hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Polis kimyasal gaz kullandı" iddiası!

    Polis kimyasal gaz kullandı iddiası
    expand

    Parasız eğitim isteyen gençlerin tutuklanmasını protesto eden Gençlik Federasyonu üyesi öğrencilere yönelik polis müdahalesinde kullanılan gazın, vücutlarında yarattığı etki, kimyasal gaz şüphesine ve iddialarına neden oldu.

    13 Kasım'da tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması ve parasız eğitim talepleriyle İstanbul Üniversitesi'nin önünde Beyazıt Meydanı'nda kampanya başlatan öğrenciler, çadır kurdu. "Parasız eğitim, sınavsız gelecek" sloganıyla kampanya başlatan öğrencilere yanıt ise polis şiddeti oldu. Polis, çadırlarını kaldırdığı ve gözaltına aldığı öğrencilere karşı gaz kullandı ve şiddet uyguladı. Öğrenciler, polisin müdahale sırasında kalkan ve silah dipçiklerini de kullanarak kendilerini darp ettiğini anlattı. Astım hastası olan bazı öğrenciler ise bu konuda uyarıda bulunduklarında polisin kendilerine daha çok gaz sıktığını ifade etti.

    Yapışkan ve aşırı yanma hissi veriyor

    Polisin müdahale sırasında kullandığı gazın protestocu öğrencilerin bedeninde açtığı yaralar ve yanık etkisi, kimyasal gaz şüphesi ve iddialarına yol açtı. Vücutlarında yanıklar oluşan gazın yapışkan bir niteliğe sahip olduğunu anlatan öğrenciler, gazın aşırı yanma hissi verdiğini, nefes darlığı yarattığını ve güneş altında derinin kabarmasına yol açtığını söylediler. Vücutlarındaki yaralar da anlatımlarını doğrular biçimde olan öğrenciler, gazın etkisinin yıkama ile de geçmediğini ifade ettiler. Öğrenciler, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin acil servisine başvurdu.

    Öğrencilerden Cavit Yılmaz, polisin "müdahalesini" şöyle anlattı:

    "Çadırı açmak istediğimiz ilk gün gözaltına alındık ve sonrasında dört kez saldırıya uğradım. Ters kelepçe ile kelepçeleyip, kelepçeleri sürekli sıktılar. Değişik bir gaz sıktılar, gaz şerbet kıvamındaydı, gaz dokunduğu yeri uyuşturuyor, vücuda yapışıyordu, nefes darlığı yaratıyor. Gazdan sonra da beni ambulans ile Haseki Hastanesi'ne götürdüler. Bu kimyasal gaz, aşırı yanma hissi yaratıyor, gece uyutmuyor, güneş altında deri kabarıyor, yıkama ile süt ile çıkmıyor. Üzerinden iki gün geçmesine rağmen hala yanıyorum. Diğer gazlara hiç benzemiyor. Bu bambaşkaydı."

    "Gözlerimizi ertesi gün açabildik"

    Yusuf Sinan Kul ise atılan gaza ilişkin şunları dile getirdi:

    "Cuma günü değişik bir gaz attılar. Uhu gibi saydam ve yapışkan bir gaz. Benzin istasyonlarındakiler gibi bir hortum vardı. Parça parça fırlattılar üstümüze. Gözlerimi ertesi gün açabildim. Gözümü açtığımda hala sızlıyordu. Vücudumda ise üç gün boyunca ağrı sızı kaldı. Ne yapsak geçmiyordu. En sonunda katkısız sabun ile yıkayıp biraz rahatladık. Bu gazın ne olduğunu bilmiyoruz. İlk defa gördük. Ama üç gün boyunca aralıksız dayak yesek böyle acı verirdi ancak."

    Yakup Işık da polisin müdahalesini, "Bayılacak gibi oldum, gaz sıktıklarında göremez oldum, kafam sürekli yanıyor. Saldırmadan önce silahla tehdit ettiler, gaz sıktıktan sonra vurmaya devam ettiler, kalkan ve silah dipçikleri ile vurmaya devam ettiler, küfür ettiler, kelepçeyi sürekli sıkıyorlardı" diye anlattı.

    "Elbiselerden sızıp vücudumuzu yakıyordu"

    Polisin kullandığı gaza ilişkin Erdem Hanoğlu ise, "Portakal gazı sıktılar. Bunun yanında başka bir gaz daha sıktılar. Gözlerimi açamadım, bayılacak gibi oldum, hastaneye taşıdılar. Yüzümü kaynar suya sokmuş gibilerdi. Gaz elbiselerden içeriye girip vücudumuzu yakıyordu, bir gün boyunca çıkmadı, bacağımda bitip kollarım yanmaya başlıyordu" diye konuştu.

    Bir diğer öğrenci Birdal Nakay ise "Beş kez saldırıya uğradım, en çok yapışkan gazdan etkilendim. Yapışkan gaz nedeniyle hastaneye taşıdılar bizi. Gaz dayanılmaz bir yanma hissi veriyor, acıdan çıldırıyorsun. Araçla bizi hastaneye götürürlerken, trafikte durduğumuzda acıdan camları kırmak istedik. Gözümü kapatınca bir daha açamadım, derim soyuluyor gibi oluyor. Süt döktüm fayda etmedi. Doktor, "bu nasıl bir gaz' dedi. Krem sürdü ama geçmedi. Bugün üçüncü gün etkisi devam ediyor. Üstüne normal gaz yedim, beş saat gözümü açamadım" şeklinde konuştu.

    Öğrencilere yönelik polis şiddeti ve kullanılan gaza yönelik Halkın Hukuk Bürosu'dan da bir açıklama yapılarak, bu gibi uygulamaların "faşizan" yöntemler olduğuna işaret edildi. Açıklamada, öğrencilerin anayasal hakkı olan demokratik tepkilerini gösterdikleri hatırlatılarak, polisin kullandığı gaza ilişkin şunları söyledi:

    "Kullandıkları bir gaz öyle değişik ve kullanılmamış bir gaz ki salep kıvamında, kokusuz bu madde vücuda yapışarak yakıyor. Ve çok uzun bir süre etkisini yitirmiyor. Değdiği yer kızarıp şişiyor, dayanılmaz acılar yaşatıyor. Benzer gazları ve daha kötüsünü 19 Aralık 2000 tarihinde 20 hapishaneye aynı anda yapılan hapishaneler katliamında tutsakların üzerine attılar. AKP iktidarı bugün sokaklara çıkan, hak talep eden herkesi kimyasal gazlarla öldürmeye çalışıyor."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow