hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Karadeniz'de 25 yılda değişmeyen şey: İhmaller

    Karadenizde 25 yılda değişmeyen şey: İhmaller
    expand

    Karadeniz doğası, iklimi ve belki de şehir planıyla yıllar içinde sele onlarca kurban verdi. Son 10 yılda 47 kişi hayatını kaybetti. Ve ne yazık ki Karadeniz'de neredeyse her yıl aynı yıkım yaşanıyor. CNN Türk editörü Hakan Durmuş da 25 yıl önce ve 25 yıl sonra yaşanan iki sel felaketindeki tanıklığını anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıl 1990, Haziran'ın 19’u, sel felaketi bu kez Trabzon'da meydana geliyor, 45 kişi hayatını kaybediyordu. Dere yatakları ölümü getirmişti.

    24 Haziran'da ise bizim için "kader" olan sınav vardı: ÖYS. Ve aynı günlerde TRT'den Dünya Futbol Şampiyonası'nı izliyorduk...

    Selle birlikte köprüler, yollar dereye, dereler de Karadeniz'e akmıştı, vahşi hayvanların ölüleri denizde yüzüyordu, derelerin denizle buluştuğu yerler dağlardan gelen kütüklerle dolmuştu. Rahmetli babamın kooperatif başkanı olarak bir gece önce kestikleri 3 ton peynir fabrikayla birlikte yok olmuştu.  

    Karadenizde 25 yılda değişmeyen şey: İhmaller

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İşte bu şartlarda sınava girmemiz gerekiyordu. Sınavdan bir gün önce kısmen yürüyerek kısmen araba ile 30 km’lik yolu aşarak Trabzon’a indik. Çamurun-suyun içinde abimle yürüdüğümü hatırlıyorum. 

    Trabzon'a vardığımızda sıkıntılar bitmiyordu, tüm oteller doluydu, yapılacak bir şey yoktu. Uzun Sokak'ta yürürken dershane arkadaşıma rastladım, adını hatırlayamıyorum ama birbirimize "goncum" diye seslenirdik. Sağolsun bizi evinde ağırladı ve işte hayatımın seyri tamda burda değişti.

    23 Haziran, yani sınavdan bir gece önce Çekoslavakya- Kosta Rika Dünya Kupası maçı var, maçı izlemeden yatmak olmazdı. Şahane bir maçtı, Tomas Skuhravy kafayla 3 gol atıp "Altın Kafa" ünvanını alıyordu. 

    Bense abimle üniversite tercihlerimi maçın sonunda ‘tercih formuna’ geçirdik, gollerin etkisiyle olsa gerek yanlış sıralama yaptık. İzmir 9 Eylül'de okuyup hukukçu olacakken İstanbul’da İletişim Fakültesi okuyup televizyoncu oldum.

    Kaderin cilvesi, hiçbir şikayetim yok. İyi ki de olmuş... 

    Ve yıl 2015, 26 Ağustos...

    Sabah Artvinli minik Talha'nın babasının feryadını izliyorum, gözlerim doluyor. "Oğlum nerdesin ben burdayım diyor, ihmal var ihmalllll" diye yeri-göğü inletiyor.

    Yani 25 yılda değişen bir şey yok: İhmaller ülkesi Türkiye!

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow