımı sürdürülen CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin 2 yıl önce kaynak aktarılarak tamamlandığını, bugün de Dahili Bilimler Ünitesi bünyesinde acil servis, tüp bebek, yenidoğan, onkoloji gibi bölümler açıldığını ifade eden Arınç, bunların Manisa'nın sağlık hizmetlerinde çok önemli bir yere gelmesi açısından önem taşıdığına dikkati çekti.

    CBÜ'de ilahiyat ve işletme fakültelerinin de yakında açılacağını, iki fakültenin işlemlerinin Bakanlar Kurulu'nda imza sürecinde olduğunu belirten Arınç, hastanenin adının Hafsa Sultan olarak konulmuş olmasının değerlere bağlılık örneği olduğunu söyledi.

    Bülent Arınç, "Geçmişte bizi var eden, millete hizmet eden, toplumda saygı gören bir insanın isminin üniversiteye verilmesi vefakarlık, kadirşinaslıktır ve bereket getirir. İsimler güzel olursa oraya bereket yağar" dedi.

    Kanuni Sultan Süleyman'ın sağlığın önemini en iyi bilen insanlardan olduğunu, "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" dizeleriyle buna dikkati çektiğini, halkın en yüksek mertebeyi "Devlet, güç, iktidar sahibi olmaktır" diye bilmesine rağmen onun "bir nefes sıhhat bile o devletten çok kıymetlidir" dediğini ifade eden Arınç, Hz. Muhammed'in de sağlığı, kıymeti yokluğunda anlaşılan 5 şeyden biri olarak sıraladığını hatırlattı.

    Arınç, Rektör Pakdemirli'den bununla ilgili bir yazıyı hastanenin uygun yerlerine astırmasını istedi.

    "Sıkıntılar olabilir"

    CBÜ'nün yeni fakülte ve yüksekokulların sevindirici olduğunu söyleyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rektörümüzün müjdelerini hep beraber aldık. Bu yüksekokullar, açılacak olan, açılmış olanlar hepsi bizim için çok önemli. Yenileri için TOKİ'ye inşaat yaptırılmak isteniyor. Bunları takip ediyoruz. TOKİ şu anda Türkiye'de birçok şey yapıyor. Bunlara da sıra gelir tahmin ediyorum. TOKİ'nin alanını biraz daraltmamız lazım, çok açıldı, Türkiye'nin her yerinde çok şey yapmaya başladı. Sıkıntılar oluşabilir diye düşünüyorum. Ama yine TOKİ'nin kendi imkanları ve kendi ihalesiyle bu yerleri yaptırmasının daha çabuk, daha güçlü olabileceğini düşünüyoruz. Bütün bunlara dikkat etmemiz lazım."

    Başbakan Yardımcısı Arınç, 2B Yasası'na eklenen bir maddeyle üniversitelerin de bu yasadan yararlanacağını, bu düzenlemenin CBÜ ve Bursa Teknik Üniversitesi'nin yer sorununu çözeceğini kaydetti.

    Basın mensuplarına eleştiri

    Arınç, açılış töreninde konuşmalar yapıldığı sırada bir kişinin sesini yükselterek protesto girişiminde bulunmasından sonra basın mensuplarının o bölüme doğru hareket etmesini eleştirdi.

    Protestonun bir hak olduğunu, olağan dışı karşılanmaması gerektiğini, fiili saldırıya dönüşmedikçe bu hakkın engellenmemesi gerektiğini ifade eden Arınç, basının henüz buna alışamadığını söyledi.

    Açılışı yapılan hastanenin dev bir eser olduğunu, bu dev eserin inkar edilemeyeceğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti: "Ne hikmetse basınımız elinde kamerasıyla fotoğraf makinesiyle burayı bırakıyor, hurra 'kim bu bağıran adam' diye onun peşine düşüyor. Elimde bir imkan olsa sizi orada tutarım, buraya bir daha gelmenize engel olurum. Böyle şey olmaz. Burada bu üniversitenin rektörü, bu kentin valisi konuşuyor.

    Onların bulunduğu bir yere birisinin bir şeyler yapıvermesi ilgiyi oraya çekmemeli. Basınımızın düştüğü bu durum beni fevkalade üzüyor. Çünkü Türkiye'de basınımız çok şükür büyük ölçekte gerçek görevini yapma gayreti içerisinde ama bir kısmı da 'ne buluruz acaba, olumsuzluk adına da onu haber yaparız' endişesi içinde. Birisinin güzel bir benzetmesi var. 'Bir bayanın ayağı taşa takılsa, yere düşse, etekleri açılsa da haber yapsak', böyle şey olmaz. Çok haksız, yanlış bir şey.

    Birisinin ayakkabısının bağı çözülmüş olsa, birisinin ökçesinde delik olsa, birisi yere eğilirken öbürü de ona yardım ederken altına bir yazı yazacak duruma gelse... Kusura bakmayın, basının gerçek vazifesi bu değil. Dolayısıyla merak etmişsinizdir diye kabul ediyorum. Kendini bilen var, bilmeyen var. Bırakın bağırsın dursun. Onunla ilgilenecek insanlar mutlaka çıkar."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow