hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Aziz Yıldırım Ahmet Hakan'la Tarafsız Bölge'nin konuğu oldu

    Aziz Yıldırım Ahmet Hakanla Tarafsız Bölgenin konuğu oldu
    expand

    Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Asbaşkan Deniz Tolga Aytöre ve Genel Sekreter Mahmut Uslu ilk kez Tarafsız Bölge’de Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AZİZ YILDIRIM'LI TARAFSIZ BÖLGE'NİN TAMAMI:

    CNN Türk'te "Tarafsız Bölge" programına Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu ile kulüp asbaşkanı Deniz Tolga Aytöre'yle birlikte konuk olan Aziz Yıldırım, yaklaşık 2,5 saat süren programda, yargıtay kararının ardından ne zaman ikinci kez cezaevine gireceğiyle ilgili bir soru üzerine, "Yargıtay Başsavcılığında bizim itiraz dilekçemiz vardı. O inceleniyor. Şu anda bekliyoruz. Çok da önemli değil benim hapse girmem. Önemli olan Türkiye'nin şu anki durumu. Hapisten korkmuyoruz, biz dava adamıyız" diye konuştu. 

    Yıldırım, "Şike davası olmasaydı sizi başka davadan hedef haline getirebilirler miydi?" sorusuna karşılık, "Şike davası olmasaydı da hedef olurdum. Milletvekili Sayın Şamil Tayyar, benim Ergenekon'un kasası olduğumu yazdı. Bu işin amacında beni Ergenokon'a bağlamak vardı. Baktılar bağlayamıyorlar. Askerlerle olan yakınlığımdan dolayı onlarla benim ilişkilerim var sandılar. Halbuki bizim onlarla ortak paydamız Fenerbahçe. İhaleler aldı Aziz Yıldırım, silah sattı dediler. Ben Nato müteahhitiyim. Yol yaptım. Türkiye'nin bir özelliği var her şey sansasyon. Bunu yanlış anlamda kamuoyu kullandı" ifadelerini kullandı. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "BU İŞİ BAŞBAKANIN ÇÖZMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"

    Özel yetkili mahkemelerin yargıladığı kişilerin yeniden adil olarak yargılanması gerektiğini belirten Yıldırım, "İktidar yanlış yaptı. Adil yargılanma yapılırken usulüne ve kanuna göre yapılmalı. Benim resimlerimi çektiler hapishanede. Bir algı oluşturuldu. Kanun, hakim, savcı eldeki belgelere göre yargılamalı. Gizlilik kalktıktan sonra herkes öğrenecek. Gizlilik varken internet sayfalarından öğrendik suçlu olduğumuzu. Suç var veya yok o ayrı bir konu. Mahkeme gerekeni yapar. Rejimi sıkıntıya soktuk. Bütün partiler şikayetçi. AKP, CHP, MHP, BDP şikayetçi. Bunu çözmek hükümetin görevi. Yeniden adil yargılanma yaparak bu insanların suçlu olup olmadığını ortaya koyacaklar. Ben yatmayı göze aldım. Kamuoyu öğrensin. O insanlara yazık. İnsanlar kanserden ölüyor içeride" diye konuştu.

    Yıldırım burada Başbakana görev düştüğünü belirterek " Onlar 'devletin içinde polis ve yargı çetesi var. Günahsız insanları suçluyorlar' dediler. Sayın Başbakan Atatürk Havalimanı'ndaki konuşmasında, 'yeniden yargılama konusunda çalışmalar yapılıyor ve bu çalışmalar bitmek üzere' dedi.  Bu şekilde mağdur olmuş insanların hepsi adil yargılanmanın çıkması için ümitle bekliyorlar. Sayın Başbakanın hükümetin başı olarak bu işi çözmesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "17 ARALIK OPERASYONDUR"

    Yıldırım, 17 Aralık'ta yapılanların da bir operasyon olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

    "Biz ülkenin şu andaki genel durumu üzerinde kendimizi odaklıyoruz. Bugün Ergenekon, Balyoz, Oda tv, Cüppeli Ahmet Hoca davası, casusluk davası... Özel mahkemelerde yargılananların haksız, kanunsuz yargılandıklarını biz kendimiz yaşadığımız için beyan ediyoruz. KCK'yı bilmiyorum. Telefon tapeleri, kasetlerle cumhuriyet rejiminin devam edemeyeceğini söylüyoruz. 17 Aralık'ta yapılan hadiseyi de kınıyoruz. Aynı şekilde Fethullah Gülen hocanın ses kayıtlarının yayınlanması da bize göre bir operasyondur. Bir cumhuriyette bunlar olmaması lazım. Rejimi sıkıntıya soktuk. AK Parti, MHP, BDP, CHP şikayetçi. Herkes şikayetçi. Bunu çözmek hükümetin görevi. Hükümet bu işi ele alacak. Yeniden adil yargılamalar yaparak bu insanların suçlu olup olmadığını ortaya koyacaklar."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "HERKESİ İTİBARSIZLAŞTIRMA HAREKETİYLE İÇERİYE ALDILAR VE TUTUKLADILAR"

    Programda yaşadıkları süreci örnekler vererek anlatan Yıldırım, "Emenike'nin parası görüntülü dediler. Bir şey çıkmadı. Biz görmedik bugüne kadar. Siyah çanta var dediler. 'Bizde Emenike'nin paralarının görüntüleri var' dediler, 'Sivas'ta görüntü var' dediler; yok. Buca maçında şike olduğunu biliyoruz dediler, iddianameye bile girmedi. Bunları ne zaman öğreneceğiz, iddianame açıklandığı zaman. Herkesi itibarsızlaştırma hareketiyle içeriye aldılar ve tutukladılar" diye konuştu.

    "DİNLEMELERDEKİ AMAÇ KİRLİLİK YARATMAK"

    Yıldırım, dinlemelerden amacın kamuoyunda kirlilik yaratmak olduğunu da belirterek "Emniyet beni dinleyebilmek için 'Hakem ayarlıyoruz diye' dinleme yetkisi istiyor ve bizi bu şekilde dinliyorlar" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "TAPE'LERİ KABUL ETMİYORUZ"

    Tape'ler konusunu da detaylandıran Yıldırım, "Ya biz kurtulacağız, adil yargılanacağız, ya da bütün haklarımızı iade edecekler. Mehmet Berk şunu söylüyor, bu davanın kilididir bu: "Bu dava bana Zekeriya Öz 'den geldi. Öz Galatasaraylı'ydı. Davanın kendisinde olmasının yanlış olduğunu söyleyerek dosyaları önüme koydu. Davalar sıradan bir dolandırıcılık çerçevesinde ele alınabilirdi. Bu durumda bu kişileri çağırıp, ifadelerini alıp salmaya karar verdim. TBMM'de kanun değişti ve yapabileceğimiz bir şey yoktu. Önüme gelen dosyada Fenerbahçe ile ilgili şike içeren dosyalar vardı. Bunu sadece Fenerbahçe davası ile ilgili ele almak doğru olmaz, diğer davalara bakmak lazım dedim. İddia şu: Mahmut Özgener'le hakem ayarlamak için konuşuyormuşum. Bu konuşmaların ardından dinlemeye alıyorlar. Mahmut Özgener'le konuşmalarımda hiçbir suç yok. Hakem ayarlaması iddiasıyla mahkeme dinliyor. Benim kardeşimin 24'ünde yaptığı konuşmayı, 21'inde konuşmuş gibi gösteriyorlar. Biz tapeleri zaten kabul etmiyoruz. Hukuksuz diyoruz" ifadelerini kullandı.

    "MEHMET YILDIZ, MÜSLÜMAN, DÜRÜST ADAM. YÜZÜME BAKIYOR, DOĞRUYU SÖYLEYEMİYOR"

    Yıldırım, İbrahim Akın'ın ifadesi konusuna da değinerek "İbrahim Akın, menajeri ya da arkadaşı Yusuf Turanlı ile konuşuyor. 100 bin Dolar muhabbeti var. Bu konuşmaya göre diyorlar ki, bu parayı Aziz Yıldırım verdi. İbrahim Akın'a soruyorlar, bunu kabul etmiyor. Sonra Mehmet Berk soruyor. Mehmet Berk, 'Benim dediklerimi kabul edersen, seni evine göndereceğim' diyor İbrahim Akın'a. İbrahim Akın da baskı altında yanıt veriyor. Ama tutuklamayı görünce, aşağıda 'Biz bunları kabul etmiyoruz' diyor. Ona bakarsak Mehmet Yıldız, Müslüman, dürüst adam. Yüzüme bakıyor, doğruyu söyleyemiyor" diye konuştu.

    Mehmet Berk hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ama HSYK'nın hiçbir ceza vermediğini dile getiren Yıldırım, "Ne suç üstü var, ne bir belge var. İbrahim Akın'a para teklif edilmişse, ben mi etmişim? 'Aziz Yıldırım parayı verdi' diyorlar. Benim verdiğimi ispat etsinler, kendimi köprüden atacağım dedim ya... Veya benim adıma kim vermiş, kim teklif etmiş İbrahim Akın'a? Tamer Yelkovan'ın, Yusuf Turanlı'ya para verdiğini ispat etsinler, kendimi köprüden aşağı atacağım. Birbirlerini tanımıyorlar. Ben ses kayıtlarını istedim. Dinleyeyim benim sesim mi, değil mi? Tapeleri kabul ettim, ama iyice dinleyelim, bakalım ses benim sesim mi değil mi? Bize konuşmalar resmen sunulmadı. İnternette gördük ya... Bu yargılamaları yapanların nerede olduğunu hepimiz biliyoruz. Savcı Bolu'da, diğerleri bilmem nerede. Bu söylediğiniz konuşmada transfer yapıyorduk. Alper Potuk'u falan alıyorduk. Bu tapeleri boşa konuşuyoruz. Bu tapeler artık çöp tenekesi" şeklinde konuştu.

    "MEHMET BERK'İN KENDİ İFADESİ, BU OPERASYON BİZİM İÇİN YAPILDI"

    Tek Fenerbahçe'nin suçlu çıkarıldığını söyleyen Aziz Yıldırım, "Ben 'Trabzonspor şike yaptı' demiyorum, 'Balık gitti' diyorum, o da tapelerde yazıyor. Tek suçlu Fenerbahçe, diğer herkes temizlendi. Mehmet Berk'in kendi ifadesi, bu operasyon bizim için yapıldı. Sadece bizim davamız değil, bütün davalar için, bütün bu tapelerin çöp olduğunu söylüyoruz" dedi.

    "SES KAYITLARIMI İSTEDİM"

    Aziz Yıldırım o süreçte kendi ses kayıtlarını istediğini belirterek konuşmaların kendisine ait olup olmadığını öğrenmek istediğini de vurguladı.

    Yıldırım tapelerin kısaltılarak suçlamaya uygun hale getirildiğini de sözlerine ekledi.

    CAS DAVASI NEDEN GERİ ÇEKİLDİ? 

    Aziz Yıldırım, "CAS davasını neden geri çektiniz?" şeklindeki soru üzerine, "Ben hapisteydim. Arkadaşlar geldiler, 'Türkiye'nin menfaatleri için bunu çekeceğiz' dediler, ben 'hayır' dedim. Ancak 'yönetim kurulu olarak siz yönetiyorsunuz, kararınıza saygı gösteririm' dedim. Şenes Erzik ve Yıldırım Demirören Bey bu konuyu Sayın Başbakan ile konuştular. Platini ile konuşmaları neyse, gittiler anlattılar. Sayın Başbakan da 'Bunun çekilmesi gerektiği' yönünde düşüncesini söyledi. Bizim arkadaşlarımız da bunu uyguladılar" diye konuştu. 

    "FETHULLAH GÜLEN'LE TELEFONDA GÖRÜŞTÜM"

    Bir soru üzerine, Başbakan Erdoğan ile görüşmediğini anlatan Yıldırım, "Fethullah Gülen ile telefonla görüştüm. Hapisten çıktıktan sonra beni aradı, 'geçmiş olsun' dedi. Kalbinde bana karşı kötülük olmadığını, kendisinin böyle bir şey yapmadığını söyledi. Başbakanla diğer arkadaşlardan görüşenler oldu, en son Mahmut Uslu görüştü" ifadelerini kullandı. 

    Aziz Yıldırım, kendisinin 150-160 yıl yargılandığını hatırlatarak, "O dönemde Sayın Başbakan bize çok destek oldu. Sayın Başbakan, CHP, MHP destek verdi. Yeni bir yasa çıkardılar. Burada hem Sayın Başbakana hem de katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. 1,5 senedir hür olmamı, bu yasadaki değişikliklere bağlıyorum" ifadelerini kullandı. 

    "17 Aralık operasyonundan sonra Sayın Başbakan bizim düştüğümüz durumları daha iyi anlıyorlardır" diyen Yıldırım, "Başbakanın etrafında olan insanların bizim yapmak istediklerimizi Fenerbahçe için yanlış anlattığından dolayı bize tepkili olabilir. Bunu doğal kabul ediyorum. Ben duruşum ve düşüncelerimle bir bireyim, ben değişmem. Biz  Atatürkçüyüz, laikiz, cumhuriyetçiyiz. Bu eksen içinde görevimizi yaparız. Hapse girersek de Fenerbahçe'nin bir evladı olarak yaşamımıza devam ederiz" dedi.

    Yıldırım, "Bu hükümet ve cemaatin ortak bir operasyonu mu" şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi:

    "Hapisteyken, bir grubun Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalıştığını ifade ettim. Bu cemaattir. Neden bunu söyledim. Çünkü bu operasyonu yapan kişilerin cemaate yakın olduğunu ifade ediyorlardı. Ona göre bu düşünceye sahip oldum. Zaman geçtikçe bana geldiler, yukarı katlarda böyle bir şey olmadığını, aşağıda bazı insanların kendilerin kullanarak böyle operasyon yapabileceğini söylediler. Hükümet kanadından da geldiler, 'bizden değil' dediler. Ancak hepimiz biliyoruz ki ülkede bir gerçek var. 11-12 yıldır bu ülkeyi bu hükümet, cemaatin desteğiyle veya diğer bazı insanların desteğiyle yürütüyor. Belli bir kısma kadar başarılı gelmişlerdir. 2008'den beri yaşananlar özel mahkemelerle yaşadığımız olaylar hiç kimsenin tasvip ettiği şeyler değildir. Yakın zamanda ben yine bunları sordum. Cemaat tarafı 'bize yakın değiller' dedi. Hükümete yakın bazı insanlar geldi, 'biz yapmadık' dedi. O zaman iki tarafa da bağlı olmayan kendi menfaatleri doğrultusunda hareket eden bir gladyo var. O taraf bizden değil, bu taraf bizden değil diyor. Bu şahıslar ortada kaldı."

    ALİ İSMAİL KORKMAZ VE GEZİ PARKI

    Aziz Yıldırım, statta küfür ve hakaret edilmesine karşı olduğunu, ancak Gezi Parkı ile ilgili 34. dakikada yapılan tezahüratların taraftarların doğal hakkı olduğunu belirterek şunları söyledi:

    "Diyelim ki Gezi Parkı'yla ilgili 34. dakikada tezahürat yapıyorlar. E bunlar en doğal hakkı insanların. Bırakın yapsınlar. Vali geliyor amigoları toplayıp konuşuyor. Bu kadar karışılması yanlış. Hükumet istifa da diyebilir yani, ne var? Siz buna polisle müdahale ederseniz, bu artar. Ali İsmail Korkmaz tezahüratını kimse engelleyemez. Fenerbahçe taraftarı söyler. Ya bırakın bu işleri. Siz baskı yapmaya kalkarsanız insanlar da isyan eder. Bunun sonu iyi olmaz. Herkes aklı selim olsun."

    "YUNUS YILDIRIM YETENEKSİZ"

    Yıldırım, Sivasspor maçının hakemi Yunus Yıldırım'ın 2010 yılında Trabzonspor maçında verdiği kararla kendilerini şampiyonluktan ettiğini, Sivasspor maçında da böyle maç yönettiğini savunarak, "Yunus Yıldırım yeteneksiz bir hakem. 2010 yılında Fenerbahçe tarihinde bir değişiklik yaptı. Biz 2013'de Trabzon'da evimizde maç yaptık. Orada gol oldu, kural gereği oyunu durdurmadı, gol yedik ve bizi şampiyonluktan etti. Yine bizi şampiyonluktan etmek için bir hamle yaptı. Bu kadar kişinin emeği bir düdükle mi heba olacak? Hakemler de yetenekli olacak ve gereği yapılacak. O zaman gelmesin bizim stada. Onları idare edenlere de söylüyorum. Verse penaltıyı ben gol atacağım, oyuncum da atılmayacak, 8 puan öndeyiz zaten, rahat rahat gideceğiz" diye konuştu.  

    "YÜRÜYÜŞE BEN DE KATILACAĞIM"

    Fenerbahçe Kulübü Başkanı Yıldırım, pazar günü Kasımpaşa maçı öncesi Bağdat Caddesi'nde taraftarların yapacağı yürüyüşe kendisinin de katılacağını söyledi.

    "1998 YILINA KADAR TÜRKİYE'DE AMATÖR KULÜPLERDEN BAHSEDİLMİYORDU

    Amatör kulüplere kendisi gelene kadar önem verilmediğini söyleyen Aziz Yıldırım şöyle konuştu:

    "1998 yılına kadar Türkiye'de amatör kulüplerden bahsedilmiyordu. Ben önem verdim. Dereağzı'na atletizm salonu yaptım. Boksörlere salon yaptım. Bütün amatör branşları ayağa kaldırdık. Masa tenisi ismi yokken Avrupa'da iki yıldır şampiyon oldu. Bu senede finale yükseldiler. Diğer amatör branşlarımızda Avrupa'da şampiyonluklar yaşayıp; final oynadılar. Bu senede Avrupa'da inşallah amatör branşlarımız şampiyon olacak. Biz amatör branşlara yatırım yaptıkça, diğer kulüpler de yatırım yapmaya başladı. Spor kulübüyüz diyoruz ama esas branş futbol. Amatör branşla destek olurken her yıl 20-25 milyon açık veriyoruz. Erkek basketi ayrı tutuyorum; oranın ihtiyaçlarına Ülker katkı yapıyor. Teşekkür ediyoruz. Devletin katkısı olmadan biz sporun öncülüğünü yaptık. Türkiye'de sporda 6 milyar dolara yakın kaynak var. Burada pay alabilmek için sporun içinde olmak istiyorlar. Devletin yapacağı benim daha önce bir projem vardı. Profesyonel şubelerin verdiği vergilerin amatör şubelere aktarılması idi. Ama bu gerçekleşmedi."

    "SUÇSUZ OLDUĞUM İÇİN BEN RAHATIM, AMA FENERBAHÇE'YE ZARAR VERMESİNLER. 107 YILLIK ÇINARIN BU ŞEKİLDE LEKELENMESİNİ KABUL ETMİYORUM"

    Suçsuz olduğunu belirten Yıldırım, "Suçsuz olduğum için ben rahatım. Şahsımla ilgili bana ceza versinler. Ömür boyu stada gitme, ömür boyu hapiste yat desinler. Ama Fenerbahçe'ye zarar vermesinler. Dürüst savcılar hakkında ağzımdan bir kelime çıkmaz. Bu 107 yıllık çınarın bu şekilde lekelenmesini kabul etmiyorum. Bunu benim yapmış gibi gösterilmem beni çok üzüyor" şeklinde konuştu.

    Konuşmasının sonunda kendisine destek verenlere teşekkür ederken, duygulanan ve gözleri dolan Aziz Yıldırım, hapiste bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile komutanlara 'geçmiş olsun' dileklerinde bulundu. 

    GENEL SEKRETER USLU: "BELKİ ŞAMPİYONLAR LİGİ ŞAMPİYONU OLACAKTIK"

    Genel Sekreter Mahmut Uslu: "Şampiyonlar Ligi'ne katılamadığımız için 150 milyon Euro kayıptayız. Belki Şampiyonlar Ligi şampiyonu olacaktık. Bir operasyonla buraya geldik. UEFA bize kötü bakamaz. 80 milyon nüfusumuz var. Hükümetin sayesinde 10 bin Dolar GSMH'miz var. Bu operasyon yalnız Fenerbahçe'ye değil, milli takıma da Türkiye'ye de oldu" diye konuştu.

    Mahmut Uslu ilk algıyla başkan Yıldırım'a "Seni buradan çıkartmazlar" dedim. Trabzonspor'la ilgili tape'lerin de çok ciddi olduğunu belirten Uslu, Trabzonspor'un avukatlarının o günkü emniyet genel müdürlerinin sözleşmeli avukatı olduğunu o zaman bilmediğini şimdi öğrendiğini söyledi. Uslu o avukatın 17 Aralık'ta sözleşmesinin feshedildiğini söyledi.

    ASBAŞKAN AYTÖRE: "YENİDEN YARGILANMANIN YERİNE ADİL YARGINLANMA KAVRAMINI KONUŞUYORUZ"

    Asbaşkan Deniz Tolga Aytöre de yeniden yargılanmanın yerine adil yargılanma kavramını konuştuklarını söyledi. Aytöre, "Başka bir mahkemeye gittiniz. Neyle yollayacaklar sizi, özel yetkili savcıların belgeleriyle. Yani polis fezlekeleriyle. Biz o fezlekeler sonucu UEFA'ya gittik. Daha savunması alınmamış insanı örgüt lideri olarak lanse edemezsiniz. Algı açısından 4 Temmuz'da her şey zaten bitti. 17 Aralık'ta da aynı şey oldu. Biz şikeden ve haksız çıkar örgütü olmaktan suçlandık. Bunları görüleceği yer, 6222'ye dönerseniz cebir ve şiddet yoksa özel mahkemeler bunun yeri değil. Özel Yetkili Mahkemeler'e bunu gitmesi için cebir ve şiddet olması gerekir. Silahlı suç örgütünden 2 şeyi sağlıyorsunuz. Hukuka aykırı dinlemeler için gerekli mahkemeleri yönlendiriyorsunuz. Meşhur dinleme kararları nasıl başlıyor. Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener ile telefon görüşmesi yapıyor. Mahmut Özgener ile Olgun Peker'in ne ilgisi var. Olgun Peker Mahmut Özgener'i bir transfer için arıyor. Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener'i, Peker de Özgener'i arıyor. Öyleyse bunlar örgüt diye bir sonuca varılıyor. Biz bunlar için yargılanıyoruz" diye konuştu.

    Aytöre, Yargıtay kararında Aziz Yıldırım'ın tape'leri kabul ettiği yönünde ifade yer aldığını belirterek bunun bir hukuk şikesi olduğunu söyledi. Yıldırım'ın beyanının kesildiğini belirterek, Yıldırım'ın "Bu tapeleri kabul etmiyorum" ifadesinin atıldığını söyledi.

    "YENİDEN YARGILANMA OLACAKSA, BU İDDİANAMELERİN DE GÖZDEN GEÇİRİLMESİ, YENİLENMESİ GEREKİYOR"

    Aytöre, şu ifadeleri de kullandı:

    "Diyelim bizi başka bir mahkemeye gönderdiler. Ama o mahkemeler de aynı savcıların iddianameleriyle yargılayacaklar. Biz hep aynı fezlekelerle ceza aldık. Yeniden yargılanma olacaksa, bu iddianamelerin de gözden geçirilmesi, yenilenmesi gerekiyor. İşin içine silah, şiddet girmese biz ÖYM'de yargılanmayacaktık. Bunun için operasyon diyoruz zaten. Aziz Yıldırım ile Mahmut Özgener'le telefon görüşmesi yapıyor. O dönemin TFF Başkanı. Mahmut Özgener de Olgun Peker'le telde konuşuyor. Peker de Giresunspor eski başkanı. Böyle bağlantı kuruyorlar bizle. Bunları ispat etmesi gereken biz değiliz, savcı. İbrahim Akın, kumar borcum var ve bunu hocaya anlatamadım dedim diyor. Biz CAS'a gittik, bu ifadeye inanmadılar. Bizde papaza her şey anlatılır dediler. Bu delilleri şikeye göre topluyorsun. Ama şike suç değil o zaman. İşte bu operasyon oluyor. Yasadan haberleri var. Bu söylenen 3 maç ne oldu biliyor musunuz? Polis bir değerlendirme yapıyor kendi kendine. Savunma yok. İki tarafı da dinlemelisiniz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow