hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Deniz Seki'ye tekrar cezaevi yolu

    Deniz Sekiye tekrar cezaevi yolu
    expand

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu, şarkıcı Deniz Seki'ye "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını oy çokluğuyla onadı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, şarkıcı Seki'yi "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı.

    Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı tebliğnamede, Seki ile diğer sanıklar hakkında, "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasını istemişti.

    Yargıtay 10. Ceza Dairesi ise tebliğnamede belirtilen istemin aksine, şarkıcı Deniz Seki'ye "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozmuştu. Daire, Seki'nin suçunun, "uyuşturucu ticareti yapmak" değil, "uyuşturucu ticaretine yardım etme" fiilini oluşturduğuna hükmederek, cezasında indirim yapılmamasını bozma nedeni saymıştı.

    Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını görüşerek, Seki hakkındaki son kararı verdi. Kurul, oy çokluğuyla aldığı kararında, Başsavcılığın itirazını kabul ederek, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek.

    Onanan kararın gerekçesi

    Özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı kararının gerekçesinde, sanık Deniz Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece "başkalarına vermek" şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtilmişti. Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009 tarihinde tutuklanan Deniz Seki, 2 Ekim 2009 tarihindeki ilk duruşmada tahliye edilmişti.

    Deniz Seki'den açıklama

    Bu arada, Deniz Seki tekrar cezaevine gireceğine yönelik haberler üzerine açıklama yaptı, "Bugün medyada hakkımda çıkan haberlerle ilgili olarak henüz elime ulaşan bir karar yok, Avukatlarım konuyla ilgili hukuki süreci takip ediyorlar" dedi.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    "Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının bana tebliğ edilmesi üzerine olağanüstü yasa yollarına başvuracağım gibi Özel yetkili mahkemelerle ilgili olarak yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde yeniden yargılanma talebiyle Anayasa Mahkemesine de başvuru hakkımı kullanacağım.
    Ben Allah katında da vicdanen de masumum ve bu masumiyetimi yasalar çerçevesinde de isbat edeceğim. Yargıya ve hak ettiğim adaletin bana teslim edileceğine olan inancımla tüm sevenlerimin benim için dua etmelerini diliyorum."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avukatından açıklama

    "Müvekkilimiz Deniz Seki hakkında kapatılan İstanbul Özel Görevli 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hukuka aykırı mahkumiyet hükmü, Yargıtay özel dairesi tarafından bozulmuş, ancak Yargıtay C. Başsavcılığınca buna itiraz edilmiş ve incelemeyi yapan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca da bu itirazın kabul edilmiş ve neticede hükmün onanmış olduğu haricen öğrenilmiştir. Gerekçeli karar henüz yazılmadığından karar içeriği henüz tarafımızca bilinmemektedir.

    6526 Sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan ve kapatılan özel görevli mahkemelerce verilip Yargıtay incelemesinde olan dosyaların incelenmesine devam edilmesine olanak tanıyan düzenlemesinin iptali hususunu, Anayasa Mahkemesine yapacağımız bireysel başvuruda dile getireceğiz. Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun bir dava olması ve yine bunun gibi birer dava olan "siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin" davalarda yüksek mahkemenin uygulanması mümkün olan kanun hükümlerinin anayasaya aykırılığını öncelikle inceleyebileceğine ilişkin içtihatları (örneğin 17.08.1971 Tarih ve 1971/41 E., 1971/67 K. sayılı karar, 9.1.1998 Tarih ve 1997/2 E ve 1998/1 sayılı karar) bulunması karşısında yüksek mahkemenin bireysel başvuruyu incelerken de öncelikle bu maddenin Anayasaya aykırılığını inceleme yetkisine sahip olduğu şüphesizdir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow