hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "Nisan ayında Gazze'ye gideceğim"

    Erdoğan: Nisan ayında Gazzeye gideceğim
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Nisan ayında Gazze'ye gideceğini açıkladı.

    Başbakan Erdoğan, Eskişehir-Konya Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının açılışı için Yüksek Hızlı Tren ile Eskişehir'e giderken gazetecilerin İsrail'in Mavi Marmara Baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemesine ilişkin soruları yanıtladı.

    Mavi Marmara Gemisi'nde hayatını kaybedenlerin ailelerine ödenecek tazminatlarla ilgili anlaşmanın nasıl yapılacağı sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

    "Bizim için ana başlıklar çok önemli. Ana başlıklarda özür beyanı bizim istediğimiz şekliyle gerçekleşti. Bundan önce 'üzüntü duymak, üzüntü verici' gibi ifadeler kullanılıyordu. Biz de kendilerine şunu söylüyorduk: Burada eğer 'apology' kelimesini kullanmazsanız, bu bizim için gerçekçi değildir. Yani özür, özür dileme ifadesini kullanmanız gerekir dedik. Birçok şeyden sonra bu sağlandı. Bu süreçte gerçekten Sayın Obama, daha önce bizden ricada bulunmuştu. Dışişleri Bakanları ricada bulunmuştu, İsrail'in devreye soktuğu birçok hükümet, devlet başkanları aracı olmuştu. Biz de kendilerine hep bu başlıkları söylemiştik. Üç başlığımız var demiştik, bir özür dilenecek, iki şehitlerimizin ailelerine tazminat ödenecek, üç Filistin'e olan ambargo kaldırılacak. Daha sonra özür ve tazminat kabul edilmişti, ama ambargo kabul edilmemişti. Bu süreçte ambargoyla ilgili de yasağı kaldırdılar. Hatta hatta Filistin ile ilgili ilişkiler konusunda Türkiye ve İsrail'in iş birliği yapabileceğini de buraya derc ettik."

    "Netenyahu ile konuşurken Sayın Obama, Başbakan Netenyahu'nun yanındaydı"

    Başbakan Erdoğan, süreç içerisinde yapılan görüşmeleri ve mutabık kalınan metinleri İngilizce ve Türkçe olarak paylaştıklarını belirterek, "Konuşma metnidir o. Çünkü onun tamamen tespiti kayıtlarımızda mevcuttur, aynı şekilde onların kayıtlarında da mevcut. Ben Netenyahu ile konuşurken Sayın Obama, Başbakan Netenyahu'nun yanındaydı. Kendisiyle telefonda selamlaştım, konuşmamızın ardından tekrar Sayın Obama ile konuştum. Washington'a döndükten sonra kendisiyle tekrar bir görüşmemiz ayrıca olacak" diye konuştu.

    Görüşmenin en yakın şahidinin ABD Başkanı Barack Obama olduğunu, hemen hemen yarım saat süren görüşmeden sonra metni deklare etmeyi aralarında mutabakata bağladıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

    "İlk deklare etme olayını kendilerinin yapması, daha sonra bizim yapmamızı karara bağladık. Bu arada zaten ilk açıklamayı Amerika yaptı, sonra
    İsrail ve ardından biz özrü Türk halkı adına kabul ettiğimizi ifade ettik. Tazminat içeriğine gelince bu içerik yetkililer tarafından görüşülmek suretiyle
    bir neticeye bağlanacaktır. Ambargolarla ilgili süreç de zaten yavaş yavaş başladı. Bunu tabii biz sadece Mısır kapısından değil bütün kapılardan bu girişin başlamasını istiyoruz. Oradaki inşaat, ilaç gibi kalkınma gibi fabrikalar gibi konularla ilgili sükunet devam ettiği sürece bunların devamıyla ilgili bir çalışmanın olmasını özellikle kayda bağladık. Öyle zannediyorum ki bu ay içerisinde, yani nisan içerisinde bir Gazze ziyaretim olabilir, bir Batı Şeria ziyaretim olabilir. Bütün bunlar tabii bu sürece hizmet edebilmek... Oraya ben 'çözüm süreci' diyorum."

    "Bir dikleşmeye gitmeden ama dik durarak bu noktaya getirdik"

    Başbakan Erdoğan, bu süreçte emeği geçen başta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmak üzere Dışişleri Bakanlığı yetkililerine teşekkür etti.
    Erdoğan, "Hep birlikte bu süreci kararlı bir şekilde, bir dikleşmeye gitmeden ama dik durarak bu noktaya getirdik. Temennim odur ki bu sürece bir
    aklıselim hakim olsun ve bir yanlışa düşülmeden de bu bölgenin yıllarca çekmiş olduğu sıkıntıyı sonunda da 67 sınırlarına çekilme suretiyle daha kalıcı bir hale getirmiş olalım" diye konuştu.

    Bir gazetecinin sorusu üzerine mayıs ayının ilk yarısında ABD'ye ziyarette bulunacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, İsrail'e atanacak büyükelçinin isminin belirlenip belirlenmediği sorusuna da "İsrail'den geri çekilen büyükelçimiz şu anda başka bir ülkede görevde. Büyükelçilerin atamaları anlık değil, hemen böyle bir haftada yapılacak şeyler değil. Yeni bir hazırlığın yapılması gerek. O da bu uygulamayla alakalı bir süreç. Uygulama sağlıklı yürüdüğü sürece inanıyorum ki hızla o da bitecektir" yanıtını verdi.

    Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "Bu sürece Sayın Obama'nın dahil olmasını siz mi talep ettiniz" sorusunu da şöyle yanıtladı:

    "Görüşme talebi Amerika'dan geldi. Biliyorsunuz John Kery'nin Türkiye ziyareti oldu. Orada bunu kendisiyle çok geniş görüştük, kendisine şartlarımızı yine ifade ettim. Bunların içeriği hakkında da Dışişleri Bakanımla görüşmelerini söyledim. Dışişleri Bakanı ile de uzun uzadıya bir çalışma yaptılar, o çalışma 5-6 saat süren bir çalışmaydı. Bunları konuştuktan sonra da bu iş daha ciddiyet kesbetti(kazandı). Ondan sonra o metinler gitti geldi, metinler üzerinde çalışıldı, yani kelimelere varıncaya kadar hassasiyetimiz oldu, bütün bu hassasiyetler giderildikten sonra nihai kararımızı verdik. 'Sayın Obama'nın Ortadoğu seyahatinde Sayın Netenyahu ile bir telefon görüşmesi mümkün olur mu' diye sorduklarında 'metin bu hale gelirse olur' dedik. Geldi, geldikten sonra da görüşmeyi yaptık."

    "Niyet hayırlı olunca akıbette hayırlı oluyor"

    Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Türkiye'nin Mavi Marmara baskınıyla ilgili davalardan vazgeçtiği yönünde haberler olduğunu" yönündeki ifadeleri üzerine "Daha, henüz böyle bir şey söz konusu değil. Bu süreç içerisinde uygulamaları görelim, uygulamalar sağlıklı yürüdükten sonra bu uygulamalara yine olumlu katkı sağlamayı arzu ederiz. Yeter ki süreç olumlu yürüsün, olumlu yürüdükten sonra biz taş koymayı arzu etmeyiz. Görüşmelerden önce ve sonrada Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Mursi, Katar Devlet Başkanı Emir ile görüştüm, Mahmut Abbas ile görüştüm, Hamas Lideri Halid Meşal ile görüştüm. Yani bütün bunları yaparken aradaki yetkin olan isimlerin hepsinin de kanaati bizim için çok önemliydi. Bu kanaatleri alarak bu adımları attık" diye konuştu.

    Sadece Türkiye'nin bu adımları atması halinde yalnız kalabileceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Onun için de dikkat ederseniz bugün Arap dünyasında bütün medyanın yaklaşımı çok çok olumlu, hepsi bu durumdan memnunlar, demek ki niyet hayırlı olunca akıbette hayırlı oluyor" dedi.

    Mavi Marmara baskınında şehit olanların ailelerine süreçle ilgili bilgiler verileceğini, ailelerin yaptığı açıklamaların da gayet olumlu olduğunu söyledi.

    Bir gazetecinin "iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi bölge ülkelerini nasıl etkileyecek" sorusuna "olumlu" yanıtını veren Erdoğan, öncelikle hangi başlıklar gündeme gelebilir sorusu üzerine de "Arkadaşlar biraz o konuda sabırlı olalım, biliyorsunuz acele giden ecele gider. Sabırlı, teenniyle hareket etmek lazım. Geçen gün Diyarbakır ile ilgili konuşurken de açıklamam da "90 artı uzatmalar' dedim, bunu hepsini göreceğiz, ondan sonra rahat edeceğiz" ifadelerini kullandı.

    "Duyguları konuşturmayacağız"

    Erdoğan, bazı ailelerin "özür yeterli değil, bütün Filistin'den özür dilenmesi gerekir" yönünde açıklama yaptığının hatırlatılması üzerine "Duyguları konuşturmayacağız ilmi, aklı, tecrübeyi konuşturacağız ki netice alalım" dedi.


    Başbakan Erdoğan daha sonra Eskişehir Garı'nda, Eskişehir-Konya Yüksek Hızlı Treni'nin hizmete alım törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, bugün iki büyük ilin; Selçuklu'nun başkenti Konya ile Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir'i yüksek hızlı tren seferleriyle birbirine bağlandığını söyledi. Hoca Nasrettin'in Eskişehir Sivrihisar'da doğduğunu, Konya Akşehir'de okuduğunu ve orada vefat ettiğini anlatan Erdoğan, "Hoca Nasrettin eşeğine ters de binse düz de binse er ya da geç gideceği yere ulaşıyordu. Hoca Nasrettin'in gittiği o yolu Eskişehir ile Konya'yı biz şimdi yüksek hızlı trenle buluşturuyoruz. Ters de binseniz, düz de binseniz güven içinde, konfor içinde aynı yolu, Hoca Nasrettin'in yolunu 2 saatte kat etmek mümkün olacak" dedi.

    "Bu idrak meselesidir"

    Yaşanılan, içinden geçilen süreçleri kendine, ülkesine, milletine güveni olmayanların idrak edemeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "İdrak-i meali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez" dizelerini hatırlatarak, "Bu idrak meselesidir" dedi.

    Büyük hayalleri, geniş ufukları, iddiaları, hedefleri olmayanların, nereden gelip nereye gittiğini bilmeyenlerin, bu süreçleri yorumlayamayacaklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Biz Büyük Selçuklu Devleti'nin, Anadolu Selçuklu Devleti'nin, Osmanlı Cihan Devleti'nin, bakiyesi üzerine kurulmuş bir devletiz. Biz küçük düşünemeyiz gençler, büyük tarihin mirasçılarına küçük düşünmek yakışmaz. Biz büyük düşünüyor, büyük adımlar atıyor, büyük hedeflere doğru kararlılıkla ilerliyoruz" diye konuştu.

    İsrail'in özür dilemesi

    Başbakan Erdoğan,  konuşmasında sözü İsrail'in özür dilemesine getirerek, İsrail'i ziyaret eden ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anımsattı. Obama'nın kendisini İsrail'den aradığını, telefon hattında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun da olduğunu anlatan Erdoğan, Obama'nın telefon görüşmesinde selamlamanın ardından sözü Netanyahu'ya verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, özür sürecini yeniden anlattı.

    "Verilen sözlerin takipçisi olacağız"

    Başbakan Erdoğan, atılan bu adımların Mavi Marmara Gemisi'nde katledilen 9 şehidi, Filistin halkının kayıplarını geri getirmeyeceğini ifade ederek, "Gerek şehitlerimizin hatırasına ve ailelerinin haklarına sahip çıkmak gerek Filistin'in hakkını savunmak noktasında, biz üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. İsrail tarafından verilen bu sözlerin takipçisi olacağız. Bölgede barışın tesis edilmesi için bir normalleşme sürecinin adımlarının atılabileceğinin bu gerekçelere dayandığını, bu şekilde ifade etmiş olduk" diye konuştu.

    Mavi Marmara Gemisi'nde şehit olanları bir kez daha rahmetle yad ettiğini belirten Erdoğan, "Bu güzel gelişme vesilesiyle Filistin halkına, özellikle de Gazzeli kardeşlerimize selamlarımı iletiyorum, inşallah en kısa zamanda Gazze'deki, Batı Şeria'daki kardeşlerimizle de kucaklaşma fırsatını bulacağımızı duyurmak istiyorum" dedi.

    Çözüm süreci
     
    "Türkiye'yi uçuracak bir dönemin kapılarını aralıyoruz" diyen Erdoğan, sözü çözüm sürecine getirdi. Erdoğan, "Yola çıkarken 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerini hatırlattı ve Türkiye'nin 81 vilayetinde umutların yeşerdiğini, güneşin toprağı ısıtırken yürekleri de ısıttığını söyledi. Erdoğan, "Evet cemreleri gördük. İnşallah bu cemreler, çözüm sürecinin de cemreleri olsun. Analar ağlamasın, anaların o gözlerindeki umut ışıkları dinmesin. Bu umudun köreltilmesine, çiçeklerin filizlerin koparılmasına, baharın kışa çevrilmesine müsaade etmeyelim. Kıştan başka mevsim tanımayanlara, karanlığı bir yaşam tarzı olarak seçenlere, ışıktan korkanlara ne olur fırsat vermeyelim. Bu terör meselesini inşallah çözecek, büyük bir ülke olarak, büyük bir millet olarak geleceğe gururla onurla şerefle yürüyeceğiz" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow