hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Evren kamera, hakim monitör karşısında!

    Evren kamera, hakim monitör karşısında
    expand

    12 Eylül askeri darbesine ilişkin, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada iddianamenin okunması tamamlandı. Sağlık gerekçesiyle duruşma salonuna gelmeyen sanıklar, mahkeme salonuna kurulan 4 LCD ekrana yansıtılan ses ve görüntüleri aracılığıyla davaya katıldı.

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar, müdahilliğine karar verilen bazı gerçek ve tüzel kişiler ile avukatları katılıyor. Sanıkların görüntüleri, sesli ve görüntülü sistem ile duruşma salonuna kurulan 4 LCD ekrana yansıtılıyor. Ekranlarda 4 kameradan çekilen görüntüler aynı anda bulunuyor. Sanıklar dışında duruşma salonu ve heyetin görüntüleri de ekranda yer alıyor.

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıkların avukatlarından Bülent Hayri Acar'ın yanı sıra, müdahilliklerine karar verilen Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş'in de arasında bulunduğu bazı tüzel kişiler ile gerçek kişilerin avukatları, müdahillik talebinde bulunanlar ve izleyiciler katıldı.

    Sanık avukatlarından Sezin Duygu Tuncer, Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren'in, Avukat Mithat Burak Başkale ise İstanbul GATA'daki Tahsin Şahinkaya'nın yanında hazır bulundu.

    Sanıkların yanında, görüntülerini duruşma salonuna yansıtmakla görevli teknik personelin yanı sıra, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü ile İstanbul'daki Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'nin kalem müdürü de bulundu.

    Yatakta yarı oturur vaziyetteler

    Salondakiler ilk olarak Tahsin Şahinkaya'nın görüntüsünü gördü. Şahinkaya, İstanbul GATA'da yatağında yarı oturur vaziyette bulunuyor.

    Şahinkaya'nınkinden bir süre sonra Kenan Evren'in bulunduğu odanın görüntüsü ekranda yer aldı. Evren, daha sonra Ankara GATA'daki odasında bir kişinin eşliğinde yatağa yarı yatar yerleşti. Evren'in yanında, avukatlarından Sezin Duygu Tuncer de bulunuyor. Duruşmada öncelikle iddianamenin okunması bekleniyor.

    Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, duruşmanın başlangıcında, salonda her türlü sesli ve görüntülü kaydın yasak olduğunu tutanağa geçirdi, ardından celse arasında dosyaya giren belge ve dilekçeleri okudu.

    Aleniyet ilkesi itirazlarına red

    Duruşmada, bazı müdahil avukatları, aleniyetin sağlanmadığına ilişkin itirazda bulundu. Mahkeme, itirazları reddetti. Mahkemenin ara kararında, "salonunda müdahilliğine karar verilen kurum temsilcileri, özel kişiler, seyirciler, medya temsilcileri, müdahillik talebinde bulunmamakla birlikte iddianamede ismi geçen kişilerin bulunduğu" belirtilerek, "aleniyetin sağlandığı" kaydedildi. Müdahil avukatlardan en az ikisinin sanıkların yanında bulundurulmasına ilişkin talebin daha önce reddine karar verildiği anımsatılarak, yeniden değerlendirilmesine gerek görülmedi.

    Sanıkların mal varlıklarına tedbir talebi yeniden reddedildi

    Duruşmada, sanıkların mal varlıklarına tedbir konulmasına ilişkin mahkemenin ret kararına itirazda bulunulduğu, bu itirazın da reddedildiği açıklandı.

    "Teknisyenin insafına kaldık"

    Müdahil avukatlarından Ömer Kavili söz alarak, usulü itirazda bulundu. Kavili, sanıkların görüntülerinin tam görülmediğini savundu ve şunları söyledi:

    "Teknisyenin insafına kaldık. Sanıkların yüzlerini, beden dillerini göremiyoruz. Kameralar tüm odayı dolansın, bulundukları yerleri göremiyoruz. Sanıkların yanında müdahil avukatlarından ikisinin hazır bulunmasını istemiştik, bu reddedilmişti. Oysa sanığın avukatı bulunmaktadır. Gerçekleştirilen teknik bağlantı yüzeysel ve hukukun ilkelerini çiğnemektedir. Sanıkların beden dilini göremememiz, bulunduğu ortamın sesini duyamamamız ve teknisyenin kadrajına teslim edilmiş olmamızı kabul edemeyiz."

    Avukat Fikret Babaoğlu ise salonda pek fazla kişi bulunmadığını öne sürdü ve aleniyetin sağlanmadığını kaydetti. Babaoğlu, görüntülerin mahkeme dışında da izlenmesinin sağlanmasını talep etti.

    Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, mahkeme salonu dışına görüntü verilmesinin kanunen yasak olduğunu söyledi.

    Bunun üzerine söz alan Avukat Kavili, salonda önceki celse MİT'e ait kayıt sistemi bulunduğunu ileri sürerek, bu sistemin kaldırılmasını ya da kayıtların bir suretinin avukatlara verilmesini istedi. Başkan İnce ise mahkemede bulunan sistemin, bir başka davadaki "gizli tanık" dinlenmesi için kurulduğunu belirtti ve "Mahkememiz salonuna bahsettiğiniz tarzda bir müdahalenin olması mümkün değildir. Haksız eleştirilerle duruşmanın uzamasına sebep oluyorsunuz" dedi.

    Müdahil avukatı Mehmet Horuş ise "Sanıkların belli bir tıbbi yardım almaları gerektiği gözüküyor. Tüm tıbbi malzemelerin yargıç kontrolünde olmasını istiyoruz. Duruşma sırasında aldıkları ilaçlara kadar, her türlü tıbbı müdahale kayda geçsin. Duruşma sırasında ilaç alacaklarsa dahi hakim kontrolünde alsınlar" diye konuştu.

    Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, müdahil avukatlarının talepleri değerlendirildiğinde, CMK'nın 182. maddesine göre duruşma için gerekli aleniyetin sağlandığını, duruşmaya ilişkin diğer tedbirlerin mahkeme heyetine ait tasarruflar olduğunu ve bu tasarruflara ilişkin herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ifade etti. Tuğtekin, sanıkların, CMK'nın 196/4. maddesi dikkate alınarak sorgulandıkları ve gerekli teknik hazırlıkların yapıldığını kaydederek, müdahil avukatlarının taleplerinin reddini istedi.

    Bir kez daha söz alan avukat Kavili, savcıların taleplerini gerekçelere dayandırmaları gerektiğini söyleyerek, "Dile getirilen hususlarla ilgili somut bir şey söylemeden, ezber ve alışkanlık çerçevesinde mütalaa verilmiştir. Gerekçesiz olan bu mütalaanın aksi yönünde, taleplerimiz doğrultusunda karar verilsin" dedi.

    Sanıkların avukatı Bülent Acar ise müdahil avukatlarının talebinin reddini istedi.

    Görevliler dışında yanlarında kimse olmayacak

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül davasına ilişkin, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın bulunduğu yerde, mahkemece görevlendirilen yazı işleri müdürü ile teknik işlemlerin devamlılığı için orada bulunması gereken görevliler, sanık avukatı ve sağlık görevlileri dışında kimsenin bulunmayacağına ilişkin tedbir alınmasına karar verdi.

    Kamera arada gezdirilerek bulundukları yeri de gösterecek

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül davasına ilişkin, sanıkların savunmalarının alındığı yerin görüntülerinin, kamera gezdirilerek zaman zaman gösterilmesine, sanıkların görüntülerinin daha iyi yansıtılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ve sanıklar için ilaç ve tıbbi müdahaleye gerek duyulması halinde, bu yerlerde bulunan yazı işleri müdürlerine bilgi verilerek, duruşmaya ara verilmesine ve bunun tutanak altına alınmasına karar verdi. Heyet, daha sonra bu hususların yerine getirilmesinin sağlanması için duruşmaya 10 dakika ara verildiğini açıkladı.

    "Yanlarında hakim bulunması gerekir"

    Söz alan Avukat Kavili, sanıkların yanında "hakim" bulunması gerektiğini ifade ederek, "hakimlik yetkilerinin, hakim olmayan kişilere devredilemeyeceğini" söyledi. Buna karşı görüşü sorulan sanık avukatı Bülent Acar ise naip hakim bulunmamasının, savunma haklarını kısıtlamadığını beyan etti.

    Mahkeme, ara karar uyarınca, 12 Eylül davası sırasında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın savunmalarının alınacağı yerde bulunan görevlilerin isimlerini, sesli ve görüntülü bağlantıyla tutanak altına aldı.

    Ardından Kenan Evren'in kimlik tespiti yapılmasına geçildi. Evren, kimlik tespiti sırasında ikamet adresi olarak, "Ankara'da Merkez Orduevi'nin yanındaki" askeri lojmanı bildirdi. Evren, eğitim ve aylık gelir durumuyla ilgili, "Aylık gelirim 13 bin 330. Eğitim durumum, Askeri Akademi mezunuyum" dedi.

    Daha sonra da Ali Tahsin Şahinkaya'nın kimlik tespiti yapıldı. Şahinkaya ise adres olarak "Fenerbahçe Orduevi Korumalı Lojmanlar"ı bildirdi. Askeri Akademi mezunu olduğunu belirten Şahinkaya, aylık gelirinin 6 bin 800 olarak açıkladı. Soruların bazılarını iyi duyamayan Evren ve Şahinkaya'ya, bu bilgiler alınırken, yanlarında bulunan kişiler yardımcı oldu.

    "Sanıklar uyuyor galiba"

    Duruşmada daha sonra iddianamenin okunmasına başlandı. İddianame okunurken, Avukat Kavili, "Başkan Bey, (sanıklar) sanırım uyuyorlar" dedi. Bu söz üzerine salondaki bazı kişiler güldü.

    İddianamenin okunması tamamlandı

    Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde iddianame okunurken, söz alan müdahil avukatlarından Ömer Kavilli, sanıklardan Tahsin Şahinkaya'nın bir şeyler içtiğini belirtti ve bunun ne olduğunu sordu. Kavilli, "İlaç içiyorsa buna diyecek bir şeyimiz yok. Ama kahve veya çay içiyorsa bir darbeci böyle yargılanmaz. Mahkemeye saygısızlık" dedi.

    Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Tahsin Şahinkaya'ya içtiğinin ne olduğunu sordu. Şahinkaya'da "sıcak su içtiğini" söyledi. Müdahil avukatları, Şahinkaya'nın ilk olarak "kahve içtiğini" söylediğini, yanındakilerin müdahalesiyle bunu "sıcak su" olarak değiştirdiğini iddia ettiler.

    Mahkeme Başkanı İnce, iddianamenin okunmasının uzun sürecek olması nedeniyle sanıkların uykularını geciktirecek içeceklerden içmesine izin verildiğini bildirdi. Müdahil avukatları ise "İsterseniz sanıkları ayağa kalkıp dinleyelim" diyerek, tepki gösterdiler.

    Bu sırada sanıklarla olan bağlantı koptu. Süleyman İnce, "Bu tarz gerginliklere kablolar dayanmıyor demek ki" dedi. Bağlantı yeniden sağlandıktan sonra iddianamenin okunmasına devam edildi. Mahkeme Başkanı İnce, iddianamenin bazı bölümlerinin özetlenebileceğini söyledi.

    Sanık ve müşteki avukatlarının kabulüyle bazı bölümler özetlendi. Müdahil avukatları, iddianamedeki, işkenceyle ilgili bölümlerin açık şekilde okunmasını istediler. Mahkeme, bu talebi kabul etti. İddianamenin okunması sırasında verilen arada Şahinkaya'nın siyah yelek giydiği görüldü. İddianamenin okunmasının tamamlanmasından sonra mahkeme celseyi kapattı. Duruşmaya yarın 09.45'te devam edilecek.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow