hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Sevan Nişanyan’dan "100 Güzel Kelime"

    Sevan Nişanyan’dan 100 Güzel Kelime
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Yazar Sevan Nişanyan’dan "100 Güzel Kelime", Ağaçkakan Yayınları’ndan yayımlandı. 100 Güzel Kelime, 140 karakterlik şöhretler çağında da olsak sahih bilgiye hala ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Nişanyan da gündelik hayatta kullandığımız ancak kökenini bilmediğimiz kelimelerin hikayesini anlatıyor...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ağaçkakan Yayınları’na ait “Hazır Bilgi” serisi tüm hızıyla devam ediyor. Serinin beşinci kitabı Sevan Nişanyan’dan “100 Güzel Kelime” raflarda yerini aldı. Hazır Bilgi serisi, 140 karakterlik şöhretler çağında hala sahih bilgiye ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. 

    Yazar Sevan Nişanyan da bu seri için dilimizdeki 100 güzel kelimeyi seçerek, kökeninden anlamına derinlemesine açıklıyor.

    İşte o kelimelerden bazıları: 

    Kolpa

    İtalyanca colpo "darbe, vurgun", Fransızca/ İngilizce coup biçiminde tanıdığımız kelime cuk oturuyor. İstanbul argosunda kolpa vurmak= vurgun vurmak Hüseyin Rahmi'de geçer. 

    Zenci

    Zencinin orijinali zangî Farsçadır. Esasen “paslı” demektir, çünkü zang pastır. Arapçada ince /g/ sesi 8. yüzyıldan sonra /c/ye dönüşmüş olduğundan, Arapçası zancî olur. Farsçada da muarreb, yani Arapça telaffuza uydurulmuş biçim olan zancî kullanılır. Türkçede ilk kez 11. yüzyılda yazılı örneğine rastlanır. Orta Asya’da haliyle zenci yoktu. Dolayısıyla Türkler için yeni bir nosyondu, genişleyen kültür ufuklarıyla beraber, adı da Arapça-Farsçadan aldılar. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    100 Şarkıda Memleket Tarihi

    Kokoreç

    Kokoreç’i İstanbul’a Yunanlı meyhanecilerin getirdiği anlaşılıyor. Ömer Seyfettin ilk kez 1920’de, Atina’dan İstanbul’a gelmiş bir aşçının lokantasında kokoreç yemiş, sevmemiş. Öte yandan Yunanca sözlüklerin hepsi kokorétsi’nin Rumca değil Arnavutça bir kelime olduğunu söylüyor.

    Çarşı

    Farsça çahar-sû yani "dört-kenar, quadratus", Yunanca agorà ("açık yer") sözcüğüyle aynı kavramı ifade eder. Şehir merkezinde büyük dikdörtgen kamu alanı, en eski İran kentlerinin belirgin bir özelliği, Persepolis’te mesela dev bir tane var. Helenistik devir şehirciliğinin dikdörtgen agora olayını MÖ 4. yüzyılda İran’dan aldığı anlaşılıyor. Arapça meydân sözcüğü de İslamın ilk yıllarında Farsçadan alınmış, çünkü Araplarda böyle bir kavram yok. Tipik bir Acem düzeni diye görmüşler. 

    Sevan Nişanyan'a yine hücre hapsi cezası

    Sevan Nişanyan, Enver Aysever'in sorularını yanıtladı 

    11,5 yıl hapis cezası var

    Sevan Nişanyan, İzmir, Selçuk'a bağlı Şirince köyünde SİT alanındaki arazisine 2008 yılında 60 metrekarelik taş bir bina inşa etmeye başladı. İnşaat mühürlendiği halde iki kez mührü sökerek binayı bitirdi. Bu sebepten aldığı 2 yıllık hapis cezasını çekmek üzere başlayan cezaevi hayatı benzer başka davalarla beraber arttı. İki yılı aşkın bir süredir cezaevinde bulunan Nişanyan'ın kesinleşmiş toplam cezası 11,5 yılı aştı. Henüz sonuçlanmamış diğer davalarla birlikte bu sürenin yakın zamanda 25 yılı aşma ihtimali var.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow