hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Başbakan neden Karakulluçu'yu koruyor?"

    Başbakan neden Karakulluçuyu koruyor
    expand

    CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu hakkındaki iddiaları değerlendirirken, ''Başbakan, yargı etiğini ayaklar altına alan Danıştay Başkanı'nı neden korumaktadır?'' dedi.

    Tarhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Karakullukcu ile ilgili medyada yer alan haberleri anımsattı.

    Teknik ve fiziki takiple sürdürülen bir soruşturmanın söz konusu olduğunu belirten Tarhan, bu soruşturmanın içinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı müsteşarı ve yardımcısının, bazı yargıç ve cumhuriyet savcılarının, bir çok üst düzey gümrük görevlisinin adlarının geçtiğini ifade etti.

    Tarhan, söz konusu soruşturmanın savcısının, ''soruşturmanın iktidar odaklarına kadar uzanması nedeniyle'' görevinden alındığını ve Edirne Savcılığı'na atandığını söyledi. Tarhan, Karakullukcu'nun arkasındaki gücün ve kirli olayların uzandığı yerin, Deniz Feneri davasında olduğu gibi özel yöntemlerle kapatılmaya çalışıldığını iddia etti.

    Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bazı sorular yöneltmek istediğini belirten Tarhan, şöyle devam etti:

    ''Yargı etiğini ayaklar altına alarak, araç içlerinde gizli saklı görüşmeler yaptığı iddia edilen, her nedense konuklarını iş yerinde ya da evinde değil, bir araçta kabul edip görüştüğü polis kayıtları ile iddia edilen bir Danıştay Başkanı'nı, Başbakan neden korumaktadır? Başbakan'ın, ''bu iddiaların, kurumları ve başındakileri yıprattığını''
    söylediği bazı odaklar var. Bu odaklar kimlerdir?

    Sayın Başbakan Emniyeti mi kastetmektedir? Bu odakların verdiği ve Başbakan'ın aldığı mesaj nedir? Yarın bir gün Hükümet'teki uzantılarının ses kayıtlarının da basına sızma ihtimali midir? Danıştay Başkanı'nın, bir zamanlar, ''Yok artık durdurmak'' dediği bazı dosyalar, bu tür dosyalar mıdır?

    Tam da bu dönemde, yolsuzluk ve kirli ilişkilerin gündemde olduğu dönemde, iktidarın kendini ve yandaşlarını korumaya yönelik ve kendine özel yetkili mahkemeleri, yolsuzlukları örtme mahkemeleri kurmasının nedeni de bu mudur? Bu soruların yanıtını bekliyorum.''

    Tanrıkulu: "Başbakan elini yargıdan çek"

    CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da parti genel merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Danıştay Başkanı Karakullukcu hakkındaki iddialarla ilgili olarak Danıştay Başkanlar Kurulu'nun soruşturma başlatması talebiyle Danıştay Başkanlığı'na dün başvurduklarını hatırlattı.

    Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın dün Londra'ya giderken CHP'nin girişimini de kastederek ''Bunlar iyi niyetli çabalar değil'' dediğini anlatan Tanrıkulu, ''Başbakan niyet okumaktan vazgeçsin'' diye konuştu.

    Karakullukçu hakkında somut olgular üzerinden basına yansıyan olaylar olduğunu belirten Tanrıkulu şunları söyledi:

    ''Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'nın dosyasına yansıyan tapeler var, teknik takip kayıtları var ve bu kayıtlarda da Sayın Danıştay Başkanı'nın, bir yargıcın konumuna uygun düşmeyen davranış içerisinde olduğu gözlemleniyor. Bir ay içerisinde, adı daha sonra bir çeteyle ilişkilendirilmiş bir şahsiyetle üç kez görüştüğü ortaya çıkmış ve bu görüşmelerden biri de araç içerisindedir. Bu şüpheli bir durumdur, şaibe ortaya çıkaran bir durumudur. Bununla ilgili soruşturma yapılması lazım.''

    Tanrıkulu, HSYK Başkanvekili İbrahim Okur'un bir gazeteye yaptığı açıklamada görüşmenin içeriğine göre soruşturma başlatabileceklerini söylediğine dikkati çekerek, ''Sayın Başbakan Danıştay Başkanını korumaya çalışıyor. Sayın Başbakan'ın elini yargıdan çekmesi lazım, yargının kendi işleyişinde, kendi karar vereceği ortamı yaratması lazım'' diye konuştu.

    Hukuk kamuoyuna Danıştay'ın bu durumuna karşı tepki verilmesi konusunda çağrıda bulunduklarını belirten Tanrıkuru, ''Biz bu işin peşini bırakmayacağız'' dedi.

    İstanbul Emniyeti'ndeki Atama

    Sezgin Tanrıkulu, terörle mücadeleden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı'na Sedat Selim Ay'ın atanmasını da eleştirdi.

    Ay'ın geçmişte işkence ve tecavüz suçlarından dolayı Türkiye'nin AİHM'de mahkum olmasına neden olduğunu anlatan Tanrıkulu, Ay ve diğer sorumlular hakkındaki soruşturmadan sonuç alınamadığını ve dosyanın zaman aşımına uğradığını ifade etti.

    Tanrıkulu, ''Bu ayıbın arkasındaki görevlileri korumak bu hükümete düşmez. Hem 'İşkenceye sıfır tolerans' diyeceksiniz hem de işkenceyle ilişkisi AİHM kararıyla ortaya çıkmış görevlileri en üst düzeye getireceksiniz'' diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow