hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Gül'e çağrı: "İnternet yasasını veto edin"

    İnsan Hakları İzleme Örgütünden Güle çağrı: İnternet yasasını veto edin
    expand

    İnsan Hakları İzleme Örgütü siteleri üzerinden yayınladıkları yazıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkiye'nin zaten kısıtlayıcı olan İnternet yasasına yapılan bir dizi yeni değişikliği veto etmesi gerektiğini belirtti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yazıda, "Türkiye Büyük Millet Meclisi 5 Şubat 2014 akşamı hükümetin internet üzerindeki denetimini arttıran, kullanıcıların çevrimiçi faaliyetlerine tamamen erişebilmesini sağlayan ve çevrimiçi içerikleri mahkeme kararı olmadan engelleme yetkisini arttıran bir dizi kanun maddesini oyladı. Meclis bu maddeleri, üzerlerinde kapsamlı müzakere yapmadan veya uzmanlardan gereğince görüş almadan kabul etti" ifadelerine yer verildi.

    İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb "Şu an Türkiye'nin son ihtiyacı olan şeyin daha fazla sansür" olduğunu söyleyerek, "Türkiye'nin bilgiye erişim hakkı, ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği hakkına saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal etmemesini sağlamak için Başkan Gül bu yeni düzenlemeyi veto etmelidir" dedi.

    İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yazısında şu satırlara yer verildi:

    "Yeni yasa 2013'teki protestoların ve son dönemde ortaya çıkan bazı üst düzey hükümet yetkilileri ve akrabalarının karıştığı ve büyük bir bölümünün internette dolaşımda olduğu yolsuzluk skandalının hemen ardından geldi.

    İnsan Hakları İzleme Örgütü zamanlama dikkate alındığında bu yeni düzenlemelerin, savunmaya geçen bir hükümetin eleştirileri susturmak ve siyaseten zararlı olacak her tür malzemeyi keyfi olarak kısıtlamak için yetkilerini arttırmaya çalışması olduğuna dair kaygı uyandırdığını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye'nin 5651 sayılı İnternet Kanunu zaten kısıtlayıcı bir kanun ve İnsan Hakları İzleme Örgütü bu kanunu, YouTube ve Google gibi siteler dahil internet sitelerin tamamına erişimin engellenmesine hukuk dışı bir şekilde izin verdiği için eleştirmişti. Bu kanuna dayanılarak websitesinin engellenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2012 yılında (Ahmet Yıldırım v. Türkiye) Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden doğan ifade özgürlüğüne saygı gösterme yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair kararıyla sonuçlandı.

    Son değişiklik hükümete bağlı Telekomünikasyon Başkanlığı'na bir içeriğin özel hayatı ihlal  ettiğine dair yapılan şikayet üzerine bu içeriği (URLleri) saptama ve kaldırma yetkisi veriyor. Yeni kanun, yeni konan engelleme tedbirlerini  "aileyi, çocukları ve gençleri İnternet üzerinden cinser istismara, uyuşturucu kullanmayı kolaylaştıran ve intihara teşvik eden şeylerden korumaya" yönelik bir adım olarak gerekçelendiriyor. Ancak çok geniş kapsamlı olması sebebiyle İletişim Başkanlığı'na bazı durumlarda mahkeme kararı veya net bir adli bir inceleme yapılma ihtimali olmaksızın içerik engelleme yetkisi tanıması, yasanın hükümet sansürüne hizmet etme ihtimaline dair kaygı doğuruyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yeni yasa ayrıca yer sağlayıcılara -belli internet şirketlerine- de veri saklama zorunluluğu getirerek bu şirketlerin internet kullanıcılarıyla ilgili bilgileri toplayıp iki yıl kadar saklamasını şart koşuyor.

    Özel hayatın gizliliğinin korunmasına dair tedbirlerin ne olduğu net olmamasına rağmen, İnternet şirketleri talep üzerine bu bilgiyi hükümete teslim etmekle yükümlüler.

    Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı medya özgürlüğü temsilcisi Dunja Mijatovi? bu yeni hükümlerle ilgili yaptığı açıklama ve hazırladığı brifingde bu şartların 'yönetimin Türkiye'deki tüm internet kullanıcılarının verilerini mahkeme gözetimi olmaksızın elde etmesine imkan tanıyacağını' söyledi ve bu değişikliklerin sonuç itibariyle ifade özgürlüğüne, araştırmacı gazeteciliğe, gazetecilerin kaynaklarını gizli tutma özgürlüğüne, siyasi söyleme ve internet üzerinden bilgiye erişime önemli ölçüde zarar verme potansiyeli taşıdığını.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sinclair-Webb Zaten kısıtlayıcı olan İnternet yasasının değiştirilmesi Türkiye'de ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin erozyona uğratılması yönünde atılan yeni bir adımdır" dedi."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow