hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    JİTEM sanığı: "TEM'deki bu ifadeler bana ait değil"

    JİTEM sanığı: TEMdeki bu ifadeler bana ait değil
    expand

    Diyarbakır'da görülen "JİTEM davasının" sanığı Adil Timurtaş, Ergenekon davasında "tanık" olarak dinlendi. 2009 yılında Terörle Mücadele Şubesi'nde "Cemal Temizöz" aleyhine verdiği ifadelerin çoğunu kabul etmeyen Timurtaş, "Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım" dedi.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 65'i tutuklu 273 sanıklı Ergenekon Davası'nın 220. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada Odatv Davası'nın tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de hazır bulundu.

    "İbrahim Şahin'le operasyonlara katıldık"

    Duruşmada Diyarbakır, Mardin, Batman ve Şırnak'ta çeşitli tarihlerde birden fazla adam öldürme, kundaklama ve bombalama eyleminin gerçekleştirildiği iddiasıyla Diyarbakır'da görülen ve kamuoyunda "JİTEM Davası" olarak bilenen davanın sanıklarından Adil Timurtaş tanık olarak dinlendi. Başka bir suçtan hükümlü olduğunu ve ilkokul mezunu olduğunu söyleyen tanık Timurtaş şunları anlattı:

    "1986-1987 yıllarında jandarma ile birlikte operasyonlara çıkarken davanın tutuklu sanıklarından İbrahin Şahin'i gördüm. Onlar özel harekat, biz jandarmaydık. Zaman zaman birlikte operasyonlara katıldık. O dönemde zaten bir ayrım yoktu. Birlikte çalışıyorduk. Şahin ile birebir görüşmem yok. Emekli albay Arif Doğan'ı tanırım. (tutuksuz sanık) Silopi'ye gelip 1-2 gün kalır giderdi. Bizlere 'Nasılsın iyi misiniz?' diye sorardı, biz de 'İyiyiz' diye cevap verirdik. Bölgeye denetime gelirdi. Arif Doğan'la operasyonlara katılmadım. Ayrıca Arif Doğan'ın görevini de bilmiyorum."

    "Kafemi kimin yaktığını bilmiyorum"

    Davanın tutuksuz sanıklarından Hayrettin Ertekin'i kuyumcu esnafı olarak tanıdığını söyleyen Timurtaş, "Benim Beşiktaş'ta bulunan kafem yanmıştı. Kimin yaktığını bilmiyorum. Hayrettin Ertekin de bana 'Geçmiş olsun' dedi. Kafemin yandığına ilişkin basında haberler yer alınca Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz'e de beni çağırdı. 25 tane faili meçhul var. Veli Küçük'ü tanıyor musun?' diye sordu. 'Yok' dedim. 'İfade vereceksin' dedi. 'Tamam' dedim. Ne yazılmışsa imza attım. Avukata bile gerek yok dediler" dedi.

    "Gruba JİTEM ismini Cem Ersever koydu"

    Tanık Timurtaş, "Anlatacaklarım bu kadar" demesi üzerine, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanığın 2009 yılında Terörle Mücadele Şubesi'nde verdiği ifadeleri okudu. Başkan Özese, tanığın eski ifadesinde geçen "Diyarbakır Cezaevi'nde kalırken beni izinli gösteriyorlardı. Siirt'te kalıyordum. Operasyonlara katıldık. 34-35 kişilik gruba isim aranıyordu. JİTEM ismini Cem Ersever koydu" şeklindeki beyanları okudu. Bunun üzerime Tanık Timurtaş, "Operasyonlara gittiğimiz doğru. Gruba isim aranıyordu. Herkes birşey söyledi. Ersever de 'JİTEM olsun' dedi. Ayrıca JİTEM'in ne anlama geldiğini bilmiyordum" diye konuştu.

    "Bu iddiaların aslı yok"

    "1989'da Cudi ve Gabar'da operasyonlara katılıyorduk. BOTAŞ'ta sorguladıklarımızdan serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz'e teslim ederdik" şeklindeki ifadesinin okunması üzerine tanık Timurtaş şunları söyledi:

    "Kimseyi Temizöz'e teslim etmiyorduk. Cemal Albay'ın orada olup olmadığını bilmiyorum. BOTAŞ'ta kalıyorduk. 'Cesetler çıkmış, siz atıyorsunuz' diyorlar. Niye atalım. Ben saçım kadar çatışmaya girdim. Bunların hepsi belli. Trafik kazası bile olsa benim öldürdüğümü iddia ediyorlar. Biz arazide birilerinin kuyruğuna basınca bize çamur attılar. 126 tane bana takdirname verildi. Bu iddiaların aslı yok" şeklinde konuştu. Timurtaş, 'Arif Doğan'ın BOTAŞ tesisilerine geldiğinde subay ve astsubayların maaşını getirdiği' şeklindeki eski beyanlarını da kabul etmediğini söyledi.

    "Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum"

    Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık Timurtaş'a ifadesini neden kabul etmediğini sorması üzerine Timurtaş şunları söyledi:

    "Karakolda bana '28 tane faili mechul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsız' dediler. 25 sayfa ifade yazılmış. 'Avukatlarım okusun' dedim. 'Bir şey yok' dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım. Yazan kişinin de ifadeleri sizin okuduğunuz gibi bana okuması lazımdı."

    Timurtaş ifadesinin ardından duruşma savcısı ve mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Sorular üzerine Timurtaş, "Yeşil' adıyla tanınan Mahmut Yıldırım'ı iyi tanırım. Onun getirdiği istihbaratla 2 kişi yakaladık" dedi.

    Timurtaş, "Adil Serdar Saçan (tutuksuz sanık) şoförü aracılığıyla haber gönderip Mahmut Yıldırım'ı bulmamı istedi. Yanıma bir de kız verdiler, turist görünümü için. Mahmut Yıldırım'ı 2000 yılında Silopi'de tespit ettik, gümrükte bir şeyler yapıyormuş. Gittim. Irak'tan mazot getiriyordu. Kızla birlikte gördük. Sakalını kesmişti. Adil Serdar Saçan'ı Habur'dan aradım. 'Çıkın gelin' dedi. Kız kaldı, ben geldim. Yeşil, JİTEM'ci değildi, bilgi getiriyordu, çatışmada görmedim" dedi.

    "Mahmut Yıldırım'ı Türkiye'de arayan tek kurum bizdik"

    Duruşmada söz alan tutuksuz sanık Adil Serdar Saçan da Mahmut Yıldırım'ı bulmak için Timurtaş'tan şoförü aracılığıyla yardım istediklerini belirterek, "Mahmut Yıldırım'ı Türkiye'de arayan tek kurum bizdik ancak başarılı olamadık" diye konuştu.

    Savcı Pekgüzel'in "JİTEM ne demektir, JİTEM'in istihbarat yaptığı, operasyon görevi olmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?" sorusu üzerine Timurtaş, "Zaten istihbarat geldi mi hemen operasyon yapardık. Hiç çatışmaya girmemişsem, 3 bin çatışmaya girmişimdir" ifadelerini kullandı.

    "Biz kimseyi öldürmüş değiliz"

    JİTEM'in yasadışı olmadığını ifade eden Timurtaş, kendisinin jandarma istihbaratta işçi olarak yer aldığını söyledi. Timurtaş kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiğini ve kendilerine ödeme yapıldığını da sözlerine ekledi. Timurtaş sorular üzerine, "Biz kimseyi öldürmüş değiliz. Hala basında Musa Anter'i benim vurduğum yazıyor. Vedat Aydın'ı ve bilmem kimi ben vurmuşum. Benim de ailem çoluğum çocuğum var. Yazıktır" diye konuştu.

    Timurtaş ifadesinin son bölümünde "Benim ailemden 37 kişiyi öldürdüler. Sonra 'devlet aileni vurdu' dediler. En son teslim olan PKK'lılar da 'Biz yaptık, ibret olsun diye' dediler. Köyümüzü kim yaktı? PKK yaktı. Biz aşiretiz devletin yanında yer aldığımız için bize selam vermeyenler var. Her yıl PKK tarafından ölüm kararım çıkar" diye konuştu.

    Tutuksuz sanık Şenoğlu savunmasını yaptı

    Duruşmada daha sonra tutuksuz sanık Aydınlık dergisi eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Zahide Ruhsar Şenoğlu'nun savunması alındı. Şenoğlu, "Ergenekon" diye iddia edilen örgütle bir alakasının olmadığını söyleyerek eski ifadelerini kabul ettiğini belirtti. Sanık Şenoğlu'nun dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmayı 16 Ağustos'a saat 08.45'e erteledi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow