hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali
    expand
    KAYNAKDilan Bayır Polat - Melis Soylu / CNN TÜRK

    Dünya festivallerinden ödülle dönen filmlerin Türkiye'deki ilk adresi olan Adana Film Festivali'ni ucundan da olsa yakaladik. 23.sü düzenlenen festivalde "Yarışma" filmlerinin gösterildiği salonlar hınca hınç dolu. Gösterimlerin ücretsiz yapıldığı festivale hem Adanalıların hem de basının ilgisi yüksek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    23 Eylül Cuma günü ulusal yarisma filmi gösterimleri, Mehmet Can Mertoğlu'nun Cannes Film Festivali'nin Eleştirmenler Haftası Bölümü'nde "Yılın En Yenilikçi Yönetmeni" ödülünü kazandığı, 'Albüm' filmiyle başladı.

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Türkiye'deki ilk gösterimini yapan film özellikle başrol oyuncuları Şebnem Bozoklu ve Murat Kılıç'ın  performansıyla seyircinin beğenisini ve kahkahasını topladı.
     
    Albüm filmine dair notlar

    Daha önce iki kısa filmiyle dikkat çeken Mehmet Can Mertoğlu 88 doğumlu genç bir yönetmen. İlk uzun metraj filminde güçlü oyuncularla çalışan yönetmene kamera arkasında da başarılı bir isim eşlik ediyor. Filmin kurgusunda daha önce Semih Kaplanoğlu ve Nuri Bilge Ceylan ile çalışan Ayhan Ergürsel'in etkisi hissediliyor. Daha ilk anda konuyu ele alış biçimiyle seyircinin ilgisini çekmeyi başaran Albüm filmi, çocuğu olmadığı için evlatlık edinen bir çiftin hikayesini eğlenceli, tabiri caizse muzur bir dille anlatıyor. Film, toplumun kararlarımızda ve hayatımızda  ne kadar etkili olduğunu gözler önüne sermesi bakımından dikkat çekiyor. Ancak filmin ivme kazanan hikayesi  ne yazık ki final bölümünde aynı etkiyle devam etmiyor. Son zamanlarda izlenen birçok festival filminde olduğu gibi o eksik tat bu yapımda da kendini gösteriyor. Sorun senaryo aşamasında konuyu bir türlü bir yere bağlayamamaktan ve tekrara düşmekten kaynaklanıyor olabilir.
     
    Festival 'Albüm' filminin ardından Hiner Saleem'in İstanbul'u fonuna aldığı ve oyuncu kadrosuyla dikkat çeken 'Dar Elbise' filminin gösterimiyle devam etti. Gösterimin ardindan oyuncular Tuba Büyüküstün, Hazar Ergüçlü,Canan Ergüder, Devrim Yakut, Doğukan Polat, Kaan Çakır ve yönetmen Saleem izleyicinin sorularını cevapladı.
     
    'Dar Elbise' filmi salonu ikiye böldü
     
    İzleyiciler arasinda, filmin Türkiye'yi yanlış göstereceğine ve yönetmen Saleem'in gözlemlerindeki yetersizliği oyuncuların kapadığına ilişkin yorumlar geldi. "Kadına şiddeti görmezden gelmeyelim" diyerek  filmi beğenenler de çoğunluktaydı. Bu noktada filmin konusundan kısaca bahsetmek gerek. Yönetmen Saleem'in özellikle 'Ben Türkiye'yi anlatmıyorum, burası Ortadoğu'da herhangi bir şehir", diye üstüne basarak söylediği, "Bağdat'ta ya da Tahran'da çekemeyeceğim için İstanbul'da çektim, burada harika oyuncular ve yapımcılar var" dediği film, bir Fransız tasarımcının bu 'Ortadoğu' şehrinde defile yapmak istemesiyle başlıyor.

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Tasarımcı Lisa (Véronique Wüthrich) bu defile için Helin'den (Tuğba Büyüküstün) yardım istiyor. Modacı olmak isteyen Helin bu firsatı kaçırmıyor ve ilan yoluyla defileye çıkacak 50 kadın aramaya başlıyor. Bu arayışta ülkede kadına karşı yapılan baskı ve ayrımcılıkla yüzleşen Helin'in hevesi yerini yavaş yavaş hayal kırıklığına bırakıyor..

    Yönetmen Saleem salonda tartışma yaratan filmi için, "Dünyanın birçok ülkesinde kadın hakları var ama ayrımcılık da var, ben ne sosyolog ne politikacı ne de gazeteciyim, ben sinemacıyım. Öykülere gerçek ya da gerçek dışı diye bakmam, kendim katarım. Bir pembe dizi karakteri çizmek istemedim. Bir sanatçı duygularla hareket eder, bu kadınların ezilmişlikleri beni de etkiliyor,ben de müslüman ve tutucu bir toplumdan geldim" açıklamasını yaptı.

    Dar Elbise filminin fragmanı:


    Filmin başrolü ve ortak yapımcılarından Tuba Büyüküstün 'Dar Elbise' hakkında, "Bizim için güzel bir yolculuk oldu. Saleem'in her zaman söylediği bir şey vardı; ben Türkiye'yi anlatmıyorum, ben kadınların fikirleri ve bedenleriyle yapmak istedikleri şeye karşı uygulanan psikolojik ve fiziksel şiddeti anlatmak istiyorum, kadının şarkısını anlatmak istiyorum demişti" açıklamasında bulundu.
    Filmin bir diğer başrolü Hazar Ergüçlü; "Coğrafyası olmayan, dünyadaki iki yüzlülüğü özgün bir dille anlatan bu filmde yer almaktan dolayı çok mutluyum" dedi.

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Dar Elbise yarattığı tartışma, kadına yönelik şiddeti ele alış biçimi ve elindeki popüler kadrosuyla bu yılın konuşulan filmlerinden olacak gibi görünüyor.

    Dar Elbise'ye dair bir not daha düşmek gerek, son olarak Zeki Demirkubuz'un "Kor" filminde rol alan ve bu filmdeki performansıyla büyük beğeni toplayan Caner Cindoruk, Dar Elbise filmindeki oyunculuğu ile bir kez daha tebriği hak ediyor.
     
    Günün yumruğu: Koca Dünya
     
    Reha Erdem'e 73. Venedik Film Festivali'nin Orizzonti/Ufuklar Bölümünde Jüri Özel Ödülü ve yan ödüller kazandiran Koca Dünya filmini izlemek isteyenlerle, salon ağzına kadar dolmuştu. Koltuklar dolduğu için yönetmenler Reis Çelik ve Atalay Taşdiken'le ayni merdivenleri paylastik. Böyle merak edilen filmlerde sıkça karşılaşılan bu festival manzarasını bir kez de Adana'da yaşamak güzel oldu.
    Koca Dünya, Reha Erdem'in 'Jin' filminden sonra çektiği, doğa ve insanla olan meselesini çözmeye çalışırken içine deliliği de kattigi, filmden bir alıntılama yapacak olursak 'her şeyin yaşadığı' bir film. Ali ve Zuhal isimli kardeşlerin sığındıkları ormanda başlarından geçenleri izlediğimiz filmde genç yetenekler Ecem Uzun ve Berke Karaer rol aldı.

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Soru cevap kısmında oyuncularla birlikte sahneye çıkan Reha Erdem kendi ifadesiyle sıkça karşılaştığı  'Ne nedir?', 'Bu neyin simgesiydi?' minvalinde soruları cevaplandırdı. Aslında tüm soruları tek cümleyle yanıtladı: "Bir bilsem..."

    Reha Erdem "Sinema bir imgeler dünyasıdır ancak filmlerimde her şey göründüğü kadardır" diyerek yorumu izleyiciye bıraktı.

    "Öküzün bir simge olmaması sevindirici"

    Filmi izlemeye gelen isimler arasında oyuncu ve komedyen Cem Yılmaz'la yönetmen Yüksel Aksu da vardı.

    Ödüllü filmlerin ilk adresi Adana Film Festivali

    Hatırlatalım; Adana Festivali'nin yarışma filmleri arasında İftarlık Gazoz da yer alıyor. Cem Yımaz 'soru cevap'ın sonunda Reha Erdem'e yöneltilen "Ne neyin simgesiydi?" sorularına atıfta bulunarak "Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir" dedi.

    Reha Erdem'in "Gizli anlam yok, her şey göründüğü kadar" cevabının ardından Yılmaz, "Filmdeki öküzün bir simge olmaması sevindirici" dedi. Reha Erdem buna karşılık Yılmaz'a "Sen hiç hayvanlarla konuşmaz mısın?" diye sordu. Yılmaz ise "Her gün her dakika cevabını" verdi.

    Yılmaz son olarak, "Bir izleyici olarak teşekkür ediyorum, sinema izlemek demek, sinemanın büyüsüyle dolmak anlamına geliyor" dedi.
     
    Koca Dünya'nın bıraktığı izler

    Reha Erdem'in son filmi Koca Dünya, "bu dünyada herkese elbet bir yer var" sözüyle adeta ruhumuza ve zihnimize dokundu.
     
    Doğadan giderek uzaklaştığımız; ağaçları, çiçekleri, hayvanları, bizimle birlikte yaşamını sürdüren diğer tüm canlıları unuttuğumuz bir dünya burası. Saf ve temiz duyguların biz büyüdükçe yok olup gittiği, herkesin zamanla varoluş mücadelesinde bireyselleştiği bu dünyada, yaşamayı unuttuklarımız ve yaşadığını unuttuğumuz çok şey var...Kimi zaman ağır ve yavaş hareketlerle çimlerin üstünde hareket eden bir salyangoz, kimi zaman bir kaplumbağa ya da bize uzaktan bakan bir keçi.

    Ne zamandan beri insanoğlu kendine dönük yaşamaya ve kendi dışındaki yaşamları görmezden gelmeye başladı? Hepimizin ait olduğu bu dünyada birbirimizden nasıl bu kadar uzaklaştık? Bilmiyorum.

    Hiç tanımasak bile eline dokunmaktan korkmadığımız, varlığını hissetmekten mutlu olduğumuz, onun için gözyaşı döktüğümüz insanlar hala var mı?

    Bu koca dünyada çıkarsız, uğruna birçok şeyi göze alabildiğimiz, sahip çıkmaktan, koruyup kollamaktan vazgeçmediğimiz bir sevgiden söz etmek mümkün mü?

    Yalnızca birer canlı olarak, her birimizin bir ruhu olduğunu hatırlayarak, yeryüzünde yaşayabilsek mutlu ve kirlenmemiş bir dünya yaratabilir miyiz?

    Kaydet

    Kaydet

    Kaydet

    Kaydet

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow