hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bahçeli'den "Karadeniz"e sağduyu çağrısı

    Bahçeliden Karadenize sağduyu çağrısı
    expand

    MHP lideri Devlet Bahçeli, Sinop'ta BDP'li vekillerin ziyareti sırasında yaşanan linç girişimine karşı çıktı ve "Olayların tekrarlanmaması dileğimizdir" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bahçeli, "Ne olursa olsun tahriklere dikkat etmek, yöre insanımızın her zaman göstereceği olgunluk ve sağduyulu bir tavır olmalıdır. Sinop'taki olayların tekrarlanmaması dileğimizdir" diye konuştu.

    Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iç ve dış kaynaklı sorunlarının artarak sürdüğünü söyledi.

    Cilvegözü sınır kapısının Suriye tarafının muhaliflerin denetim ve kontrolünde olduğunu anlatan Bahçeli, şunları söyledi:

    "Başbakan ve hükümetinin destek verip, geniş imkanlar sunduğu muhalif gruplar Türkiye'ye minnet gösterisini bombayla yapmış ve teşekkürü bu şekilde etmişlerdir. Bu tam anlamıyla hamlıkla, saflıkla, milli gerçeklere uzaklıkla, düşkünlükle, çaresizlikle hatları çizilmiş hayalperest ve sıfırlanmış dış politika aymazlığının ortaya çıkardığı bir durumdur.

    AKP Hükümeti vatan sınırlarını suikastçılara, ölüm makinelerine emanet etmiş gibidir. Ve ne acıdır ki Türkiye'nin sınırları kalbura dönmüş, kimin girdiği, kimin çıktığı, kimlerin hangi gayelerle arzı endam ettiği bilinmezliğe bırakılmıştır. AKP'nin kendi eliyle yetiştirip palazlandırdığı canavar, şimdi sahibini esir almaya ve yavaş yavaşta yemeye başlamıştır. Suriye'deki girdaptan, dalga boyu hızla artan tsunamiden istifade etmeye çalışan bölücü ve yıkıcı unsurlara da bu meyanda gün doğmuştur. AKP Hükümeti tercih ettiği politikalardan dönmeli ve Türkiye'yi daha fazla ateşe atacak adımlardan vakit geç olmadan sıyrılmalıdır."

    "AKP ile BDP'nin arasından su sızmıyor"

    Atatürk ve aziz şehitlerin cesaret ve kahramanlıklar sergileyerek hediye ettiği milli devletin yok edilmenin eşiğinde, dağılmanın ucunda olduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Bölücüler taban tutmuş ve AKP'ye tam olarak tutunmuştur. Kanlı örgüt ve elebaşısı AKP'ye yapışmış ve sonunda hizaya sokmuştur. Düşünebiliyor musunuz, Türk milletinin demokratik tercihiyle iktidara gelen bir parti, yetki aldığı muhteşem varlığa kast ve ihanet etmek için tüm yolları denemekte, her çirkinlikten çare ummaktadır.

    AKP, İmralı canisine süklüm püklüm, ezik ve onursuz bir ruh haliyle teslim olmanın gurursuzluğuyla baş başa kalmış, PKK ise yıllardır aradığı imkan ve ortamı yakalamanın kıvancını ağız tadıyla yaşamaya başlamıştır. 

    Şu ibret verici irtibata bakınız ki AKP ile BDP'nin arasından su sızmamakta, bu ikilinin neredeyse yedikleri, içtikleri ayrı gitmemektedir. Terörist başının tertip ettiği İmralı galasına kanlı kostümle katılan bu ikili birbirine refakat edecek, ön açacak ve saygıda kusur etmeyecek bir kıvama gelmiştir. Türk milleti AKP tarafından göz göre göre kandırılmıştır. Türk milleti AKP tarafından bile bile tongaya düşürülmüştür."

    BDP'lilerin Karadeniz turu

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Devlet Bahçeli, BDP'li bir grup milletvekilinin başlattığı Karadeniz turunun bölücülüğün her düzeyde anlatılmasından ve toplumsal yapıya yedirilmesinden ibaret kampanyanın eseri olduğunu söyledi.

    Terör örgütünün 1995'te Irak'ın kuzeyindeki Haftanin bölgesinde yapılan 5. Kongresinde alınan karar gereği, 1997 yılında Karadeniz ve Toroslar'a açılım faaliyetleri adı altında adam öldürme, gasp, soygun gibi terörist faaliyetlerin bu bölgelere taşındığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:

    "Dün silahla, terörist saldırılarla boyun eğdirilemeyen Karadeniz'in asil ve vakar dolu insanları, AKP kağnısına binmiş BDP'li bölücülerin ziyaretlerine sahne olmaktadır. Kimse Karadeniz'in alnı açık ve tertemiz vicdanını kandırmaya yeltenmemelidir. Ne olursa olsun, tahriklere, provokasyonlara, kavga ve çatışmalara azami derecede dikkat etmek, yöre insanımızın her zaman göstereceği olgunluk ve sağduyulu bir tavır olacaktır ve olmalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu sebeple Sinop'taki olayların, ülke huzurunun ve kardeşlik duygularının korunması açısından tekrarlanmaması bizim en halisane dilek ve temennimizdir." Türkiye'nin akıbetinin Öcalan'a bırakıldığını savunan Bahçeli, buna izin vermeyeceklerini kaydetti.

    "Yediği ekmek haram, içtiği su zehir olacak"

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Midyat'ta toplu açılış törenindeki, "Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın, kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız" sözlerine tepki gösteren Bahçeli, Erdoğan'ın Türklük ve milliyetçilikle ilgili nefretini, tahammülsüzlüğünü akla ve hayale sığmayacak ifadelerle ortaya koyduğunu savundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bahçeli, şöyle devam etti:

    "Bu kurşun gibi açıklamaları terörist başı Abdullah Öcalan değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır. Anlaşılan, Başbakan ya aklını kaybetmiş, ya izanını yitirmiş ya da gerçek kimliğini bu kadar yıl saklayacak mahareti ve ikiyüzlülüğü gizli de olsa gösterebilmiştir. Başbakan artık Türk milletinin şah damarına basmıştır.

    Bize göre, Türklüğe hakaret eden, milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyebilecek kadar ileriye giden birisinin yediği ekmek haram lokma, içtiği su zehir olacak ve boğazına duracaktır. Varlıklarını küresel ve kanlı hesaplara paspas edenlerin milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını ulu orta beyan etmeleri ve bununla yetinmeyerek Türklüğe saldırmaları asırlık sömürgeci planların kimlere kadar nüfuz ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır.

    "Siyasi kadavra haline geldi"

    Başbakan Erdoğan'ın milliyetçiliği istese de anlayamayacağını ifade eden Bahçeli, "Artık Başbakan tarafını belli etmiş, İmralı, BOP, Kandil, Barzani derken siyasi kadavra haline gelmiş, kalp ve zeka nakliyle her şeyini yabancılara esir bırakmıştır" dedi.

    Bahçeli, Türk milletine aidiyetliği şerefle benimseyen herkesin Başbakan Erdoğan'ın hesaplarını boşa çıkarması gerektiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Unutulmasın ki milliyetçiliğe karşı olmak; milli devlete, milli benliğe, milli şahsiyete, milli dile, milli vicdana, milli tarihe, milli kültüre ve milli kimliğe, hulasa topyekun millete karşı çıkmak demektir. Buna değil Başbakan'ın, yedi düvelin gücü ve nefesi çok şükür yetmemiştir. Vatanımızı emperyalizmden kurtaran gücün, bağımsızlığımızı sağlayan ruhun, devletimizi kuran fikrin, milletimizi birleştiren davanın Türk milliyetçiliği olduğunu kabullenmeyen birisinin Başbakanlık koltuğunda oturması Türk milletine zül ve zulümdür. Milliyetçiliği bastırmaya, milliyetçiliği karalamaya Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesini İmralı canisiyle eşbaşkanlık içinde kurutmaya çalışan sefiller hak ettiklerini bulmalıdır."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow