hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Demirtaş'tan o fotoğraf için yeni açıklama

    Demirtaştan o fotoğraf için yeni açıklama
    expand

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün twitter hesabından paylaştığı fotoğrafla ilgili soruları yanıtladı. Demirtaş, "İçişleri Bakanı'nda haysiyet olsa, onur olsa bugün hemen istifa ederdi" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Almanya'da partisinin 1 Kasım seçimleri hazırlıkları çerçevesinde çeşitli kentlerde konuşma yapan ve bugün saat 11.30'da THY'ye ait bir uçakla Frankfurt'tan İstanbul'a dönen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuyla ilgili olarak Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:

    “İçişleri Bakanı'nda haysiyeti olsa, onuru olsa bugün hemen istifa ederdi. İstifa eder en azından böylesine bir vahşet uygulamasına tepki koyardı. Ama bunlarda onur namına bir şey yok. Hükümette yok. Başbakanda yok. Başbakan cenazelere işkence yapan bir Başbakan olarak tarihe geçti. Cenazeleri sınırın ötesinde bekleten, buzdolabında bekleten Başbakan olarak tarihe geçti. İnsanlık dışı bir olay, insanlığın bu kadar ayaklar altına alınması yerlerde sürüklenmesi gerçekten vahşet boyutlarında artık. Uygulamaların yapılması normal bir durum değil. Başbakanın açıklaması tatmin edici olmaktan çok uzak.

    Bakanlık'tan Demirtaş'ın paylaştığı o fotoğrafa soruşturma


     Neredeyse yerde sürüklenen kişiyi suçlayan ifadelerle birlikte başlayan bir cümle kurması ayrıca bir utançtır. O sadece kameraya yansıyan bir vaka, ben söyleyeyim orada her gün aşağı yukarı benzer vakalar yaşanıyor. Ölüye onu yapanlar diriye neler yapabileceğini siz düşünün. Ben burada tabii ki 'bütün güvenlik güçleri böyledir, bu uygulamaları yapıyor' demiyorum ama aşağı yukarı uygulamalar budur. Yıllardır böyledir. Sadece Türkiye'nin batısı bundan haberdar değildi. Şimdi görüntüler sadece ortaya çıktı. Bunu nasıl örtbas edecekler, iki müfettiş göndermişler.“

    Hepsinin takipçisi olacağız

    Demirtaş, bütün bu olayların hukuk çerçevesinde takipçisi olacaklarını belirterek,şöyle devam etti:
    “ Bunları unutmayacağız. Hepsinin hukuk çerçevesinde gün gelecek hesabı sorulacak. 1 Kasım'da sandıklar kurulacak, 2 Kasım'da AKP bakalım ne olacak? Bu ülkenin hakimi savcısı biraz daha cesaretlenip bütün hukuksal işlemlere karşı etkili soruşturmalar yürütecektir. Biz de bunların hepsinin takipçisi olacağız. Türkiye kamuoyu orada olup bitenlere bir kez daha vicdan gözüyle bakmalıdır. Ama maalesef görünen odur ki özellikle AKP yandaşı medya, bugün gazeteleri açın bakın, o insanlık dışı olayla insanlığın yerde sürüklenmesiyle ilgili tek bir haber göremezsiniz. Bu maalesef Türkiye toplumunun isyan etmesi gereken bir durumdur. Başka nerede birlikte yaşamayı savunacağız. Ben Halkların Demokratik Partisinin eş Genel Başkanıyım. Başkan olduğum günden beri ısrarla birlikte yaşamayı ve huzuru savunuyorum. Peki insanlığın yerde sürüklendiği yerde Türkiye'nin batısı bütün bunlara karşı sessiz kalırsa, bütün bunlar olağanmış gibi davranırsa kardeşliği hangi noktada sağlayacağız?"

    “Davutoğlu, Bahçeli buyursun Şırnak'a gitsin"

    Selahattin Demirtaş, Davutoğlu ve Bahçeli'yi Şırnak'a gitmeye davet ederek  şöyle konuştu:
    “ Bu gün ben gidip Şırnak'ta 'kardeş gibi yaşayacağız' desem, oradaki insanlar yüzüme bakarken şüpheyle bakacaklar. Buyursun Bahçeli, buyursun Davutoğlu gitsin Şırnak'ta kardeşliği anlatsın bakalım. O caddede cenazelerin sürüklendiği yerdeki insanlara anlatsın bakalım kardeşliği. Hep biz mi anlatacağız? Hep biz mi, bir arada yaşamanın, eşitliğin, adaletin, kardeşliğin güzel olduğunu anlatacağız? Buyursunlar bu işkenceyi yapan, zalimane tutum içersinde davranışları savunanlar gitsinler kendileri anlatsınlar. Çok merak ediyorum. Şimdi gidip Şırnak'ta milletin birliğinden beraberliğinden söz etsin bakalım. Yıllardır biz anlatıyoruz. Biraz da onlar anlatsın."

    Seçim güvenliği

    HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş seçim güvenliği ilgili olarak da, “ Anayasa'da zaten Yüksek Seçim Kurulu'na verilmiş böyle bir yetki yok. Seçim güvenliğini sağlamak öncelikle partilerin görevidir. Biz her halükarda Türkiye'deki bütün sandıklarda parti yetkililerimizle birlikte sandık müşahid ve sandık kurulu üyeleriyle güvenliği sağlayacağız. Diğer partiler bu konuda katkı sunarsa kimsenin kaygısı olmasın diye düşünüyorum" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow