hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Balyoz'da karar tarihi açıklandı

    Balyozda karar tarihi açıklandı
    expand

    361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasında savunmalar 17. günde tamamlandı. Karar 9 Ekim 2013 Çarşamba günü açıklanacak.

    Duruşmada, mazeret dilekçeleri kabul edilen avukatlar dinlendi.

    Mustafa Korkut Özarslan'ın avukatı Mehmet Tolga Akalın, bu yargılamada itham sistemiyle tanzim edilen bir iddianameyle karşı karşıya kaldıklarını öne sürdü.

    Ergenekon davasında da bunu gördüklerini savunan Akalın, bu yöntemin Türk ceza sisteminde olmadığını ifade etti.

    Akalın, "Bu davada TSK'nın tarihi kişiliği söz ve olay parçaları üzerinden yargılama konusu yapılmıştır. Kullanılan yöntem de 2 doğru ancak suç oluşturmayan belge veya bilginin, 12 yalan belge veya bilgiyle kurgulanmasıdır ki buna gri propaganda denir" dedi.

    Usulün bu davada gereksiz bir yargılama vasıtası haline getirildiğini öne süren Akalın, itiraz ettikleri noktaları dile getirdi.

    Dava dosyasında taraf bütünlüğünün oluşturulması gerektiğini ifade eden Akalın, "Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, davada mağdur sıfatıyla dinlenilmelidir. Bir kollektif hüküm ve ameliye ancak onların davada dinlenmesiyle oluşabilir" diye konuştu.

    Yargılamalarda şüpheden sanığın yararlanması gerektiğini ancak şüpheden iddia makamının yararlandığı yeni bir evreye girdiklerini düşündüğünü belirten Akalın, daha sonra bunu da aşan bir çok ispatlı sahtecilik yaşandığını iddia etti.

    Birinci Ordunun darbe için elverişli bir vasıta olmadığını söyleyen Akalın, "Türkiye'de darbeler zırhlı birlikler komutanlığı yanınızda olursa yapılabilir. Birinci Ordu darbe yapmaya kalksa Bolu Dağlarını geçemez. Sözde bu iftiraya maruz kalanlar bu milletin kendi evlatlarıdır" dedi.

    Sanık Abdurrahman Başbuğ'un avukatı Şevki Lülecioğlu, müvekkilinin olay döneminde yeni yüzbaşı rütbesine yükseldiğini anlattı. Lülecioğlu, müvekkilinin eşinin başörtülü olması nedeniyle sağlık karnesi bile çıkaramadığını ve 28 Şubat mağduru olduğunu söyledi.

    Birinci Ordu seminerine müvekkilinin katılmadığını, haberi dahi olmadığını ifade eden Lülecioğlu, müvekkilinin delil kabul edilen dijital verilerle illiyet bağının kurulamadığını ve suçlu olduğuna ilişkin maddi delil bulunmadığını savundu.

    Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, iki listede de ismi okunduğu halde salonda bulunmayan ve duruşma talep eden sanıkların avukatlarının isimlerini son kez okudu.

    Bu avukatların salonda bulunmaması nedeniyle Ertuğrul, sanıklar Kemal Dinçer, Mümtaz Can, Ahmet Küçükşahin ve Dursun Tolga Kaplama'nın avukatlarına yöntemine uygun tebliğgat yapıldığı halde duruşmaya gelmediklerini ve mazeret dilekçesi bildirmediklerini belirterek, bu sanıkların temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılacağını söyledi.

    Başkan Ertuğrul, dosyanın incelenerek karar verilmek üzere duruşmanın 9 Ekim 2013 Çarşamba gününe bırakıldığını bildirdi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow