Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesinin ardından yapılan gösterilere müdahale sırasında, dükkanındaki malları TOMA'dan sıkılan boyalı suyla kullanılmaz hale gelen büfe işletmecisi hukuk mücadelesini sürdürüyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Denizli'de bakkal işletmecisi Hasan Dinç, Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle 11 Mart'ta Denizli'de yaşanan protesto eylemlerinde, toplumsal olaylara müdahale aracının (TOMA) işyerine boyalı su sıkıp mallarına zarar verdiğini, tüm çabalarına rağmen zararının karşılanmadığını ileri sürerek, mağdur edildiğini söyledi.

Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesi nedeniyle, 11 Mart 2014 akşamı Denizli'de yapılan protesto gösterileri sırasında TOMA, gruba boyalı suyla müdahale etti. TOMA'dan sıkılan su Hasan Dinç'in sahibi olduğu tekel ürünlerinden, ekmeğe, şarküteriye kadar her türlü gıdanın satıldığı Deniz Büfe'ye de geldi. Tazyikli suyla dükkanının önündeki ve içindeki gıda ürünleri, tekel maddeleri zarar gören Hasan Dinç de suyun tazyikiyle kendini yerde buldu. İşyerinin suyla dolduğunu ve mallarının büyük bölümünün zarar gördüğünü iddia eden Hasan Dinç, bir gün sonra Kınıklı Karakolu'na giderek ifade verdi ve şikayetçi oldu.

Erdoğan: "Esnaf gerektiğinde asker, polis ve hakimdir"

Savcılık takipsizlik verdi

İşyerinde yaklaşık 30 bin liralık malının kullanılamaz hale geldiğini belirten Hasan Dinç'in şikayeti üzerine savcılık soruşturma başlattı. Dinç bir yandan da Denizli Valiliği'ne ve İl Emniyet Müdürlüğü'ne başvurarak toplumsal olay olduğu için zararının karşılanmasını istedi. Savcılık, TOMA'yı kullanan şoför ve operatör polis memurları hakkında takipsizlik kararı verdi ve Hasan Dinç'in zararının 'tazminat hukuku kapsamında' değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Valilik ve Emniyet'ten sonuç alamadı

Denizli Valiliği'ne zararının karşılanması için yeniden başvuran Hasan Dinç, sonuç alamayınca isyan etti. Hasan Dinç şunları söyledi:

"Olayların ardından mallarım zarar görünce Valiliğe müracaat ettim. Afet İşleri Müdürlüğü'ne ve Özel İdare Müdürlüğü'ne gönderdiler. Emniyet Müdürlüğü'ne gittim, Valiliğe geri gönderdiler. Valiliğe tekrar gittiğimde hiçbir evrakımın kayıtlı olmadığını söylediler. Vali ve vali yardımcısıyla görüştüm. Denizli milletvekillerine durumumu anlattım ama hiçbirinden olumlu yanıt alamadım. İşyerimdeki malları hep krediyle almıştım. Zararımın ödenmesini istiyorum. Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim."
 
"Batma noktasına geldim, zararım karşılansın'

Olay gecesi, göstericiler polis tarafından iki yönden durdurulunca, büfesinin önündeki mallarını toplamaya başladığını kaydeden Dinç şunları anlattı:

"O gün TOMA'lar, Lise Caddesi'nden Çınar'dan kovaladığı grubu burada topladı. Yukarıdan da TOMA'lar sıkıştırdı. Protestocular okulun kapısını söktüler, belediye otobüsüne taş attılar. İşyerimin önündeki eşyalarımı toplamak istedim. TOMA'lar su sıktı, tepetaklak düştüm. İşyerim tamamen suyla doldu. Boyalı su olduğu için mallarım kullanılamaz hale geldi. Üzerimdeki ceketimden rengi bile çıkmıyor. Hırsızlık yapmıyorum ama devlet hem vergisini alıyor, hem verdiği zararı ödemiyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Şu anda batma durumuna geldim. Kredilerimi ödeyemedim. Bankanın faizini bile ödeyemedim. Yetkililerden zararımın karşılanmasını istiyorum."