Tofaş 2’nci gövde hattını kurma kararı aldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Egea Ailesi’nin toplam yıllık üretim kapasitesi 250 bin adete çıkıyor. Mevcut haliyle yıllık 190 bin adet olan Fiat Egea kapasitesi 50 milyon euroluk yatırımla yükselecek. Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu şu an gelen talebi karşılayamadıklarından yatırımı 2017’nin ilk çeyreğine yetiştirmek istediklerini ifade etti. Eroldu konu hakkında şunları söyledi:
“Tofaş olarak fabrikamızın üretim kapasitesi 400 bin adet. Bizim kapasitemizi belirleyen ana unsur boya bölümüdür. Geleneksel olarak boya birimlerinde kapasiteyi arttırmak için fırınların boyu uzatılır. Bu da ciddi yatırım ve üretimin önemli süre durmasını gerektiren bir yatırımdır.Bu kapsamda boya bölümündeki ekibimiz son derece yenilikçi ezberbozan bir işi başardı.Hem boya birimimizin hem de fabrikamızın toplam yıllık kapasitesini de 400 bin adetten 450 bin adete çıkarmayı başaracağız. Bu yatırımı da 2017’nin lik çeyreğinde devreye almış olacağız.”
500 KİŞİ İŞE ALACAK
İkinci gövde hattıyla birlekte önümüzdeki yıl yaklaşık 500 kişilik ilave istihdam yaratacakarını dile getiren Eroldu ,” Bu yıl Mart ayında 3. vardiyaya geçtiğimizde 2 bin 500 yeni istihdam yaratmıştık. Şu an toplam çalışan sayımız 10 bin kişinin üzerinde. Bu başarılı ekibe 500 kişinin daha ekleneceğini mutlulukla söyleyebilirim.”dedi. Eylül ayı sonu itibariyle Tofaş olarak hem üretim hem ihracatta birinci sıraya yerleştiklerini de kaydeden Eroldu ,”.Fiat Egea Projesi ile birlikte çok ciddi bir üretim ve ihracat atağına geçtik.Geçtiğimiz sene üretimde 3’üncü, ihracatta 4’üncü sırada olan şirketimiz bu yıl hem üretim hem de ihracatta liderliğe ulaştı.Türkiye’deki toplam üretime bakacak olursak 2015-2016 yıllarını kıyasladığımızda Tofaş’ın üretiminde %34’lük bir artış söz konusu. Türkiye otomotiv sanayinin genelinde ise –traktör üretimi hariç- % 6’lık bir artış var. Bu anlamda Tofaş, hem üretim hem ihracatta tüm sektörü ileri taşımaktadır diyebiliriz. Bu da bizim için çok değerli bir durum.^diye konuştu. Eroldu şu an günde 1500 adet araç ürettiklerini hedeflerinin ayda 40 bin araç üretmek olduğuu dile getirdi.

2.3 MİLYAR DOLAR İHRACAT
9 ayda ihracatlarının geçen yıla oranla 1.6 milyar dolardan, 2.3 milyar dolara yükseldiğini anlatan Eroldu “ Bu da ihracat ciromuzu dolar cinsinden % 44 büyüttüğümüzü gösteriyor.”dedi. Eroldu şöyle devam etti:
“Tofaş olarak önemli bir başarımızda, Türkiye pazarında yerli üretimden en yüksek oranda satış yapan firma olmamız . Fiat markası olarak iç pazarda sattığımız araçların %91’i Türkiye de ürettiğimiz araçlardır. Tofaş toplamı olarak değerlendirdiğimizde yani, Alfa Romeo, Jeep, Ferrari ve Maserati’yi de dahil ettiğimizde ise bu oran %89 oluyor. Yani Türkiye pazarında sattığımız araçların neredeyse %90’ınını bizim kendi ürettiğimiz araçlar oluşturuyor. Rakiplerimize baktığımızda ise sektörde bize en yakın oran %67’dir. Bu oran Türkiye genelinde ise %31’dir. Yani Türkiye’de pazarın %70’e yakınını ithal araçların satışı oluşturmaktadır. Yerli araç satışı açısından, cari açığa yapılan katkı açısından ülkede yarattığımız değer, üstlendiğimiz misyon görüldüğü üzere çok farklı.İhracat faaliyetlerimizle ilk 9 ayda 680 milyon dolar ihracat fazlası sağladık. Yaklaşık olarak bu rakam tüm otomotiv sektörünün yarattığının yarısına denk geliyor.”

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

GÜNDEMDEKİ ÖTV DEĞİŞİKLİĞİ
Gündemde olan ÖTV değişikliğinin Türkiye otomotiv sanayii açısından önemli bir konu olduğunu kaydeden Eroldu şu açıklamaları yaptı:
“ Vergi uygulamaları, ihtiyaçlara göre değişiklik gösterebilir. Bizim için önemli olan sadece Tofaş’ın değil Türkiye otomotiv sanayinin rekabetçiliğini sürdürülebilmesidir. Sanayici bir şirketin CEO’su olarak söylemeliyim ki, biz ve tüm Türk Otomotiv sanayii taşın altına ciddi biçimde elini koymuş durumdadır.Yatırım rakamlarını az önce de söyledim. Otomotiv sektörü ihracatın lokomotifi, otomotiv ve yan sanayici ihracatımız hem lider hem de sürekli bir artış trendi yakalamış durumda. Yapılacak yeni düzenlemede otomotiv sanayimizin rekabetçiliğine bir zarar gelmemesi, gerek otomobilde gerekse hafif ticari araçlarda olumsuz etki olmaması bizim için önemli. Türkiye’deki araç üretim projelerinin her zaman bir Türkiye bacağı olması gerekir. Yeni yatırım karar süreçlerinde iç pazarın büyüklüğü her zaman önemli bir kriter olmuştur.”