hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Casusluk krizi büyüyor

    Casusluk krizi büyüyor
    expand

    ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın "casusluk faaliyetlerine" tepkiler büyüyor. İzlenme olasılığını "kabul edilemez" bulan Fransa ve Almanya, ABD'den "acilen" açıklama bekliyor.

    ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) dünya çapındaki gizli izleme programlarına dair yeni haber ve iddialar, ABD'nin başını ağrıtmaya devam ediyor.

    NSA'nın eski sistem analisti Edward Snowden'ın sızdırdığı belgelerin Amerikalı gazeteci Glenn Greenwald tarafından haziran ayında gün yüzüne çıkarılmasıyla başlayan süreç, yeni iddialarla yaz boyunca gündemde kaldı.

    İzleme programlarının ağına takıldığı önü sürülen ülkelerin artması, ABD'nin "casusluk faaliyetlerine" diplomatik tepkilere neden oldu. İddialar karşısında sesini yüksekten ülkelere en son Fransa ve Almanya katıldı.

    -Almanya-

    Almanya Başbakanı Angela Merkel, cep telefonunun ABD tarafından dinlenmiş olabileceğine dair iddialar üzerine dün ABD Başkanı Barack Obama'yı aradı. "Bunu tamamen kabul edilemez" bulan Merkel, Amerikalı yetkililerden Almanya'daki izleme faaliyetlerinin kapsamına açıklık getirilmesini istedi.

    Obama Merkel'e, "haberleşmelerinin ABD tarafından şu anda izlenmediği ve hiç bir zaman izlenmeyeceği" konusunda teminat verse de Merkel'in daha sonra yaptığı yazılı açıklama, "bu görüşmeyi yeterince tatmin edici bulmadığına" yoruldu. Açıklamada, Berlin'in konuya ilişkin "acilen ve kapsamlı bir açıklama" beklediği vurgulandı.

    Siyasi yorumcularsa, Amerikalı yetkililerin Almanya'nın "geçmişte" dinlenip dinlenmediğine dair herhangi bir vurguda bulunmadığına özellikle dikkati çekti.

    Alman Der Spiegel, haziran ayında da NSA'nın Almanya'da günde 20 milyon telefon görüşmesi ve 10 milyon internet yazışmasını gizlice izlediğine yönelik haberlere yer vermişti. Kamuoyunun tepkilerine rağmen, Merkel o dönem NSA ile yaptıkları işbirliğini savunmuş, Obama ise Merkel ile görüşmesinde Alman vatandaşlarının dinlenmediğini bildirmişti.

    -Fransa-

    Merkel'in Obama ile telefon görüşmesinden kısa bir süre önce, Fransız Le Monde gazetesinde çıkan bir haber, bu sefer ABD ve Fransa arasında "casusluk krizine" dönüştü.

    Le Monde'un Glenn Greenwald'ın da katkıda bulunduğu haberinde, Amerikalı ajanların, 30 günlük süre zarfında Fransa'da 70 milyon telefon kaydı ve cep telefonu mesajını takip ettiğine, hatta bazı özel görüşmeleri kayda aldığına yönelik iddialara yer verildi.

    ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Fransız mevkidaşı Laurent Fabius'un konuya ilişkin görüşmesinin ardından Fransa'nın duyduğu rahatsızlık en üst düzeyde de dile getirildi.

    Cumhurbaşkanı François Hollande, Obama ile pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde konuyla ilgili "ayrıntılı şekilde bilgilendirilmeyi beklediklerini" bildirdi ve "müttefikler arasında bu tür casusluk eylemlerinin kabul edilemez olduğunu" vurguladı.

    ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ise Le Monde'da NSA'nın Fransa'da milyonlarca telefon görüşmesini dinlediğini iddia eden haberini yalanladı.

    ABD ile Fransa arasındaki kriz, Le Monde'un yeni haberinde NSA izleme faaliyetleri kapsamında ABD'deki Fransız diplomatların dilendiğinin öne sürülmesiyle daha da derinleşti. Le Monde'un haberinde, NSA'nin sadece Fransa'da değil, Fransız diplomatların takibi için ABD'de de faaliyette bulunduğu iddia edildi.

    Bu arada, İtalyanlarla ilgili benzer izlenme iddiaları üzerine İtalya Başbakanı Enrico Letta'nın da ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile görüşmesinde konuyu gündeme getirdiği belirtildi.

    -Brezilya-

    ABD kurumları, Brezilya ve Meksika'nın liderlerini de gizlice dinlemekle itham edilmişti. İddialar üzerine en sert tepki Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff'ten gelmişti. Brezilya Devlet Başkanı Rousseff, kendi ülkesine yönelik " elektronik casusluk" iddiaları üzerine ABD'ye planlanan resmi ziyareti ertelediğini açıklamıştı.

    Rousseff, BM'de yaptığı bir konuşmada da ABD'nin "bilgilerin toplanmasının terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve diğer örgütlü suçlarla mücadeleyi amaçladığına yönelik argümanını kabul etmediklerini" söylemişti. Brezilya'nın en sert tepkiyi veren ülke olması bazı gazetecilerce, "Dünya sahnesinde büyük ekonomik ve siyasi güç olma yolunda ilerleyen Brezilya'nın egemenlikle ilgili konuları son derece ciddiye alması"yla ilişkilendirilmişti.

    Meksika

    Alman Der Spiegel'de bu hafta çıkan bir başka haberde, NSA'nın Meksikalı liderlerin haberleşmelerini de yıllardır izlediği iddia edildi. Meksika Dışişleri Bakanlığı iddialar üzerine, "Bunun kabul edilemez ve yasa dışı olduğunu, Meksika hukukuna ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini" bildirirken Meksikalı diplomatlar, Obama'dan konunun araştırılması sözünü aldıkları vurgulayarak tansiyonu şimdilik düşük tutmayı tercih etti.

    İtalya'ya da sıçradı

    Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA), bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerini ve liderlerini dinlediğine yönelik iddialar İtalya'ya da sıçradı.

    ABD'li gazeteci Glenn Greenwald, İtalya'nın önemli haftalık dergilerinden Espresso'ya verdiği demeçte, "NSA, aralarında İtalya'nın da bulunduğu pek çok Avrupa ülkesinde casusluk faaliyetlerini yürüttü" dedi.

    Greenwald'in sözleri, İtalyan medyasında geniş yer bulurken, ülkede yarın satışa çıkacak derginin haberinde, NSA eski sistem analisti Edward Snowden'in elindeki belgelerde İtalyan iletişim kaynaklarına dair pek çok bilginin olduğu ifade edildi.

    Greenwald'in ifadelerine göre, İtalya'yı sadece ABD'li ajanlar değil İngiliz ajanlar da dinlemiş. ABD'li ajanlar tarafından geliştirilen "Prism" sistemine benzer özellikleri bulunan "Tempora" sistemiyle İngilizlerin, İtalya'nın telefon ve internet trafiğini taşıyan fiber optik kablolara erişerek dinleme yaptığı ileri sürüldü.

    İngilizlerin telefonları, yabancı hükümetlerin siyasi, askeri ve ekonomik niyetlerini öğrenmek maksadıyla dinledikleri aktarılırken, Snowden'in belgelerinin İtalyan ajanlarının da belge toplanmasında rol oynadığı belirtildi.

    Derginin haberinde, küresel casusluk faaliyetlerinin, İtalya'da terminalleri olan denizaltından geçen 3 ana fiber optik kablo ile aktarılan verilerden yapıldığı ifade edildi.

    İtalya'nın da dinlendiği ve İtalyan ajanlarının da bu faaliyetlerin içinde yer aldığına dair iddialar karşısında İtalyan hükümetinden henüz bir ses çıkmazken, dün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşen İtalya Başbakanı Enrico Letta'nın konuyla ilgili şeffaflık talep ettiği, Kerry'nin de dinleme iddiaları karşısında süreci gözden geçireceklerini söylediği belirtildi.

    29 ülke

    Washington Post gazetesi 17 Eylül'de, dünya basınında çıkan haberlere dayanarak, ABD'nin izleme programlarının hedefinde özellikle 29 ülkenin bulunduğunun iddia edildiğine işaret etmişti.

    Snowden'ın bu yazın başında ortaya çıkardığı skandalda adı geçen ülkeler arasında Almanya, Fransa, Meksika ve Brezilya'nın yanı sıra, Arjantin,
    Avusturya, Belçika, Şili, Çin, Kosta Rika, Ekvador, El Salvador, Yunanistan, Hindistan, İtalya, Japonya, Pakistan, Panama, Paraguay, Peru, Filipinler'in de bulunduğu ileri sürülüyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow