hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Dilsiz şeytanın karşısında sessiz kalmayacağız"

    Dilsiz şeytanın karşısında sessiz kalmayacağız
    expand

    Başbakan Erdoğan, ''Kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır sessiz kalan, Suriye'nin zalim diktatörünün, yani dilsiz şeytanın karşısında biz sessiz kalmayacağız'' dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı (BAE) Eş-Şarika Emirliği'nde düzenlenen 2. Eş-Şarika İletişim Forumu'na katıldı. Forumun onur konuğu olarak konuşma yapan Erdoğan, 2014 Dünya Kültür Başkenti seçilen Eş-Şarika'yı kutlayarak, başarı diledi.

    "Biz dilini yutanlardan olmadık ve olmayacağız"

    İletişim anlayışlarının dayandığı temel ilkenin, Saf Suresi'nden Arapça okuduğu "Ey iman edenler, neden yapmadıklarınızı söylüyorsunuz. Allah katında yapmadıklarınızı söylemeniz büyük suçtur" ayetine dayandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Hangi iletişim aracını kullanırsak kullanalım doğruyu yani hakkı söylemeyi kendimize sarsılmaz bir ilke edindik. Yapmadığını söylemek, söylediğini de yapmamak bizim anlayışımızda, bizim hayat tasavvurumuzda, bizim dünyamızda en büyük hatalardan biridir. Öyle olmalıdır ve öyle kalmalıdır. Sadece söylemek ve yapmak da yetmez. Biz yine temel bir ilkeyi hep hatırda tutmak zorundayız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Hakkı söylemek kadar, haksızlık karşısında sesini yükseltmek, eliyle, eliyle olmasa da diliyle bunu düzeltmek, bu da olmazsa kalple buğz etmek bizim sorumluluğumuzdur. Bizim küresel meseleler karşısında sesimizi yükseltiyor olmamız bazılarını çok rahatsız ediyor olabilir.

    Şunu herkesin bilmesini isterim: Filistin'de, Gazze'de çocuklar, kadınlar gözlerimizin önünde cansız yere düşerken biz susanlardan olmayız ve olmayacağız. Suriye'de her gün masum yavrular, masum kadınlar, masum yaşlı insanlar toplu halde katledilirken biz susanlardan olmayacağız. Kendi öz halkına karşı acımasızca katliamlar yapan; ama kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır dilsiz kalan, sessiz kalan, tepkisiz kalan Suriye'nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız.

    Ekranlarda Suriyeli çocuğu izlerken kanı, kurşunu, cansız bedeni görüyor; ama acıyı, zulmü, adaletsizliği görmüyorsak, havadaki ağırlığı hissetmiyorsak bu demek ki o ekranda biz hiçbir şeyi görmüyoruz.

    Başbakan Erdoğan, konuşmasında hiç kimsenin görmediğini, görmek, hiç kimsenin söylemediğini söylemek, zalim ve zulüm karşısında dimdik durarak, hakkı söylemekle mükellef olduklarını belirtti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bunun yapılmaması halinde hiç kimse ile tam bir iletişim tesis edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, "Filistin'i, Gazze'yi, alevler içindeki Kudüs'ü görmeyen, görmezden gelen bir göz amadır. Suriye'yi, Suriye'de her gün oluk oluk akan kanı söyleyemeyen bir dil kelimesizdir, cümlesizdir, ifadesizdir" dedi.

    "İnsanoğlunu araçların köleliğinden kurtarmak zorundayız"

    Dünyanın iletişim araçlarıyla küresel bir köy haline geldiği bir çağın yaşandığını vurgulayan Erdoğan, ama aynı apartmanda oturan, kapıları karşı karşıya olan komşuların birbirlerine kilometrelerce uzaklaştığına işaret etti.

    Erdoğan, şunları kaydetti:

    "Dünya küresel bir köy haline gelirken, insanlar birbirinden uzaklaşıyorsa hiç kuşkusuz burada bir yanlış var. İnsanın araçlara değil, araçların insanlara tahakküm ettiği bir iletişim de aslında iletişim değildir. Artık tüm araçlara, özellikle de iletişim araçlarına insan unsurunu dahil etmek zorundayız. İnsanoğlunu araçların köleliğinden kurtarmak, araçları insanlara hizmetkar etmek zorundayız. Aksi takdirde dünya üzerinde adaletsizlik büyürken, zulüm büyürken, zulüm her geçen gün irtifa kazanırken, felaketler çoğalırken, bütün bunlara karşı insanın körlüğü ve sağırlığı da çoğalacaktır.

    İletişim devletle halkları birbirine yaklaştıran bir araç olmalıdır. İletişim, devletleri, halkları, insanları birbirlerine yaklaştıran bir araç olmalıdır. Dinlerin, mezheplerin, ırkların ve dillerin bu kadar iletişim aracına rağmen birbirinden uzaklaşması, birbirine hasmane bir tutum içine girmesi, takdir edersiniz ki hayırlı bir gelişme değildir. İşte, bu süreci tersine çevirmek zorundayız. Küreselleşen dünyada adaleti, insani değerleri, dayanışmayı ve paylaşmayı da küreselleştirmek durumundayız. Medeniyetlerin birbirinden uzaklaştığına seyirci kalmamak, medeniyetleri birbiriyle buluşturmak, tanıştırmak mecburiyetindeyiz."

    Düzenlenen forumun iletişime kalbin dahil olması, gönüllerin birbiriyle teması yolunda, önemli bir vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Hükümetlerin halklarıyla, devletlerin birbirleriyle, dostların ve kardeşlerin kendi aralarında tam bir iletişimi, gerçek bir iletişimi yani muhabbeti tesis etmesini Rabbimden niyaz ediyorum" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow