hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Oktay Vural'dan Üçüncü Köprü eleştirisi

    Oktay Vuraldan Üçüncü Köprü eleştirisi
    expand

    MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın geçmişteki "Üçüncü köprü İstanbul için cinayettir" sözlerini hatırlatarak, "Hoş geldin katil efendi" dedi.

    Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğunu söyleyenlerin, ekonomiyle ilgili pembe tablo sunanların karşısında bir başka Türkiye gerçeği olduğunu söyledi. Vural, "Türkiye'nin durumu iyidir, hiçbir sıkıntısı yoktur" diye propagandalar yapıldığını ancak gerçeklerin dile getirilmediğini ifade etti.

    OECD verilerini aktaran Vural, daha iyi hayat kalite endeksinde Türkiye'nin, 36 ülke içinde en sonuncu olduğunu, bu konuda Türkiye'nin dibe vurduğunu kaydetti. OECD ülkeleri içinde konutlardan memnun olanların oranı yüzde 87 iken Türkiye'de yüzde 67 olduğuna işaret eden Vural, "Kişi başına düşen oda sayısı Türkiye'de 0,9 iken OECD'de yüzde 1,6. Konutla ilgili kişi başına düşen oda itibariyle 36 ülke içinde 35. sıradayız. Evin içinde tuvalet bulunması oranlarında 36 ülke içinde 36. sıradayız. Hane halkının mali zenginliği itibariyle bakıldığı zaman 36 ülke içinde 30'uncuyuz" diye konuştu.

    Vural, hane halkı harcanabilir gelir bakımından 36 ülke içinde 32. sırada olan Türkiye'nin, iş güvenliği konusunda da sonuncu olduğunu söyledi. Rapora göre Türkiye'de her dört kişiden birinin iş güvenliğinin olmadığını anlatan Vural, şöyle devam etti:

    "Varın yazın, 'Bravo ey Recep Tayyip Erdoğan, sen bizi uçurdun...' İstihdamda cinsiyet eşitsizliği bakımından da son sıradayız. Bravo. 15-64 yaş arasında istihdam açısından yine OECD'de sonuncuyuz. Uzun dönemli işsizlikte birinci sıradayız. Tebrik ederim. Genç işsizlik, OECD ortalamasının 2.2 puan üzerinde. Çalışanların yüzde 46'sı ağır çalışma koşulları içerisinde. Çevre açısından, su kalitesinden tatmin olanların oranı OECD'de yüzde 84, bizde yüzde 61. Bu rakamla OECD ülkeleri içinde sonuncuyuz. Hava kirliliği bakımından OECD ortalamalarının çok üstündeyiz, 36 ülke içinde 35'inciyiz. Havamız, çalışma şartlarımız, konutumuz kaliteli değil. Yeşil alana sahip olamama ile ilgili oranlarda OECD'nin dibindeyiz. Bizimki de gezi parkını kesiyor, alışveriş merkezi yapıyor. Kişi başına sağlık harcaması bizde 913 dolar, OECD'de 3 bin 268 dolar. Burada da sonuncuyuz. Maalesef daha iyi hayat kalitesi açısından tablo bu. Bu tablo neden yansıtılmıyor? Sosyal ilerleme endeksi hazırlanmış 50 ülke içinde. Bu endeks içinde bizim önümüzde Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Bulgaristan, Şili, Arjantin, Polonya var. Temel bilgilere erişim konusunda 25, bilgi ve haberleşmede 27. sıradayız. Bu ülkelere ilaveten bizi bir de Tayland geçmiş. Fırsatlar konusunda da 50 ülke arasında 33. sıradayız. Bizim önümüzde Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan, Tayland, Güney Afrika, Peru, Filipinler var. Hani daha ileri demokrasi, özgürlük nerede? Kimse kimseyi kandırmasın. Kişisel özgürlük ve tercih yapabilme bakımından 44. sıradayız. Eşitlik ve kapsayıcılık açısından bakıldığında 40. sıradayız. Mutluluk tablosuna bakıldığında, en fakir yüzde 10 gelir seviyesinde mutluluk konusunda sonuncuyuz. En zengin yüzde 10 gelir seviyesinde mutluluk duyanlar açısından baktığımızda sondan birinciyiz. Bizden daha kötü olan bir Meksika var."

    Sosyal ilerleme, mutluluk ve daha iyi hayat kalitesi bakımından Türkiye'nin uluslararası seviyede sonuncu sıralarda yer aldığını belirten Vural, hayatın gerçekleri ile ilgili yeterince gündem oluşmadığını kaydederek, "Ya alkol üzerinden ya köprü üzerinden bir tarşıma yapılıyor. Türkiye'nin gündemi bunlarla meşgul ediliyor. Bir toplum mühendisliği olayı ile karşı karşıyayız. Bu toplum mühendisliğinin mimarları da devletin içinde, bu tartışmalarla ilgili politikaları oluşturan bir birim var. Toplumu bu konularla meşgul etmeye yönelik özel bir birim kurulmuştur. Bu birim aracılığıyla Türkiye maalesef farklı eksenlerde kutuplaşmaya doğru gidiyor" diye konuştu.

    "Tutarsızlık"

    Dün 3. boğaz köprüsünün temelinin atıldığını anımsatan Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı açıklamada, "Üçüncü köprü İstanbul için cinayettir. Kuzey bölgemizde kalan yeşil alanın imara açılarak katledilmesinden başka bir şey değildir" dediğini belirtti. Vural, şöyle devam etti:

    "Hoş geldin katil efendi. Bunu söyleyen Belediye Başkanı Recep Tayip Erdoğan, sonra kalkıp, 'Bu proje tamamen bitirildi mi İstanbul'un üzerinden önemli bir yük kalkacak. Bu proje İstanbul'un güzelliğine güzellik, zenginliğine zenginlik katacak' diyor. Tutarsızlık... 3. köprü ile ilgili tartışmalarda, 'Bu tartışmalar sığ tartışmalar, bunlar bağnaz, yobaz' diyordu. Meğer yobazlığı daha önce kendisi yapmış. Dünü ile bugünü, sabahı ile akşamı bir olmayan birisi. Aslında hangi Erdoğan? Bir Başbakan var da kaç Erdoğan var? Üç İstanbul romanının karakteri Adnan vardı. Adnan tipine uygun davanıyor. Kabul görmek için sürekli değişen, değiştikçe fütursuzlaşan, fütursuzlaştıkça saldırganlaşan, saldırganlaştıkça değerlerinden uzaklaşan, kendini tanımlamaktan aciz bir adamdı Adnan; ya da Recep Tayyip Erdoğan. Bu sözlerle ilgili belki Hüseyin Çelik çıksa 'O zaman gelişigüzel konuşmuş' der. Başbakanlık makamına, konuştuğunun arkasını önünü bilmeyenler oturmamalıdır."

    Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, CHP'nin, seçim barajının düşürülmesine ilişkin önerisini değerlendirirken, "Baraj konusunda değerlendirmelerimizde henüz bir değişiklik söz konusu değildir. Bu konuda partimiz de değerlendirmeleri yapıyor ama bugün Türkiye'de açılımın, etnik siyasetin önünü açmak amacıyla bunun gündeme getirilmesi doğru değildir" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow