hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Egemen Bağış: "Yargı da sürece anlayışla yaklaşmalı"

    Egemen Bağış: Yargı da sürece anlayışla yaklaşmalı
    expand

    AB Bakanı Egemen Bağış, İmralı ile yapılan görüşmelere değinerek, "Yargının da bu sürece o anlayışla yaklaşması lazım" dedi.

    Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 4. Yargı Paketi'nin Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) hak etmediği imajını engelleyeceğini söyledi.

    Özel uçakla Siirt'e gelen Bakan Bağış'ı havaalanında Vali Ahmet Aydın, milletvekilleri Afif Demirkıran ve Osman Ören, Belediye Başkanı Selim Sadak ve diğer yetkililer karşıladı. Valiliğe geçen Bakan Bağış, burada yaptığı açıklamada, baba ocağında bir kez daha coşkuyla karşılanmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, Siirt'in asırlardan beri ülkenin kültürel zenginliklerinin huzur içerisinde birlikte yaşandığı örnek bir şehir olduğunu belirtti.

    Bakan Bağış, AB Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) işbirliğiyle uygulanan ve İngiltere Büyükelçiliği tarafından "Avrupa'yı Birleştirme Programı" çerçevesinde desteklenen "Avukatlar için Yargı ve Temel Haklar Projesi" kapsamında Siirt'te düzenlenen eğitim seminerinin Kültür Merkezi'ndeki kapanış ve sertifika dağıtım törenine katıldı.

    "4. Yargı Paketi imajı engelleyecek"

    Bağış törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin farklı bir noktaya ilerlediğini, ancak hala sorunlar olduğunun altının çizilmesi gerektiğini belirtti. Mükemmel olmadıklarını, daha yapılacak işleri olduğunu ifade eden Bağış, 3'üncü Yargı Reformu Paketi kapsamında 33 bin 500 tutuklunun serbest bırakıldığını hatırlatarak, "Şu anda 4'üncü Yargı Reformu Paketi'nin üzerindeki son çalışmalar tamamlandı, imzaya açıldı. İnşallah en kısa sürede TBMM'de ilgili komisyonlarda görüşülecek. 4'üncü Yargı Paketi Türkiye'nin AİHM'de hak etmediği imajını engelleyecek" dedi.

    "Türkiye parmakla gösteriliyor" iddiası

    Türkiye'nin AİHM'de dava yükü açısından Rusya'dan sonra geldiğini dile getiren Bağış, "Bu imaj bize, ülkemize, tarihimize ve kültürümüze yakışmıyor. Türkiye artık sanık mahkemesinde oturmuyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı'na Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu seçildi. Türkiye temel haklar açısından AİHM'de sanık sandalyesinde oturtulan bir ülke iken, bugün parmakla gösterilen bir ülke haline geldi" iddiasında bulundu.

    AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bugün dünyanın birçok yerinde demokratikleşme süreçleri olduğunu ifade ederek, Mısır, Tunus ve Libya'yı örnek verdi ve Türkiye'nin bunlara ilham kaynağı olduğunu söyledi. Bakan Bağış, daha önce Türkiye'de insanların çocuklarına istedikleri ismi veremediğini de ifade ederek, "Bu ülkede insanlar çocuklarına Agop adını veremediler Mücahid adını veremediler. Gün geldi oğluna 'Bektaş' ismini koymak isteyen babanın eline ismi 'Bekir' yazılı nüfus cüzdanını tutuşturdular. Bunların şahitleri ve mağdurları halen Türkiye'de yaşıyor. Ama o Türkiye değişmeye başladı" diye konuştu.

    "Belediye başkanı değiştiriliyor ama yargıya müdahale edilemiyor"

    Demokrasilerde vatandaşın beğenmediği milletvekili veya belediye başkanını seçimlerde değiştirebildiğini, ancak yargıya müdahale edemediğine dikkati çeken Bağış, yargının kendini yenileyebilmesi gerektiğini belirtti. Ulusal ajans yetkililerinden mümkün olduğu kadar hakim, savcı ve avukatların Avrupa'ya gönderilmesini istediğini anlatan Bağış, şunları söyledi:

    "Oradaki standartları görsün, oradaki anlayışı ve vizyonu yakından takip etsinler. Çünkü bizim birçok kurumumuzda ve üniformalı ile üniformasız bürokratlarımızda olduğu gibi yargımızda da kendi içine kapanma sorunu, birilerinden ve toplumdan soyutlanma sorunu Türkiye'yi çok daha farklı noktalara taşımış. O at gözlüklerinden kurtulabilmemiz, kendi değerlerimizle kendi memleketimizde, milletimizle daha barışık olmamız için farklı çabalara ihtiyaç olduğu gibi, başka ülkelerle ve başka milletlerle barışık olabilmemiz için de onları anlamak lazım."

    İmralı ile yapılan görüşmelere de konuşmasında değinen Bağış, bu süreçte herkese olduğu gibi Türkiye'nin yargısına da büyük bir sorumluluk düştüğünü söyleyerek, "Yargının da bu sürece o anlayışla yaklaşması lazım. Yargının da bu ülkede herkesin birbiriyle kucaklaşabilmesi, helalleşebilmesi, herkesin yeni bir beyaz sayfa açabilmesi için üzerine düşen mesuliyeti hissetmesi lazım" şeklinde konuştu.

    Selim Sadak'ı ziyaret etti

    Bağış, BDP'li Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ı da ziyaret etti. Kentteki Zevye Mezarlığı'nda bulunan aile kabristanını ziyaret eden Bağış daha sonra Siirt Belediyesi'ne geçti. BDP'li Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak tarafından kapıda karşılandı. Sadak, burada yaptığı konuşmada barış sürecinin önemine değindi. Halkın barış beklentisi içinde olduğunu ve akan kanın sona ermesini istediğini belirten Selim Sadak, ziyaretin zamanlamasının da önemli olduğunu söyledi. Sadak, "Sayın bakanımızın zamanlaması önemlidir. Buzların çözüldüğü, kışı yavaş yavaş geride bıraktığımız, ilkbahara kavuştuğumuz bugünlerde bu ziyaretin gerçekleşmesi önemlidir" dedi.

    Başbakan 8 Mart'ta Siirt'te olacak

    Bakan Egemen Bağış ise, Sadak'ı daha önce de ziyaret ettiğini hatırlatarak, "Türkiye'de barış, kardeşlik ve huzurun yeniden yeşermesini istemeyen birtakım rant şebekeleri, maalesef ülkemizde yaşanan çatışmadan çıkar elde edebileceğini zanneden ve bu kargaşayı kendileri için fırsat gibi gören zihniyetler, aradaki ziyaretlerimizde bizim gelmemize mani olacak bir atmosferin doğmasına sebep oldu" diye konuştu.

    Başbakan Erdoğan'ın Dünya Kadınlar Günü'nde Siirt'e geleceğini açıklayan Bağış, "bu ülkede anneler bir daha ağlamasın diyoruz" dedi. Bağış, Başbakan Erdoğan'ın da kente geldiğinde kendisi gibi kentin seçilmiş belediye başkanı Sadak ile görüşeceğini ifade etti. Bağış, şöyle konuştu:

    "İnşallah sayın başbakanımızın çabaları ile devam eden bir süreç var, bir çözüm süreci var. Terör örgütünün silahı bırakma ve insanların yeniden huzura kavuşma süreci var. Başkanımın da söylediği gibi bu sürecin başarılı olması hepimiz için en elzem konu. Çünkü barışın olmadığı, huzurun olmadığı yerde hizmet de olamıyor. Hizmet olmayınca memnuniyet de olamıyor. İnsanların yarınla ilgili umutları olamıyor. Gönül isterdi ki Siirt'te çok daha fazla yatırımlar olsun ama maalesef bu coğrafyada yatırımcıyı kaçırmak için kimileri elinden geleni yaptı. Şantiyeleri bastı, insanları tehdit etti, birtakım saldırılar gerçekleşti. Biz onlar bir daha yaşanmasın, bu memleketin bütün insanları huzur içerisinde yaşasın istiyoruz. Bunun için de birbirimizi dinlememiz lazım, birbirimizle empati yapmamız lazım. Birbirimizin sorunlarını çözmek için uğraşmamız lazım. Bugün bunları başkanımızla değerlendirme imkanı bulacağım için mutluyum."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow