hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan Erdoğan, Sarıgül ile ilgili CHP'ye süre verdi

    Başbakan Erdoğan, Sarıgül ile ilgili CHPye süre verdi
    expand

    Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na İstanbul adayı Mustafa Sarıgül'ün yolsuzluk iddialarıyla ilgili klasörü açıklaması için pazar gününe kadar süre verdiğini söyledi. Erdoğan, "O yolsuzluk klasörünü açıklamazsan ben CHP'nin raporunu kendim açıklayacağım. Sen kendi genel başkanına o kaset olayını yapmamış olsaydın bugün burada değildin" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan, partisinin Ankara Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

    TÜSİAD'a sert sözler

    TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın dünkü açıklamalarıyla olduğundan çok farklı bir Türkiye, olduğundan çok farklı bir manzara çizmeye çalıştığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Neymiş? Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bununla ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne? Bir defa sen şu anda neden rahatsızlık duyduğunu hiç gelip de bu ülkenin yetkili birimi olan Adalet Bakanı ile veya Hükümeti ile görüştün mü? Bu nedir, ne değildir diye sordun mu? Yok. Etrafınızdaki belli maaşlı memurlarınız var.

    Onların size vermiş olduğu bilgilerle mi siz bunu değerlendiriyorsunuz? Siz işinize geleni yanınızda barındırırsınız, işinize gelmeyeni hemen kapıya koyarsanız. Peki Hükümet şu anda bu ülkenin menfaatlerini korumayan insanları acaba istediği gibi sağa sola atama imkanına sahip mi? Maalesef değil, eli kolu bağlı. İşte biz onları düzenliyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Peki ey TÜSİAD, ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da sizlere rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin? Yargı içindeki paralel örgütlenmenin iş dünyası üzerindeki ağır baskısından, şantajından rahatsızlıklarınız niye yok? Niye? Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gelip gidiyor. Herhalde bu bildiğiniz ananas değil, anlıyorsunuz. Bunlar farklı, ananas bunun kod adıdır kod. Rafineri dağıtımları da yapılıyor.

    Yargıda bazı işler çözülüyor. Beyefendiler bundan rahatsız olmuyorlar. Rafineriyi alırken rahatsız değilsin, peki cezalar kesilirken niye rahatsız oluyorsun? Yanlışın var da onun için."

    Devlet içindeki paralel yapıdan değil o yapıyla mücadele için attıkları adımlardan rahatsız olunduğunu ifade eden Erdoğan, "Yargının bağımsızlığını savunur gibi yapıyor ama yargıda bozulan tarafsızlığı hiç dile getirmiyorlar. Biz sadece bağımsız yargı demiyoruz, bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz" dedi.

    "Vermezsen verme, bize milletimiz yeter"

    "TÜSİAD kusura bakmasın, maalesef bugüne kadar hiçbir zaman milletin yanında durmadılar" ifadesini kullanan Erdoğan, TÜSİAD'ın bugün de milletin yanında durmadığını söyledi. TÜSİAD'a rağmen iş dünyasının üzerindeki baskıyı, şantajı, tehditleri kaldırdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Eğer bugün kendi ifadeleriyle, 'Bire beş kazandık' diyenler var bunların içinde. Bizzat bana söylediler, bana. 'Sizin döneminizde bire beş kazandık' dediler. Şimdi utanmadan, sıkılmadan 'Böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez' diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye?

    Üyeleriniz, küresel sermayelerle ortaklık kurarken neye dayanarak kurdular? Bu ülkedeki bu güzel atmosfere dayanarak buraya geldiler. TÜSİAD'ın üyelerinin birçoğunun, küresel sermayeli ortaklıklara bak, nasıl geldiler? Bu havayı görerek geldiler. Türkiye'yi güvenli bir liman olarak gördükleri için buraya geldiler.

    Ben şaşıyorum. Bu TÜSİAD bugüne kadar bu ülkede hiç samimi davranmadı. Ve yeri geldi şu ifadeyi de kullandılar, 'Hükümet başarılı ama bizim oyumuz başka yere.' Bunu da kullandılar. Zaten vermezsen verme, bize milletimiz yeter. Siz yine gidin o yolsuzluklarla iç içe olanlarla oturun belli yerlerde lobi faaliyetlerini yapmaya devam edin. Anamuhalefetin zaten lobisini yaptığı bunlar, bunlarla beraber çalışıyorlar, bunu biz gayet iyi biliyoruz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "O zaman karşınızda bizi bulacaksınız"

    Bugüne kadar sustuklarını, bundan sonra susmayacaklarını, bunları artık yeri geldiği zaman kendilerinin de teşhir edeceğini anlatan Erdoğan, "Çünkü AK Parti iktidarına karşı bu kadar açık bir şekilde tavır ortaya koyanlar, bilsinler ki bundan sonra biz de onlara karşı bu tavrı koyacağız. Bunlar bu ülkede hükümete karşı yapılan bu darbe girişimine yönelik bir tavır ortaya koymadılar. Siz darbe girişimine karşı ortaya tavır koymuyorsunuz öyle mi? O zaman karşınızda bizi bulacaksınız. Samimi, dürüst her işinizde yanınızdayız ama yanlışınızda asla bizi yanınızda bulmayacaksınız, bugüne kadar bulmadığınız gibi. Bunu çok açık net söylüyorum. Bugüne kadar kendileriyle birçok kez bunları konuştuk, dürüst davrandığınız sürece sizin yanınızdayız ama yanlışınızda bizi yanınızda bulamazsınız. Bunu kendilerine her zaman söyledim" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Erdoğan, devlete paralel yapının TÜSİAD'ın içinde olanlarının, kendisiyle yaptığı görüşmelerde, AK Parti iktidarında imkanlarını nasıl geliştirdiklerini ifade ettiklerini, yeri ve zamanı geldiğinde de bunları açıklayacağını söyledi.

    "TÜSİAD'ın Başkanı böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu, bu ülkeye karşı ihanettir" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Bunu dediğin andan itibaren sen hangi yüzle bu idarenin, hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin, hangi yüzle buradaki yatırımlarında, başta başbakan olmak üzere bizimle herhangi bir işini görme yoluna gideceksin? Onun için dürüst olmaya mecburlar, dürüst olmadıkları sürece kusura bakmasınlar. Biz, bu makamlara TÜSİAD ile gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. TÜSİAD'a rağmen de milli iradeyi, demokrasiyi savunmaya, paralel örgütle mücadeleye devam edeceğiz. 'Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez' diye adeta kendi ülkelerine, kendi hükümetlerini tehdit ediyorlar, öyle mi? O zaman cevabını alacaksın."

    HSYK ile ilgili düzenleme

    Başbakan Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kanunuyla ilgili düzenlemenin Meclis'te görüşülmesi sırasında bazı sıkıntılar yaşandığını hatırlatarak, "Gönlümüz arzu ederdi ki HSYK ile ilgili düzenleme, Adalet Akademisi ile ilgili düzenleme bu konuların hepsini biz bir anayasa değişikliğiye çözelim" diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iktidar ve muhalefet partisinin genel başkanlarıyla görüşmeler yaptığını anımsatan Erdoğan, bu görüşmede "birinci derecede anayasa değişikliği konusuna taraftarız, elimizden geleni yapmaya hazırız. İnanmıyorum bunların bize destek vereceklerine, fakat sizin madem böyle bir arzunuz, talimatınız var, buna uyarız, yarın arkadaşlarımı bizzat muhalefet
    partilerine göndereceğim" dediğini anlattı.

    Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesinin ertesi gününde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin muhalefet partilerine gittiğini, CHP'nin "cevabımızı perşembe günü verelim" dediğini, MHP'nin bir çay dahi ikram etmediğini, Ergin ve Canikli'nin
    görüşmelerinin hemen bittiğini söyledi.

    Erdoğan, "Randevu veriyorsun, bu milletin bir ananesi, örfü var. Eskiden diyorlardı 'kahve içerler, giderler', ama bu sefer bunu da unuttular" diye konuştu.

    BDP'nin de görüşmede önce olumlu refleks verdiğini ama anayasa değişikliği için BDP'nin oyunun yeterli olmadığını, CHP'nin de perşembe günü "biz katılmıyoruz" cevabını verdiğini anlatan Erdoğan, "Bu CHP'nin genel müdürü her zaman akşam başka konuşmuştur, sabah başka konuşmuştur, dürüst değildir, sıkıntı burada. Biz o zaman dedik ki yasal düzenlemeyi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

    HSYK ile ilgili değişikliğin Meclis görüşmeleri sırasında muhalefetin yaygara yaptığını, dün de Meclis Genel Kurulunda arzu edilmeyen görüntüler yaşandığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Siz, bu ülkenin başbakanına, bakanlarına, bu ülkenin, bu insanlarının ailelerine varıncaya kadar her türlü hakareti yapacaksınız, bu tür hakaretlere karşı AK Parti Grubu, kusura bakmayın açık konuşacağım, ama şamar oğlanı değil. Bir yere kadar sabır sabır, ondan sonra dayanmıyor, tahammülün de bir sınırı var, bizim de onurumuz var, haysiyetimiz var deyip onun gereğini yapıyor" diye konuştu.

    AK Parti'nin en güçlü yanının yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Biz, yolsuzlukla mücadelede başarılı olamasaydık, ülkemizi bu değişim, dönüşüme kavuşturamazdık. Hatta bugün bir tane köşe yazarı, demek ki bizi hiç takip edemiyor zavallı. Diyor ki: 'Erdoğan, 11 yılda 6 bin kilometre yol yaptık, eğer bu kadar yol yapmasaydık, yolsuzlukla mücadelede iyi noktada olabilir miydik'. Ey köşe yazarı, 6 bin kilometre yolu 79 senede bizden öncekiler yaptı. Biz, 10 yıla 17 bin kilometre bölünmüş yol sığdırdık, önce bunu öğren."

    "Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor"

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Ey genel müdür, o klasöre elini koyarak durduğun pozun var ya senin, neydi? İstanbul'a şimdi aday gösterdiğiniz şahsın yolsuzluk klasörüydü. Onu partinizden ihraç ederken o yolsuzluk klasörünün önünde sen poz veriyordun, poz" diye seslenen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Sana pazar gününe kadar müsaade. Pazar gününe kadar sen İstanbul Büyükşehir adayınla alakalı o yolsuzluk klasörünü açıklamazsan ben CHP'nin özet raporunu kendim açıklayacağım. Eğer dürüstsen, yolsuzluğa karşı mücadelede samimiysen İstanbul adayının klasörünü açıkla, yoksa ben açıklayacağım.

    Benim oğlumla alakalı, şahsımla alakalı söylediğin şeylerde eğer namusluysan, şerefliysen kalk belgelerini ortaya koy. Benim oğlumu hiçbir zaman bu tür şeylere karıştıramazsın, ama biz senin Sosyal Güvenlik Kurumunda yaptığın yolsuzlukları da biliyoruz, onları da ben Büyükşehir Belediye Başkanım Melih Bey'e havale ediyorum. Ankara'da bunları yakından takip etmişsindir, bunları açıkla. Rahşan affı çıkmamış olsaydı bugün başka yerdeydin. Sen kendi genel başkanına o kaset
    olayını yapmamış olsaydın bugün zaten burada değildin. Sayın Baykal'a bu tezgahı kuranın da kim olduğu ortaya çıkıyor zaten, demek ki paralel kasetçiler de var. Her şey çıkıyor ortaya, buralara gelmek isteyenler işte bu oyunlarda kullanmak suretiyle buralara geliyorlar, bu kadar da mahirdir."

    "Tayyip Erdoğan emirle iş yapmaz"

    HSYK ile alakalı dünkü olaylardan sonra akşam arkadaşlarına "Biz, Adalet Akademisi ile ilgili kısmı Meclis'ten geçirelim, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile olan kısmı şimdilik kaydıyla donduralım" dediğini anlatan Başbakan Erdoğan, yerel seçimler nedeniyle 1 Mart'tan itibaren Meclis'te çalışmaların duracağını, sadece Adalet Akademisi ile ilgili kısımla 1-2 maddenin buna ilave edilerek çıkarılacağını kaydetti.

    Başbakan Erdoğan, bazılarının "bir yerden emir mi aldın" dediğini hatırlatarak, "Kusura bakmayın, Tayyip Erdoğan emirle iş yapmaz, bunu bilmenizi istiyorum. Kimsenin emriyle iş yapmam, bu benim karakterime terstir, yapıma terstir. Bizimle ancak müzakere yapılır, ondan sonra ortak karar verilir. Biz aldığımız kararları istişareyle alırız, emirler de bunu değiştirmez. Öyle gazetelerde, bazı köşe kapanların, köşe kapmaca oynayanların yazdıkları yazı, AK Parti iktidarına da yön vermez" diye konuştu.

    Muallim'in Cenevre 2 Konferansı'ndaki iddiaları

    Başbakan, Suriye Dışişleri Bakanı Muallim'in Cenevre 2 Konferansı'ndaki iddialarıyla ilgili de, "Eğer bunların burada eğitildiğini ispat edemezseniz alçaksınız. Türkiye bugüne kadar hiçbir Suriye'deki terörist gruba eğitim vermemiştir. O sizin işinizdir. O Suriye'nin işidir. Suriye'de bugün terör
    örgütleri varsa oluşmasının nedeni de Esed rejimidir" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow