hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Davutoğlu: "Sığınmacılar konusunda kırmızı çizgi aşıldı"

    Davutoğlu: Sığınmacılar konusunda kırmızı çizgi aşıldı
    expand

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu ifadeyi ilk kez kullandığına dikkat çekerek, Suriyeli sığınmacılar konusunda "kırmızı çizginin aşıldığını" söyledi.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Bulgar mevkidaşı Kristian Vigenin, Dışişleri Bakanlığındaki başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    Burada gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, Suriyeli sığınmacılar konusunda belirlenen kırmızı çizginin aşıldığı hatırlatılarak, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun ne olacağının sorulması üzerine, "mülteciler konusunun ve artan insani trajedinin, Suriye krizinin en üzücü yanı olduğunu" belirtti.

    Bu konuda gerekli adımların zamanında atılamamasının en olumsuz sonuçlarının, Suriye halkı ve komşu ülkelere tarafından görüldüğünü kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin defalarca uyarıda bulunduğunu ve BM Güvenlik Konseyi'ni acil tedbir almaya çağırdığını anımsatarak, "Karşı karşıya akldığımız tablo, her türlü tahallüyatın ötesindedir" diye konuştu.

    Komşu ülkelere gidenlerin şanslı olduğunu, Suriye'de kalanların ise su ve yiyecek bulamadıkları için kedi-köpek eti yeme konusunda bile fetva alarak ayakta kalmaya çalıştıklarını söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin sorumlu ve cömert davrandığını, uluslararası toplumun ise kötü bir sınav verdiğini dile getirdi.

    "Kırmızı çizgi' ifadesini daha önce hiç kullanmadım"

    Suriye dışına giden mülteci sayısının 2 milyonu aştığını ve mültecilerin 600 bininin Türkiye'de bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Hiçbir konuda şimdiye kadar kırmızı çizgi ifadesini kullanmadım. Kullandığım tabir şuydu; psikolojik eşik. Çünkü kastım, artık mülteci krizinin kontrol edilebilir bir nitelikten çıkmakta olduğunun işareti. 100 bin kişiyi kamplarda ağırlayabilirsiniz ama bu sayı yüz binlerle ifade edilir hale geldiğinde artık kamplarla idare edilmenin ötesine geçer" ifadesini kullandı.

    100 bin sayısından sonra kamplar dışında şehirlerde bulunanların sayısının süratle arttığını belirten Dışişleri Bakanı, "Şehirlerdekiler, neredeyse kamplardakilerin 2 mislini aşar hale geldi" diye konuştu.

    Söz konusu eşiğin aşılmasının ardından uluslararası toplumu harekete geçirmek için çok sayıda girişimde bulunduklarını da anlatan Davutoğlu, son olarak, Türkiye'nin girişimiyle mülteciler ve insani sorunun Cenevre-2 Konferansı'nın gündeminde bulunması hususunun, Londra'da yapılan Suriye Halkının Dostları Çekirdek Grubu Toplantısı'nda kabul edilen bildiriye girdiğini kaydetti.

    "Hiçbir Suriye toplantısı yok ki ve olmayacak ki Türkiye, mülteciler sorununu ve insani konuyu gündeme getirmemiş olsun" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin gelecek nesiller tarafından takdirle anılacağını ancak başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere, üzerine düşenleri yapmayanların iyi yad edilmeyeceğini söyledi.

    "En kötüsüne hazırlıklı olmamız, en iyisini ümit etmemiz gerekiyor"

    Vigenin de Suriyeli sığınmacılara ilişkin olarak, Bulgaristan'da da Türkiye'de olduğu gibi mülteciler konusunun gündemde olduğunu ancak insani krizin Suriye'de barışa ulaşıldığında ve insanlar ülkelerine ve evlerine dönebildiklerinde çözüleceğini söyledi.

    Türkiye-Bulgaristan ilişkileri

    Türkiye ile Bulgaristan arasında tarihi derinliği ve ekonomik yoğunluğu olan özel stratejik ilişkiler bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bu çerçevede iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulduğunu ve geçen yıl 17 anlaşmaya imza atıldığını söyledi. Bunu daha da ileri taşıma iradesine sahip olduklarını vurgulayan Davutoğlu, önümüzdeki aylarda Bulgaristan'ı ziyaret edeceğini belirtti. Bugünkü görüşmelerde ulaştırma, enerji ve ticaret alanlarında atılabilecek adımları gözden geçirdiklerini, vize işlemleri ve karşılıklı ziyaretlerin kolaylaştırılmasını ele aldıklarını belirten Davutoğlu, Bulgaristan'a Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destek için teşekkür ederek, AB ile yürütülen vize diyaloğu kapsamında Türkiye ile Bulgaristan arasında insani geçişlerin çok daha kolaylaşacağını umduklarını belirtti.

    "Bulgaristan, Türkiye'nin AB üyesi olma isteğini destekliyor"

    Konuk Bakan Vigenin de özellikle enerji ve ulaşım altyapısının geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Yasadışı göçmenler konusunun, ülkesi için önem taşıdığını ve büyük ölçüde Suriye'deki krizle de bağlantılı olduğunu belirten Vigenin, iki ülke arasında konuya ilişkin olarak güzel bir işbirliği bulunduğunu, sınırın her iki tarafında da en iyi koordinasyonun sağlanması için ortak çalışmaların süreceğini kaydetti.  AB sürecine de değinen Vigenin, "Bulgaristan, Türkiye'nin AB üyesi olma isteğini destekliyor. 22. faslın müzakareye açılması yönündeki karardan memnunuz. AB'nin vize serbestliğine ilişkin yol haritası konusundaki çalışmalarını hızlandırması ve iki tarafın, geri kabul anlaşmasını da paralel şekilde ve aynı zamanda sonuçlandırmasının gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

    "Bir gerginlik işareti olarak değerlendirilmemeli"

    Toplantıda Rus askeri uçaklarına Karadeniz'de önleme yapıldığına ilişkin haberleri değerlendiren Davutoğlu, "Rusya'nın daha önce de Karadeniz'deki bazı hava tatbikatlarında, kendi uluslararası hukuka uygun ve uluslararası sınırlar içinde yapılan tatbikatlarda, bazen rutin bir şekilde, bizim hava sahamıza yaklaşıldığında otomatik tedbirler alınıyor. Yani bunun herhangi bir gerginlik işareti olarak değerlendirilmemesi iktiza eder" diye konuştu.

    Geçen sene de Gürcistan ile Bulgaristan sınırına kadar olan alanda benzer uçuşlar yapıldığını anımsatan Davutoğlu, "Ama bu bir karşı karşıya gelme, herhangi bir şekilde bir gerginlik işareti olarak değil. Bazen bu tür tatbikatlarda ülkeler karşılıklı tedbirler alırlar, o çerçevede değerlendirilmeli, olduğundan fazla anlam yüklemek doğru değil" ifadesini kullandı.

    Teknelere tacizde bulunulduğu iddiası

    Yunan sahil güvenlik botlarının Türk yelkenlilere Kardak açıklarında müdahalede bulunduğu yönündeki iddialara ilişkin soruyu da yanıtlayan Davutoğlu, konuyla ilgili gerekli girişimlerde bulunulduğunu belirterek, "Ege'de bazen bu tür konularda istenmeyen gelişmeler olabiliyor. Ama ilgili birimlerimiz takip ediyor. Her zaman Yunanistan ile bunları açık bir şekilde konuşacak, kaygılarımızı iletecek kanallarımız mevcut. Bunları da yaptık, yapmaya devam edeceğiz" dedi.

    Öte yandan, diplomatik kaynaklar, yat yarışına katılan teknelere Kardak civarında tacizde bulunulduğu iddiasının doğru olmadığını belirterek, iddialara ilişkin olarak Sahil Güvenlik Komutanlığı ile irtibata geçildiğini kaydetti. Kaynaklar, yat yarışı esnasında kuzeyden intikal halinde olan bir Yunan sahil güvenlik botunun Kardak karasularına girmesi üzerine bölgedeki Türk sahil güvenlik botunun mutat prosedür uyarınca Yunan botunu uyardığını, Yunan botunun bilahare Yunan karasularına döndüğünü ve yarışan yatlara yönelik herhangi bir müdahale veya tacizin söz konusu olmadığının öğrenildiğini aktardı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow