hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ağrıyla yaşamak kader değil

    Ağrıyla yaşamak kader değil
    expand

    Yaşamının herhangi bir döneminde ağrı çekmeyen insan yok. Peki, bu ağrıların çeşitleri ve tedavi tedavi yöntemleri neler? Saptanamayan ağrı var mı? Algoloji ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Rıdvan Alaca, anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Alaca'nın konu hakkında açıklamaları şöyle:

    Yaşamının herhangi bir döneminde ağrı çekmeyen insan yoktur. Ağrının kaynağı genellikle bilinir ve nedenine göre tedavi edilir. Bazen nedeni saptanamaz. Ancak hastanın ağrısını neden saptanana kadar geçirmek de önemlidir. "İnsanın canı ağrısı olan yerdedir". Bu çok bilinen bir sözdür.

    Algoloji (Ağrı Bilimi), nedeni genellikle bilinen ancak konservatif tedavi yöntemleri ile iyileştirilemeyen genelde kas, iskelet ve sinir sistemi kaynaklı ağrıların tanı ve tedavisiyle ilgilenen bir bölümdür.

    Her yıl kronik ağrıya bağlı olarak 700 milyon iş günü ve 60 milyar dolar zarar meydana geldiği tahmin edilmektedir. Bu da ülkelere ciddi bir iş gücü kaybı ve ekonomik yük getirmektedir. Bunun yanında hastaların yaşam kalitesi ciddi bir şekilde düşmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP) tarafından yapılan tanımlamaya göre ağrı; "Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek

    Ağrıyla yaşamak kader değil
    Prof. Dr. Rıdvan Alaca

    ya da olası bir doku hasarı ile birlikte bulunan, insanın geçmişteki deneyimleriyle ilgili, duyusal, afektif, hoş olmayan bir duyudur." Ağrının en önemli özelliği bu tanımlamada da ifade edildiği gibi duyusal (sinir lifleri ile taşınan) olmasının yanında duygusal olmasıdır. Yani çevresel faktörler, genetik, hormonal faktörler ve kültür farklılıkları ağrının hissedilmesini ciddi şekilde etkiler. Ağrı her zaman kişiye özel olup, kişiden kişiye büyük farklılıklar taşır.

    Görüldüğü gibi ağrı sübjektif bir duygudur. Günümüzde mevcut tanı yöntemleri ile birçok ağrıda objektif bir bulgu elde edilemeyebilir. Bu tip ağrıları hemen psikojenik kökenli ağrılar olarak tanımlamak doğru olmayacaktır. Özellikle sinir sistemi kaynaklı ağrılar bunlara örnek verilebilir.

    Medicana International Ankara Hastanesi olarak mücadele ettiğimiz ağrıların başlıcalarını sıralayacak olursak:

    - Kireçlenmelere bağlı ağrılar (omuz, boyun, diz ve belde)
    - Kemik erimesine bağlı ağrılar,
    - Kanser ağrıları,
    - Felçlere (omurilik yaralanması, inme,…) bağlı ağrılar,
    - Zona,
    - Fıtık ameliyatı olmalarına rağmen geçmeyen ağrılar,
    - Diskojenik (fıtık) ağrılar,
    - Bel-boyun ağrıları,
    - Sinir ağrıları,
    - Nöropatik ağrılar,
    - Kronik ağrılar,
    - Romatizmal ağrılar,
    - Omurilik kanalının daralmasına bağlı ağrılar,
    - Adale kökenli ağrılar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ağrıya müdahale etmede çeşitli güncel yöntemlerden yararlanılmaktadır. Ağrıyla yaşamak kader değil. En sık çeşitli tipte ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Fizik tedavi cihazları ve rehabilitasyon teknikleri de ağrıyı gidermede önemli bir seçenektir. Bunun dışında enjeksiyonlar en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu enjeksiyonlar daha çok eklemlere, kas içine, sinirlere ve omurgaya yapılmaktadır. Ayrıca çeşitli ağrı kesici cihazlar da ağrı kesilmesi için kullanılmaktadır.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow