hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "Türkiye IMF'ye olan borcunu kapattı"

    Erdoğan: Türkiye IMFye olan borcunu kapattı
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye uzun bir aranın ardından IMF'ye olan borcunu ödedi, sıfırladı ve bu borcu kapattı" dedi.

    Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'de tarihe tanıklık edildiğini, büyüyen, güçlenen Türkiye yolunda çok önemli bir aşamaya geçtiklerini ifade etti.

    Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nin, Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na olan 412 milyon dolarlık borcun ödenmesi amacıyla Merkez Bankası'na talimatı verdiğini, Merkez Bankası'nın IMF'ın değişik hesaplarına bu borcu aktarmaya başladığını ve bu aktarma işlemenin bugün tamamlandığını kaydetti.

    Böylece Türkiye'nin uzun bir aranın ardından Uluslararası Para Fonu'na olan borcunu ödediğini, sıfırladığını ve bu borcu kapattığını ifade eden Erdoğan, bu güzel gelişmenin, sevindirici haberin Türkiye'ye, millete hayırlı olmasını diledi.

    Türkiye'nin 11 Mart 1947'de IMF'in faaliyete başlamasından 10 gün sonra 43 milyon dolarlık kota ile ona üye olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
    Son transferBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan tuşa bastı, Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) borcu kapandı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Ankara'daki tarihi taş binası, bir başka tarihi ana şahitlik etti.

    Türkiye'nin IMF'ye olan kredi borcunun son taksitinin transferi, Başbakan Yardımcısı Babacan ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın katılımıyla TCMB Ankara Şubesi'nde gerçekleştirildi.

    Babacan'ın tuşa basmasıyla ikisi dolar, ikisi euro olmak üzere 4 ayrı transferle IMF'ye son taksit ödenmiş oldu. Böylece 19 yıl aradan sonra Türkiye'nin IMF'ye olan borcu ilk kez sıfırlandı.

    Başbakan Yardımcısı Babacan, işlemin ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

    Bugünün, yaklaşık 19 yıldan sonra Türkiye'nin IMF'ye borcunun sıfırlandığı tarih olduğunu belirten Babacan, "14 Mayıs valörlü bu transferleri biraz önce gerçekleştirdik. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

    Türkiye'nin ilk olarak 1961 yılının Ocak ayında IMF'den kredi kullandığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı, şunları kaydetti:

    "Ülkemizin uzun yıllar, tam 19 stand-by anlaşması yaptıktan sonra borcunun böyle sıfır noktasına inmesi hepimizin sevinmesi ve ülkemizle gurur duyması gereken bir konu. Uluslararası Para Fonu, özellikle ödemeler dengesi konusunda sıkıntı çeken ülkelere yardımcı olmak üzere kurulmuş bir organizasyon.

    Yardımın, verilen desteklerin, kredilerin yanı sıra aynı zamanda bu problemlerin tekrar etmemesiyle ilgili programları hazırlayan, uygulayan bir kuruluş. Biz ilk kurulduğu yıllarda ortak olmuş bir ülkeyiz. 1947'de ortak
    olduktan sonra 13 yıl kredi ihtiyacımız olmamış. 1960 ihtilalinin hemen ertesinde Ocak 1961'de ilk olarak kredi kullanma ihtiyacı ortaya çıkmış. Umarız ki bir daha böyle bir ihtiyaç olmaz."

    Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesinin yanında, bundan sonraki dönemde IMF'ye kredi sağlayan ülkeler gurubuna girdiğini vurgulayan Babacan, "Toplamda 5 milyar dolarlık bir taahhütte bulunduk. Bundan sonra buradan bir transfer yapmamız gerekirse, borç ödeme transferi değil, IMF'ye kredi verme transferi olacak. Onunla ilgili Merkez Bankası Başkanımız Erdem Bey (Başçı) IMF ile müzakereleri yürütüyor. Bu müzakerelerdeki teknik detaylar tamamlandıktan sonra ihtiyaçları olduğu zaman bize başvuracaklar, 'ihtiyacımız var' diye yazılı bilgi verecekler. Biz de kredi dilimini serbest bırakacağız" diye konuştu.

    "IMF'den ilk borç 1961 yılında yapılan stand-by anlaşması ile Cemal Gürsel hükümeti tarafından alınmıştı. 1961'den bugüne kadar IMF ile 19 stand-by anlaşması yapıldı. Toplamda 56,5 milyar dolarlık borç ilişkisi kuruldu. Türkiye'nin IMF'e olan borcu 2001 krizi sonrasında rekor bir düzeye ulaştı.

    O günün rakamlarıyla, biz iktidara geldiğimizde, 23,5 milyar dolarla ile biz iktidarı devraldık. O günleri hatırlayın. Her ay IMF heyetleri Türkiye'ye geliyor, heyetin incelemeleri büyük olay oluyordu. İş dünyası, piyasalar, esnaf, çiftçi, hatta sokaktaki vatandaş IMF'den gelecek haberlere, heyetlerin görüşmelerine göre pozisyon belirliyordu. O dönemin DSP-MHP-ANAP Hükümeti IMF'den borç alabilmek için ciddi tavizler ve taahhütlerde bulunmak zorunda kalıyordu.

    'Biz milliyetçiyiz, biz şöyleyiz, biz milletimizi çok seviyoruz.' Bahçeli, IMF'ye borçlanan kim, siz. IMF'e neyi ödediniz? Siz o dönem içerisinde stand-by anlaşmaları ile olsun, aldığınız talimatlarla olsun 3,5 yıl geçirdiniz. Yanlış yönetimlerin neticesinde bu ülkenin en önemli bankası Ziraat Bankası sürekli görev zararı yazıyordu. Sizden dolayı. Halkbankası çöktü gidiyordu, Vakıfbank ha keza öyle.

    Bütün bunlarla beraber enflasyon, yüzde 30. Devletin borçlanma faizini yüzde 63'e ey Bahçeli siz çıkardınız. Yüzde 63 faizle Türkiye borçlanırken, bunun bedelini kim ödüyordu? Benim milletim ödüyordu. Bunu siz milletimize ödettiniz. Kamu borçlanmasına baktığımız zaman milli gelire oranı, yüzde 74.

    Ey Bahçeli, şu anda yüzde 36. Borçlanmada milli gelire oran şu anda burada ama siz bunu yüzde 74'e kadar çıkardınız. Bütün bunlar olurken devletin borçlanma faizi 6-6,5, buralarda dolaşıyor. Enflasyon ha keza buralarda dolaşıyor. Bütün bunlarla beraber biz şimdi 23,5 milyar doları ödemek suretiyle süreci sonlandırdık ve 19 stand-by anlaşmasını yapanlar artık bugün itibariyle son buldu."

    Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin artık IMF'e borcu olan değil tam tersine IMF'e borç vermek içi müzakereler yürüten bir ülke olduğunu belirtti.

    "Rabbim inşallah bizlere o günleri tekrar yaşatmasın, Bizleri IMF önünde borç beklentisi içinde ülke konumuna düşürmesin" diyen Erdoğan, Türkiye'nin ihtiyacı olan borcu, ülke ve dünya piyasalarından düşük faiz oranları ile almak ve mali disiplin ile para politikalarını muhafaza etmek suretiyle, Türkiye'nin o günlere geri dönmesine asla mahal vermeyeceklerini kaydetti.

    Erdoğan, "Bugün Türkiye için, ekonomisi için gerçekten önemli bir gün. Bugün Türkiye yeni bir aşamaya, kulvara geçiyor. Bu yeni dönemin de hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek
    de, Ankara Genç İş Adamları Derneği'nin (ANGİAD), Rixos Otel'de düzenlenen "Gündem 06" toplantısında yaptığı konuşmada, ilk olarak 1961 yılında olmak üzere bugüne kadar IMF ile 19 program yapıldığını dile getirdi.

    Bunların sadece 2'sinin başarıyla tamamlanabildiğini ve bunların da AK Parti döneminde gerçekleştiğini söyleyen Şimşek, Türkiye'nin IMF'ye borcunun bugün sıfırlanacağını bildirdi. Şimşek, "Aslında bu yeni bir fasıl demek. Bir anlamda 1958 öncesine dönmüş oluyoruz" diye konuştu.

    Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
    ise, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) İzleme Komitesi 29. Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, bugün ekonomik olarak tarihi bir gün yaşandığını belirterek, "Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan borcumuzun son taksitini bugün ödemiş bulunuyoruz" dedi.

    Türkiye'nin, bundan sonra IMF ile farklı bir ilişki biçimini devam ettireceğini, IMF'den borç alan değil, IMF'ye kaynak kullandıran bir ülke haline geldiğini anlatan Yılmaz, bundan sonraki süreçte IMF'ye 5 milyar dolarlık kaynak kullandırmanın söz konusu olduğunu, karar alma süreçlerinde daha etkin yer alınacağını söyledi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow