hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Lewis: "Büyüme süreci istikrara kavuştu"

    Lewis: Büyüme süreci istikrara kavuştu
    expand

    Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis, Türkiye'deki büyüme sürecinin istikrara kavuştuğunu söyledi.

    Lewis, "Burada önemli olan büyümenin yurt içi talebe dayalı olmasından ziyade, yurt dışı talebe dayalı olarak büyüme sürecine dönüştürülmesidir. Bu süreç başladı, bunu çok net görebiliyoruz" dedi.

    IMF, fon çalışanlarının küresel, temel ülke grupları ve tek tek ülkeler seviyesinde ekonomik gelişmelerle ilgili analiz ve tahminlerini içeren ve yılda iki defa yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu (WEO) sunumunu İstanbul'da gerçekleştirdi.

    Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve IMF Türkiye Ofisi işbirliğiyle Tekfen Tower konferans salonunda düzenlenen "Geçişler ve Gerilimler" konulu sunumda, Ekonomist Damiano Sandri ve Ekonomist Andrea Pescatori konuşmacı olarak yer aldı.

    Moderatörlüğünü Lewis'in üstlendiği sunumda konuşan Sandri, ABD'deki para politikalarının sıkılaşması sonucu diğer ülkelerde de üretimin daraldığını anımsatarak, "ABD'deki para politikalarının sıkılaşması ticari dengelerden çok kur nedeniyle diğer ülkelerde imalat düşüşüne yol açtı. Doları çıpa olarak kullanmayan ülkelerin para birimlerinin, dalgalara karşı daha dayanıklı olduğunu görüyoruz. Yani para politikanız bağımsız olduğunda ABD merkezli dalgalar sizi çok etkileyemiyor" diye konuştu.

    Yükselen pazarda volatilitenin artması durumunda ülkelerin cari hesaplarını düzenleyerek ya da rezerv artırarak konumlandığını dile getiren Sandri, gelişmekte olan piyasaların genelindeki "doğal dengelenme" sürecine dikkati çekti.

    Sandri, "Bir ülkede yabancı yatırımcıların piyasaya gelmesiyle, yerli yatırımcı parasını alarak başka ülkelere gidiyor. Yabancı paranın gitmesi halinde de piyasadan çıkan yerli yatırımcı geri dönüyor. Bu dengelenme süreci de stabilite ve cari dengeyi çok fazla bozmuyor" ifadelerini kullandı.

    Dünyada artık "Yükselen piyasalar artan volatiliteyi nasıl tamponlayabilir?" sorusu üzerinde durulması gerektiğini belirten Sandri, finansal sistemi başarılı olan ülkelerde döviz kurlarında esnek bir yapıya gidilmesi gerektiğini kaydetti.

    "IMF, neleri göremediği konusunda samimi davrandı"

    Mark Lewis, sunumdan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Lewis, "dünyada artık krizlerin öngörülemediğini, bu bağlamda IMF'nin kriterlerini değiştirip değiştirmediği, IMF'nin kendisini sorgulayıp sorgulamadığı" yönündeki bir soru üzerine, IMF'nin neleri göremediği konusunda samimi davrandığını söyledi.

    IMF'nin iktisadi sonuçları ve gelişmeleri daha iyi tahmin edebilmek için kendini sürekli geliştirmeye çalıştığını aktaran Lewis, organizasyon şekli ve bilgi akışında da iyileştirmeler yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.

    Lewis, kurumların çoğunun krizi kaçırdığını ve öngöremediğini vurguladı.

    Türkiye için büyüme tahminlerinin bu yıl için yüzde 3,8, gelecek yıl için ise yüzde 3,5 olduğunu anımsatan Lewis, çeyrek bazında bakılacak olursa 2013'ün ilk yarısının Türkiye'de çok sağlam geçtiğini belirtti.

    Lewis, "Önümüzdeki çeyreklerde büyüme biraz yavaşlayabilir ama ondan sonra 2014'te tekrar hızlı bir yükselişe geçecek" dedi.

    Lewis, 2015 yılı içerisinde de söz konusu ivme sürecinin devam edeceğine dikkati çekti.

    Mark Lewis, Türkiye'deki büyüme sürecinin istikrara kavuştuğunu belirterek, "Dış ortam düzeliyor ve bunun olumlu bir etkisi var. Yurt içi talepte büyüme devam edecek, bunun da olumlu bir etkisi var" diye konuştu.

    Türkiye'nin çok sağlam ve güçlü bir büyüme sürecinden geçtiğine dikkati çeken Lewis, şunları kaydetti:

    "Burada önemli olan büyümenin yurt içi talebe dayalı olmasından ziyade, yurt dışı talebe dayalı olarak büyüme sürecine dönüştürülmesidir. Bu süreç başladı, bunu çok net görebiliyoruz. Zaten önümüzdeki dönemler için de bu şekilde. Bu sayede sürdürülebilir, güçlü ve de sağlam büyüme süreci devam edecektir."

    "Herkes krizi kaçırdı"

    Ekonomist Andrea Pescatori ise, 2008-2010 arasında Fed'de çalıştığını belirterek, "Kriz öncesinde hiç kimse yüzde 9'luk küçülmeyi öngörmüyordu" dedi.

    Herkesin krizi kaçırdığını ve bunun çok net olduğunu aktaran Pescatori, IMF dahil olmak üzere herkesin dersini aldığını, önemli olanın da bu olduğunu söyledi.

    Genellikle BRIC ülkelerinin ortak gibi düşünüldüğünü ama öyle olmadığını vurgulayan Pescatori, bu ülkelerin birbirinden farklılık gösterdiğini, örneğin doğal kaynaklar açısından Çin çok büyük bir ithalatçı iken, Rusya'nın büyük bir ihracatçı olduğunun altını çizdi.

    Yapısal reformların teknoloji ile olmadığını vurgulayan Pescatori, bunun siyasi açıdan da irade gerektirdiğine işaret etti. Yapısal reformların ekonomi üzerinde oluşturduğu olumlu etkinin bir anda meydana gelmediğini aktaran Pescatori, siyasi yönetimin hemen etkisini gösteremediği için reformları sürdüremediğini söyledi.

    Pescatori, alışılagelmiş para politikalarının şimdiye kadar çok yumuşak bir biçimde uygulandığını kaydetti.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow