Doktorların “ciğer sönebilir” diye imza aldıklarını anlatan Koçyiğit, “Ciğer sönmesi ne demek onu da bilmiyorum. İki saat 35 dakika sürdü biyopsi. Selim dışarıda çok endişeli, delirmiş. O arada beni göremiyor, hemşire geliyor, bir torba içinde benim eşyalarımı veriyor ona. Kalakalmış, bir daha beni göremeyecek sanmış” açıklamasını yaptı. Selim Soydan ise Koçyiğit’in biyopsiye girerken kendisine “Benim eşyalarımı orada unutma sakın, sen teslim al” dediğini anlatarak, “Yani o gidiyordu, ölecek gibi konuştu. Arkamı döndüm ne ağlamak, ne ağlamak. ‘Bu nasıl laftır’ diyemiyorsun, o kadar zor durumda ki. Bir de ameliyata girerken ‘Artık buraya kadarmış Selim’ dedi. O zaman da çok kötü oldum” diyerek yaşadıklarını anlattı.