hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere
    expand

    Ezik çağdaş erkek ruhunun klasikleşmiş portresinin çizildiği, Dövüş Kulübü'nün yazarı Chuck Palahniuk, şimdi de kadın hazzına dair karanlık pazarlama imkânları hakkındaki romanıyla okurun karşısında: "Kız kardeşler bir başlarına haz alabileceklerdir. Ve bunu habire, defalarca, durmadan yapacaklardır…"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    1996'daki Dövüş Kulübü'nden bu yana her yazdığı olay yaratan Chuck Palahniuk'un, 2014'te yayımlanan romanı, "Bir Haz Markası: Beautiful You" da Ayrıntı Yayınları'nın Yeraltı Edebiyat Dizisi'nden okurla buluştu. Palahniuk şimdi de kadın hazzına dair karanlık pazarlama imkânları hakkında bir roman kaleme aldı: Kız kardeşler bir başlarına haz alabileceklerdir. Ve bunu habire, defalarca, durmadan yapacaklardır…

    Penny Harrigan Manhattan'daki büyük bir hukuk bürosunun alt kademe çalışanlarından biridir. Asansörü bile bulunmayan tek yatak odalı bir apartman dairesini iki arkadaşıyla paylaşmaktadır. Hak getire bir aşk hayatı vardır. "Orgazm-Pınarı" lakaplı, yazılım mega-milyarderi, dünyanın en nefes kesici ve en başarılı kadınlarının sevgilisi, seçkin C. Linus Maxwell tarafından akşam yemeğine davet edilince aklı başından gider. Maxwell, bu yemek sonrasında Penny'yi Paris'e uçuruverir. Onu orada günler boyunca, aralıksız hazzın akla hayale gelmez doruklarına ulaştırır. Peki, bunun nesi hoşa gitmez? Şu: Penny, dünya çapında Beautiful You adlı marka şemsiyesi altında pazarlanacak bir dizi ürünün geliştirme sürecindeki deneklerden biri olduğunu fark eder. Bu ürünler o kadar güçlü ve etkilidirler ki, milyonlarca kadın ilk günlerden itibaren bunların satıldığı Beautiful You mağazalarının önünde kuyruğa girer. Sonra da kendilerini odalarına kapatıp hiç dışarıya çıkmazlar. Yeni pillere ihtiyaç duymaları dışında… Maxwell'in erotizme dayanan dünya hâkimiyeti planının önüne geçilmedir. Ama nasıl?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere

    Liberhell - Cehennemde Filizlenen Özgürlük

    Mahmut Eşitmez ilk romanı Liberhell'de, dünyanın topyekûn bir uçuruma sürüklendiği, baskı ve despotluğun yeni biçimlere büründüğü, herkesin her şeyden şüphelendiği bir çağda yönünü bulmaya çalışan insanların bir kentin içine sıkışmış hikayesini anlatıyor. Kent insanları geçmişten koparılmış, geleceğe umutla bakmaktan çok uzaklar. Özgürlük kavramının neredeyse anlamını tamamen yitirdiği bir dönemde, kentin bir köşesinde kendiliğinden oluşmuş bir paralel yaşam tarzı olan Liberhell insanlara ağır bedelleri olan bir özgürlük imgesi sunuyor.

    "Liberhell"… dedi kadın, kısa bir süre durakladı, gözleri ile dinleyicileri taradı. "Bu kentte muvakkat diye adlandırılan göçmenlerle kendini kentin sahibi olarak gören kadimlerin birlikte yaşadıkları bir alan olmayı başarmıştı. İsyan bu denli yaygınlaşmadan bile, Liberhell başı sıkışanların, baskıdan bunalanların, hastaların, yaşlıların, kronik uyumsuzların sığınma yeri olmuştu. Liberhell'i biz yaratmadık; eğer doğru bir tanım olacaksa, Liberhell bizi yarattı(...) Bugün Liberhell'de verilen kahramanca savunma sonunda çeteler inisiyatifi kaybetti ve belirli bir alana sıkıştırıldı. Ardından halkın yaratıcı ve birlikte eylemi ile Merkez Parkı kurtarıldı. Merkez Parkında özgürleştiren yoldaşlarımız, hepimize örnek olacak yeni bir yaşam yarattılar. Kentin en temiz suyu artık Merkez Parkından dağıtılıyor. Gerçek ve organik tarım birimleri kuruldu ve bu sayede kentin kontrolümüz altında bulunan bölgelerinde açlık geriletildi. Merkez Parkında çocuklara eğitim veren eğitmenlerimiz, çocukların yeniden geleceği hayal etmeye başladıklarını söylüyorlar(...) Dostlarım! Yoldaşlarım! Bu korku ortamında, bu karanlıkta bir geleceğimiz olduğunu düşünmek, bugünden daha iyi yaşayacağımız bir gelecek hayal edebilmek en büyük mutluluktur.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Liberhell, Distopia romanın çarpıcı bir öneği. Her ütopya gibi, "ilk bakışta yeni bir ülkeyi müjdeliyor, okurlarına bir hayal ülke, bir yeryüzü cenneti tasarımı sunuyor gibi görünse de, geri planda, içinde yaşanılan toplumu, mevcut dünyayı ve hatta bütün kurumlarıyla sistemi eleştiriyor. Renginin "kara"lığı ona ilham veren bugünün karanlığından. Ama yine de Liberhell'in en kötü koşullarda bile daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanan isyancıları umut ilkesini tazeliyorlar.

    Krediokrasi
    ve Borç Reddi Davası

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dünya bir süredir bitmek tükenmek bilmeyen, hatta günaşırı artan borç krizleriyle boğuşuyor. 2008 Mortgage Krizi olarak da bilinen, küresel sermayenin dibe çöküşü dünyayı daha fazla borçla yaşanan, yaşanmak zorunda kalınan bir yere dönüştürdü. Krizin patladığı ülkede, ABD'de bugün hane halkının %77'si ciddi bir borç sorunuyla baş etmeye çalışıyor ve her 7 kişiden 1'inin icra takibinde olduğu biliniyor. Bu kriz, başta ABD olmak üzere Fransa, İngiltere, İtalya, Yunanistan, İspanya gibi birçok ülkede eğitim, sağlık, ulaşım, kent haklarının daha yoğun sömürülmesi nedeniyle, kitlesel hareketlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Finanssallaşma ve borç verenin borç alan üzerine kurduğu tahakküm, tarihin en yüksek noktasına ulaşmış durumda.

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere

    Andrew Ross, borçlanma ve borçlandırılma üzerine kurduğu kitabı Krediokrasi'de, devlet politikalarının halk üzerindeki sömürü faaliyetlerini konu alıyor. Dünyada eğitim üzerinden kurulan "borçlandırma ağı"nın bireyi nasıl yok ettiğini, gelir imkânlarının nasıl kısıtlandığını derin okumalar ve güçlü referanslarla anlatıyor. Borç reddi olarak tanımladığı çözümün yollarını, teoriden pratiğe, oradan da hayatın merkezine doğru kaydırıyor.

    Bir Zamanlar Mülkiye
    1964-1970
    Anılar

    "Bir zamanlar" diye hikaye edilen 1964-1970 dönemi, bir söylenceye dönüşen 68'liliği yaratan Üniversite işgalleri ve yoğun öğrenci hareketlerini içeren çok hareketli bir dönem. Savaş'ın anıları, şakacı dili ve iyimser üslubunun yarattığı neşeli havanın içinde türlü zorlukların, sıkıntıların, kadir bilmezliklerin, hoyratlıkların ürettiği acıların da izlerini taşıyor. O genç yaşımızda nasıl dirençli olduğumuzu, sıkıntı ve zorluklara karşın yaşama sevincimizle ve tüm saflığımızla nasıl direndiğimizi de anlatıyor.

    Bir milyar kocanın pabucu dama atılmak üzere

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow